Gönderen Konu: Tevbe Günahın Cinsinden Olur  (Okunma sayısı 247 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Tevbe Günahın Cinsinden Olur
« : Şubat 04, 2021, 06:32:21 ÖÖ »
Tevbe Günahın Cinsinden Olur

1990 öncesinde hacca gidenler, Kâbe’nin giriş kapılarının karşılarında, meydanda, önünde masa, altında sandalye, masa üstünde en az on çeşit para bulunan dövizciler, hacı adaylarının paralarını bozuverdiklerini görürlerdi.

Bir tarafta bir yığın Dolar, Mark, Türk Lirası, Japon Yeni…

Ezan okunmaya başlayınca dövizci, paraların üzerine bir örtü atıp mescide gidiyordu.

Eski milli güreşçilerimizden Turan Kurt, Almanya’da bir takımın antrenörlüğünü yapıyormuş ve ben onunla Mekke’de 1985 yılında tanıştım.

Hac boyu onunla ve yine milli güreşçimiz Muzaffer Can hocayla beraber olduk.

İlk defa dövizcilerin paralarının açıkta bir örtüyle korunduğunu gördüğünde, “Almanya’da bu olsa, Başbakan Helmut Kohl çalar bu parayı” deyivermişti.

Şimdilerde Mekke’de de paralar yalnız bankalarda veya yüksek güvenlikli döviz bürolarında bozuluyor. Batı’ya yakınlaştıkça ahlakımız da bozuluyor. Bozulanlar genelde Batılı bir iki dil bilen insanlarımız.

Uluslararası gangsterlerin silahı bırakıp, kravatı takıp, çalacağının önce kanununu çıkarıyor, arkasından soygununu yapıyor ve yılın en seçkin insanı olmayı da başarıyor.

Onun reklâmıyla ayakta tay taytay durabilen gazeteler de manşetten övgüler döktürüyor. Buna rağmen serde Müslümanlık da var ya, bir hoca bulup günahlarını sildirmek de istiyor.

Papaz hakkındaki bilgisi, cami hocası hakkındaki bilgiden daha fazla.

Yedi göbek İstanbullu olduğunu söyleyen komşum bir hanımefendi, “Hocam, evi kiraya tutanın hoca olduğunu duyduğumda ev sahibine içimden, ‘Neden bekâr bir adama verdi’ diye kızmıştım.

Sen, beş çocukla geldin sevindik” dedi.

“Beni tanımıyordun, benim bekâr olduğuma kararı nasıl verdin?” dediğimde, “Bilmem, ben bu güne kadar hiç hoca görmedim. Televizyonlarda Küçük Ev dizisindeki papaz bekâr ya işte oradan akıl yürütmüş olabilirim” demişti.

İstanbul’da 1985 yılında tanıdığım bir ihtiyar, bana bir soru sordu:

“Altmış yıl önce İstanbul’a geldim, köyüme hiç gitmedim. Annem, babam, akrabalarım öldü gidemedim. Ben şimdi ne yapayım?”

“Önemli bir ticari merkezde bir han, burada beşer katlı iki apartman, her zenginler semtinde birer villa edindiğini söylüyorsun.

‘Daha da var’ diyorsun.

İstanbul’a gelirken kimlerin canını yaktınsa, onların varislerini bulacaksın. O zaman bileğini bükerek aldığın parayı değil, o parayla nereyi satın almışsan o yeri, o adamın varislerine teslim edeceksin.

O günden bu yana o handan aldığın kiraları da o varislere geri verirken bu sene aldığın kiraları altmışla çarparak vereceksin.

Altmış yıl önceki kirayla değil” dediğimde, “Ben bir düşüneyim” dedi.

Hazineyi hortumlayanlar, size derim, milyonları veya milyar dolarları, filan yerdeki yıkık camiyi yaparak veya filan türbeyi tamir ederek temizlenemezsiniz.

Sizinkinde kul hakkı var.

Bir ihaleyi bir milyar dolara yapabilecekken beş milyara almayı başarmışsanız ve şimdilerde tevbe etmek istiyorsanız, dört milyar doları hazineye veya belediyeye veya bakanlığa iade edeceksiniz, sonra normal kârınızdan cami, medrese yapabilirsiniz, burs verebilirsiniz, köyünüzün veya mahallenizin fakirlerine aylık maaş bağlayabilirsiniz, sizin de aklınıza gelen meşru hayırlara verebilirsiniz.

Tevbe günahın cinsinden olur.

Yıllarca lisede matematik öğretmenliği yaparken ısrarla “Allah yok” diyerek ateistliğe, öğrencileri not silahıyla zorlayan biri, emekli olunca, yolun sonunu görünce, ahirete gitmemeye çare de bulamayınca, yürekten bir Kelime-i Şehadet getirir.

Sonra  afvı için ne yapması gerektiğini hocaya sorar.

Hoca da ona, “Tevbe, günahın cinsinden olur” der ve o öğretmen doğru liseye gider. Okul müdüründen görev yaptığı yıllarda dersine girdiği sınıftakilerin isim listesini alır ve yollara düşer.

Hangisini bulmuşsa söylediklerinin yanlışlığını anlatır ve onu afvetmelerini diler.

İşte tevbe, yaptığı yanlışa yüreğinin yanması ve bu yangının kelimelerinde tütmesi ve yıktığını geri yapmasıdır.

Mahmut Toptaş.

 


* BENZER KONULAR

Arkadaşlık ve Dostluk Gönderen: webtasarim
[Dün, 08:34:41 ÖS]


Komşuluk İlişkileri Gönderen: webtasarim
[Dün, 08:24:14 ÖS]


İslam'da Kanaat Gönderen: webtasarim
[Dün, 07:00:27 ÖS]


Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımız Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:51:54 ÖS]


Kul ve Kamu Hakları Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:43:40 ÖS]


İman ve Hayat Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:32:41 ÖS]


Güzel Ahlak Kurallarında Nezaket Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:24:01 ÖS]


İnsanın İmtihanı Helal Gıda İledir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:31:58 ÖÖ]


Kur’an-ı Kerim ve Şehidlik Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:24:17 ÖÖ]


Ümmet Bilinci ve Camilerimiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:29 ÖÖ]


Yahudiler ve Yahudilik 26 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:47 ÖÖ]


Kur’an-ı Kerim’i Oku’maya Devam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:35 ÖÖ]


Düşünerek Konuşan İnsanların En Akıllısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:46:17 ÖÖ]


2024 - Umut Mürare - The_Piano Tones Of Emotions_320_Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 03:04:54 ÖS]


Umut Mürare - Kırık Kalpler 2024 - 320 kbps - FANİDUNYA NET'TE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 11:41:38 ÖÖ]


Ağzımızdan Çıkanı Kulağımız Duyuyor mu Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 08:17:08 ÖÖ]


Âhiret Zarurîdir 3 Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 08:08:09 ÖÖ]


Müslümanların Bütünlüğü Farzdır Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:56:24 ÖÖ]


Hastalıklarımıza Çare Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:46:00 ÖÖ]


Çalışıp Helâl Kazanmak İbadet Olur Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:32:22 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49