www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET GENEL => KUR'ANI KERİM => Kur'an-ı Kerim Tefsiri => Konuyu başlatan: fanidunya NET - Haziran 24, 2025, 11:34:15 ÖÖ

Başlık: Tebbet Sures
Gönderen: fanidunya NET - Haziran 24, 2025, 11:34:15 ÖÖ
(http://www.fanidunya.net/resimler/besmele.png)

Tebbet Sures - Elleri Kurusun

Birinci ayetteki ‘kurusun’ manasına gelen beddua sözcüğü (tebbet) sureye isim olmuştur. Sûre, “Mesed”, “Leheb”, “Ebû Leheb” isimleriyle de anılır. Fâtiha sûresinden sonra Mekke’de inmiştir. Resulullah (s.a.), “(Önce) en yakın akrabalarını uyar!” (Şuarâ 26/214) ilahi talimatını alınca Safâ tepesine çıkmış, Kureyş kabilesi mensuplarını yanına çağırarak onlara, “Ben size, ‘Şu dağın arkasından bazı atlılar çıkacak (ve saldıracak)’ diye haber versem bana inanır mısınız?” dedi. Onlar, “Biz senden şimdiye kadar doğrudan başka bir şey duymadık” dediler. Bunun üzerine Efendimiz (s.a), “Öyleyse ben sizi, önünüzde bulunan bir azap ile uyarıyorum!” dedi ve onlara İslâm’ı tebliğ etti. Ancak Resûlüllah’ın (s.a.) amcası Ebû Leheb bu olaya kızarak, “Kuruyup yok olasıca! Bizi bunun için mi çağırdın?” dedi. İki eline taşlar alıp Efendimize (s.a.) atmaya kalktı. Bunun üzerine bu sûre nazil oldu (bk. Buhârî, Tefsîr 111). İmdi, şairin “Ebu Leheb ölmedi yâ Muhammed; Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!” dediği hakikati anlama vaktidir!

Tebbet Suresi’nin meali şöyledir: “Rahmân Rahîm Allah adıyla.

1- Ebu Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da.

2- Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.

3- O, alevli bir ateşte yanacak.

4- Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek);

5- Boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip (mesed) olduğu halde.”

Ebû Leheb, Abdülmuttalib’in oğlu ve Peygamberimizin (s.a.) baba bir amcasıdır. Asıl adı Abdüluzzâ’dır. Parlak yüzlü olduğu veya öfkelendiğinde yanakları kızardığı için babası ona ‘alev gibi, çok parlak’ anlamına gelen Ebû Leheb lakabını verdi. Daha önce Hz. Muhammed’i çok sevdiği, iki oğlunu onun kızlarıyla evlendirdiği (nişanlandırdığı) halde peygamber olduktan sonra ona azılı düşman oldu. Kibirli ve zengin biri idi.

Rivayete göre Resulullah (s.a.) panayırlarda dolaşarak insanları İslâm’a davet ederken Ebû Leheb de arkasından gider, onun yalancı olduğunu söylerdi.

Bir keresinde Resulullah Zülmecaz panayırında, “Ey insanlar! ‘Allah birdir, O’ndan başka ilah yoktur’ deyin ki, kurtuluşa eresiniz” buyurmuş, Ebû Leheb de ona taş atıp bacaklarını kanatmıştı. Resulullah’a (s.a.) hem kendisi hem de karısı eziyet ederdi. Hicretin 2. yılında çiçek hastalığına yakalandığı için Müslümanlara karşı Bedir Savaşı’na katılamadı ama yerine adam gönderip, müşriklere malî destekte bulundu. Kureyş’in Bedir’deki yenilgisini ve kayıplarını haber aldıktan yedi gün sonra kahrından öldü. Bulaşıcı çiçek hastalığı nedeniyle ona yaklaşamayan ailesi, cesedini ücretle tuttukları birilerine defnettirdiler. Ebû Leheb’in kızı Müslüman olarak Medine’ye hicret etmiş, oğulları Utbe ile Muttalib de Mekke’nin fethinden sonra İslâm’a girmişlerdi…

1. âyetteki “Ebû Leheb’in elleri kurusun!” bedduası mecazi bir ifade olup, “Kahrolası!” anlamına gelir. Devamındaki “tebbe” fiili, bedduanın gerçekleşeceğini belirtir. Yine, bu “tebbe” fiilinin mecaz olduğu; ‘işinde zarar etsin, işleri kötüye gitsin’ anlamına geldiği yorumu da yaygındır, nitekim öyle de olmuştur.

Tefsircilere göre, 2. âyette Ebû Leheb’in kazandığı bildirilen şeyler çocukları, malı, mevki ve itibarıdır.

Ayet, bunların hiçbirinin kendisini dünyadaki kötü sondan kurtaramadığını anlatır. “Ona ne malı fayda verdi ne de kazandığı” ifadesi, “Malı ona ne fayda sağladı, o ne kazandı?” diye soru şeklinde de anlaşılır. Nitekim Ebû Leheb’in tüm çabaları boşa çıktı; malı ve kazancı işe yaramadı (bak: Âl-i İmran 3/10).

Ebû Leheb’in karısı Ümmü Cemîlde Resulullah’a eziyet ve sıkıntı verdiği için, 3. âyette ateşi son derece şiddetli olan cehenneme gireceği haber verildi. O, dünyada Ebû Leheb’in küfrüne ve arzusuna hizmet ettiğinden dolayı, cehennemde de onun azabına ortak olacaktır. 4. âyetteki “odun taşıyıcı” ifadesi, onun Efendimize eziyet amacıyla diken, çalı çırpı toplayıp gece peygamberin yoluna serdiğini veya fitne için söz taşıdığını ya da yanacağı cehennem için kendi odununu taşıdığını anlatır. O, Lât ve Uzzâ isimli putlara yemin ederek çok kıymetli gerdanlığını Resulullah’a düşmanlık uğrunda harcayacağını kibirle söylediği için 5. âyet, ‘dünyadaki gerdanlık yerine ahirette boynuna ateşten bir ip takılacağını’ müjdeledi!

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

https://www.fanidunya.com.tr/