Gönderen Konu: Gelin Müslümanlar Kur’an-Kerim’deki Tarifimize Uyalım (Okunma sayısı 90 defa)

melek · « : Temmuz 30, 2023, 03:08:43 ÖS »

Gelin Müslümanlar Kur’an-Kerim’deki Tarifimize Uyalım

Her şeyin bir tarifi vardır. Önemli olanları Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’inde bildirmiş, özellikle insanın tarifini geniş biçimde vermiştir. Fakat bu tarifi bir yerde vermemiş, onu Kur’an-ı Kerim’in çeşitli yerlerine serpiştirmiştir. Kıssaları da bir yerde bitirmemiş, mukaddes kitabın çeşitli yerlerine dağıtmıştır. Nitekim Enbiya suresinin 10. ayetiyle “Biz size öyle bir kitap indirdik ki orada sizin zikriniz vardır; düşünmeyecek misiniz?” şeklinde uyarıyor. Ayetteki zikir kanun manasına gelmekle birlikte tarif manasına da gelir. Gerçekten insanlar zikredilince (anılınca) bazı özellikleriyle birlikte anılırlar ki bu özellikler onların tanımı olur. Yani Yüce Mevla bize içinde tarifimizin yapıldığı ve uymamız gereken kanunların olduğu bir kitap gönderdiğini bildirmektedir.

Gerek insanın tarifi ve gerekse kıssaların anlatımının bir yerde verilmeyip çeşitli konular arasına serpiştirilmesi Kur’an-ı Kerim’in tümünü okumaya mecbur edilişimizle alakalıdır.

Çünkü insanın önemini anlayamadığı bazı konular Allah katında önemlidir ve onların da bilinmesini gerekleştirmek için böyle bir yol izlenmiştir. Şimdi Müslümanın Kur’an- Kerim’deki tariflerinden birini görelim!

Ali İmran suresinin 110. ayetinde Yüce Mevla’mız biz Müslümanlara hitaben: “Siz ümmetlerin en hayırlısı oldunuz; çünkü iyilikleri emreder, kötülükleri nehyeder (yasaklar)sınız. Allah’a da inanır ve güvenirsiniz”. Demek oluyor ki Müslüman iyilikleri emir ve tavsiye ederken kötülükleri de yasaklayacak veya engelleyecektir.

Tevbe suresinin 71. ayetinde ise daha kapsamlı bir tarifimiz yapılmaktadır. Orada Yüce Mevla’mız mealen şöyle bildiriyor ”İnanan erkek ve kadınlar birbirinin velisi (dostu, amiri veya iş çevireni)dirler. Namazı kılarlar, zekâtı verir, Allah ve resülüne itaat ederler” Demek ki Müslüman diğer Müslümanların velisi ve dostu olacağı gibi Allah’a iman etmekle de kalmayacak İslam’ın kabul ettiği şeyleri emir ve tavsiye edecek, İslam’ın kabul etmediği şeyleri yasaklayacak veya engelleyecek, namazı kılacak, zengin olursa zekât verecek Allah ve peygambere itaat edecektir. Yani hem ayetlerle hem de hadis-i şeriflerle emredilen hususları yerine getirecektir.

Fetih suresinin 29. (son) ayetinde ise Tevrat ve İncil’deki tarifimiz verilmektedir. Yani biz Ahir zaman ümmeti daha gelmeden Allah bizi önceki ümmetlere tanıtmış ve bir taraftan bizi överken onların da aynı özellikler edinerek olgunlaşmalarını istemiştir. Orada Yüce Allah mealen “Muhammed Allah’ın elçisidir. Onunla beraber olanlar (onun maiyetinde, onun izinden gidenler, onu Peygamber olarak benimseyenler) Kâfirlere karşı çok şiddetli, kendi aralarında ise çok merhametlidirler. Onları çokça secde ederken ve çokça ruku’ ederken görürsün. Allah’tan zenginlik ve hoşlanacağı halleri isterler. Yüzlerindeki simaları secde eserinden (sevimli)dir. Bu onların Tevrat’taki örneğidir. İncil’deki örneklerine gelince (onlar) filizini çıkaran, yükselen, kalınlaşan, kökü üzerinde dimdik duran ve ziraatçıları hoşlandıran bir ekin gibidir; kâfirler ise onlara kin beslerler”

Kısacık bir düşünüşle anlaşılacağı gibi ayet-i kerime Müslümanların ancak müslüman olmayanlara şiddet kullanacağı, kendi aralarında ise çok merhametli davranacakları, zengin olmak için çalışacakları, ama bu zenginliklerini Allah’ın hoşuna gidecek şekilde kullanacakları ve namaz kılacakları öngörülmektedir.

Şimdi burada biraz duralım ve Tevrat’ta örneklendirilen beş vasıftan hangisini yüzde elli oranında üzerimizde taşıyıp taşımadığımıza bakalım. Kâfirlere, Müslüman olmayanlara, hele de İslam’a düşmanlık yapanlara karşı güçlü müyüz? Müslümanlara, Müslüman milletlere karşı ne kadar merhametliyiz? Zengin olmaya çalışıyoruz ama bunu helal bir şekilde mi yapıyoruz? Zengin isek bu zenginliğimizi Allah’ın hoşuna gidecek bir şekilde kullanıyor muyuz? Kıldığımız namazlar yüzümüze sevgi olarak aksediyor mu? İncil’deki müslüman örneği gibi dimdik ayakta mıyız, yoksa bir öteye bir beriye yalpa mı yapıyoruz?

Önceki ayetlerde belirtilen iyilikleri emredip, kötülükleri engelleme özelliklerine sahip miyiz? Yoksa müstehcen gazeteleri alıp koca adamları, hatta çocuklarımızı, müstehcenliğe mi alıştırıyoruz? Buna benzer TV kanallarını açarak İslam dışı hayata mı alışıyor ve alıştırıyoruz?

Sevgili Müslüman kardeş! Gel bu soruların cevabını en iyi bir şekilde cevaplandıralım ve huzur içinde yaşayalım.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA RADYO FORUM

FANİDUNYA FM MOBİL (Yenilendi)

FANİDUNYA FM

Gönderen Konu: Gelin Müslümanlar Kur’an-Kerim’deki Tarifimize Uyalım (Okunma sayısı 90 defa)

melek

Gelin Müslümanlar Kur’an-Kerim’deki Tarifimize Uyalım

BENZER KONULAR