Gönderen Konu: Külü İncitme Gönül  (Okunma sayısı 38 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5954
Külü İncitme Gönül
« : Dün, 07:23:37 ÖÖ »


Külü İncitme Gönül

Me­dine’ye Hicrette, Sevgili Peygamberimiz coşkuyla karşılanmış.

Medine’de yeni Müslüman olanların hepsi evlerine davet etmişler. Bu bilgiyi hepimiz biliyoruz.

Peki ders çıkarıyor muyuz?

Bundan sonra her ne okuyorsanız, “Bunun bana söyledikleri nedir” deyip ve okuduğumuz kitabı kapatınca hatırlamaya ve uygulama çalışalım.

Peygamber Efendimiz, ömrü boyunca kimseyi kırmak istemiyor. Birilerini kırmak için de gelmemişti.

Yüzlerce insan sizi davet edecek. Siz birini tercih edeceksiniz, diğerleri üzü­lecek.

Böyle bir durumda Efendimiz (s.a.v.) “Devem ne­reye çökerse oraya” demiş.

Bir sefere çıkacağında eşleri arasında kur’a çeker, kime çıkarsa onu yanına alır götürürmüş.

Çünkü bütün eşleri, her an O’nun yanında olmak ve her anını kayda almak için can atıyorlar.

Sarı hoca diye bilinen Mehmet Ruhi Turan adında (1899-1981) değerli bir âlim varmış.

Sohbetleri Bursa, Manisa ve Balıkesir bölgesinde dinleniyormuş.

Kur’an okumanın ve okutmanın yasak olduğu dönemlerin hiçbirinde derslerine ara vermemiş.

En sıkışık günlerde  öğrencilerini alır, dağ köylerinde birer hafta kalarak, yer değiştirerek devam edermiş.

Emekli olunca Edremit’e yerleşen Balıkesir mal müdürü, bana 1983 yılında anlatmıştı: “1940’lı yıllarıydı, vali bey, beni çağırdı. Sarı Hoca’nın filan köyde derslerine devam ettiği haberini aldım. Sen namazını kılan birisin. Senden şüphe etmezler, bir araştır” dedi.

Sarı Hoca’nın Cuma günleri Balıkesir’e geldiğini biliyordum.

Caminin önünde bekledim, safta yan yana oturmayı sağladım. Namazdan çıkınca Hoca’nın elini öptüm, dağ havası almak istediğimi söyleyince ‘Hazır ol, beraber gidelim’ dedi.

Sarı Hoca kimseye hayır dememiş, incinmemiş, incitmemiş, kırmamış.

Kozasından yeni çıkmış saf ipeğin en ince telleri gibi kelimelerin en ince, en tatlı, en latif, en dayanıklılarını, güneşin yedi rengiyle boyadıktan sonra gönüllerimize nakış nakış işleyen Bestami Yazgan Beyefendi’nin şiiri özetle:

“Çiçeklerle hoş geçin balı incitme gönül

Ya hayır de, yahut sus, dili incitme gönül

       Tüten ocağı bozma külü incitme gönül

       Bir küçük meyve için dalı incitme gönül

Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül

Sahibi hürmetine kulu incitme gönül” diyor.

Siz bu şiirin tamamını yeniden bir daha okuyunuz.

Emekli mal müdürü, anlatmaya devam ediyor: “Minibüse bindik, köye vardık, hiçbir medrese öğrencisi yok.

Hoca, köylülere nasıl sinyal verdiyse, Hoca’nın evinde hiçbir çocuk yok. Ben de Pazartesi günü vali beye, ‘Hiçbir çocuk görmediğimi söyledim” demişti.

Sarı Hoca, mal müdüründen korkmadığı gibi onun gönlünü de incitmemiş, dağda havasını da aldırmış.

Sarı Hoca, ayda bir de çevredeki köyleri gezermiş. Orada misafir edilirmiş.

Edremit’e gitmiş. Şehre girerken “Allah rızası için” deyip elini uzatan bir dilenci, “Allah rızası için, benim evde müsafirim olur musunuz?” demiş, o da kabul etmiş.

Zengin bir otelci de daha sonra onu davet etmiş.

O da du­rumu izah etmiş. “Bu senden önce davet etti; oraya gide­ceğim.” demiş.

Peygamber Efendimiz de, “Devem nereye çökerse orada kalacağım” demiş.

Medineliler deve bizim eve gelsin diye önüne güzel şeyler tutuyorlar. Ama deve hiçbirine iltifat etmeden Eba Eyyüb El Ensari’nin evinin önünde çöküyor.

Eba Eyyüb El Ensari’nin evi iki katlıymış. Peygam­ber Efendimiz, birinci katta kalmak ister.

Eba Eyyüb El Ensari, hem gelen gidenlerin Efendimiz’i rahatsız edeceğini düşünür hem de Peygamber Efendimiz’in üzerinde oturmayı iste­mez.

Efendimiz’i rahatsız etmek istemediğinden üst katta kalmasını ister.

Peygamberimiz (s.a.v.) de gelen misafirle­rin rahat etmesi ve Eba Eyyüb El Ensari’yi rahatsız etme­meleri için birinci katta kalmak ister.

İki taraf da nezaket haddesinden geçmişler.

Şairimizin:

“Ya hayır de, yahut sus, dili incitme gönül” mısraını yeniden bir daha düşününüz.

Birinci manası, dilinizden dikenli, pis, kötü kelimeler çıkararak kendi dilinizi incitmeyiniz” derken,

İkinci manasına göre, dilinizden kurşun gibi veya gül kokusu gibi çıkan o kelimelerin hedef tahtası, gönüllerdir.

“Gönül incitme gönül” derken dilden çıkan kelimelerin gönül tarlasında boy verdiğini, onun için kötü kelimeler üretmemesi gerektiğini anlatıveriyor.

“Dil” kelimesi aynı zamanda “gönül” anlamına da gelir.

Yani insanlara yük olmamaya gayret edeceğiz, insanların gönlünü kırmamaya dikkat edeceğiz.

Bir yerlerde görev yapıyorsunuz. Gideceğiniz yerde Müslüman gruplar vardır. Hepsi Müslüman’dır ama biri­nin tarafında görüntüde yer almayacaksınız.

Ama gönlü­nüz bir tarafı tutabilir. Allahü Teala gönülden adaleti, istemiyor. Çünkü “Gönül ferman dinlemez”. Dış görünüşte adaleti göstereceksiniz.

İki küçük çocuğunuzdan birini çok seviyorsunuz. İkisini de dizimize oturtup seveceğiz ve birisini çok sevdiğinizi söylemeden, hissettirmeden seveceğiz ve birini diğerinden ayrı tutma­yacağız. Böyle yapmayıp da birine karşı adaletsiz davra­nırsak günah işlemiş oluruz.

İki veya daha fazla İslami gruptan birine gönlünüz meyledebilir. Fakat her iki grup da “Müslüman’dır” deyip öyle hareket edeceksiniz. İkisine de dengeli bir biçimde davranacaksınız.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), işi deveye bırakmakla kimseyi gücendirmemiş.

Ebu Eyyüb El Ensari’nin evinde misafir olmuştur.

Devenin çöktüğü yeri de mescit yapmıştır.

Buluşma yerimiz hep mescidler olsun.

Mahmut Toptaş.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ. 

 


* BENZER KONULAR

Grup Genç - Yarının Adı Umut 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:47:58 ÖÖ]


Elgün Hasret - Tasavvuf Müziği 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:42:42 ÖÖ]


İkiyüzlülük Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: melek
[Dün, 08:25:28 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: melek
[Dün, 08:21:01 ÖÖ]


İnsan ve İnsanlık Gönderen: melek
[Dün, 08:16:28 ÖÖ]


Kur’an vwe Sünnette Tevhid Gönderen: melek
[Dün, 08:09:27 ÖÖ]


İnsan Olmak Gönderen: melek
[Dün, 08:04:07 ÖÖ]


Akan Her Şey Bir Gün Duracak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:39:05 ÖÖ]


Müslüman Bürokratlar İçin Altın Prensipler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:30:08 ÖÖ]


Külü İncitme Gönül Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:23:37 ÖÖ]


Gazze Mesajları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:16:16 ÖÖ]


Dünyada En Nasipli Kimse Güzel Ahlaklı Kimsedir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:06:41 ÖÖ]


Uzun Yaşamanın Sırları Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 22, 2024, 08:37:02 ÖS]


Ömer Gökalp - Hz.Hüseyin Bant Tiyatrosu Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 22, 2024, 08:23:39 ÖS]


40 Adımda Hac ibadeti Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 22, 2024, 09:21:57 ÖÖ]


Teyamün Ne Demektir Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 22, 2024, 09:09:57 ÖÖ]


Büyük Mahrumiyet Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 22, 2024, 08:49:43 ÖÖ]


Tüketmek Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 22, 2024, 08:46:28 ÖÖ]


Mükemmele Ulaşmak İçin Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 22, 2024, 08:38:24 ÖÖ]


Kızmak ve Aşırı Öfke İnsanı Hasta Yapar Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 22, 2024, 08:33:06 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41