Gönderen Konu: !!!!!! İSLAM'A GÖRE KADINLARIMIZ  (Okunma sayısı 535 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
!!!!!! İSLAM'A GÖRE KADINLARIMIZ
« : Ağustos 27, 2019, 09:15:23 ÖS »
İSLAM'A GÖRE KADINLARIMIZ

Önce söz, Allah celle celalühün kelamındadır. Okuyup dinleyelim:

 “Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, itaat eden erkekler ve itaat eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar. (Allah’tan) korkan erkekler ve (Allah’tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkekler ve namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, Allah onlar için büyük mükâfat hazırlamıştır.”

 “Bir iş hakkında Allah ve Rasülü hükmettiği zaman, hiçbir mü’min erkek ve mü’mine kadına, işlerinde istediklerini yapma hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasülü’ne isyan ederse apaçık bir sapıklığa sapmış olur.” (Ahzab Sûresi ayet 33/35-36)

Erkek de Allah’a itaat edecek, kadın da Allah’a itaat edecek.

Erkek de namusunu koruyacak, kadın da namusunu koruyacak.

Şu anda yaşayan hiçbirimizin diğerinin hayatını yönlendirecek bir kural koyması dinen yasaktır.

Kuralı, ancak yaratan Rabbimiz ve O’nun yetki verdiği elçisidir.

Sevgili Peygamberimiz, bir yolculuk esnasında develeri süren görevlinin bir türkü tutturup develeri hızlı hızlı yürütmeye başlayınca develerin üzerinde oturan kadınların rahatsızlığını görünce devecinin adıyla hitap ederek:

 “Ya Enceş, billur yüklü develeri sürerken yavaş ol” diyor. (Buhari, Sahih, K. Edep, bab 116, Müslim, Sahih, K. Fezail, bab 18, Ahmed, Müsned, Enes bin Malik hadisi)

Eşyanın en temiz, en duru, en pürüzsüz olan kristal cama billur denilir.

Sevgili Peygamberimiz, hem onları rahatsız edeni uyarıyor hem de hanımları tarif ederken eşyanın en güzeliyle, istiare yoluyla billura benzetiyor ve kırılmamalarını istiyor.

Kur’an-ı Kerim’i en iyi bilen, uygulayan ve insanlığa en iyi açıkladığı gibi gösteren Sevgili Peygamberimiz, eşlerinden hiçbirine tokat vurduğu görülmediği ve duyulmadığı gibi gönüllerini kırdığı bile olmamış.

Ama o değerli annelerimiz, Sevgili Peygamberimizi üzdüklerinde o hiçbir şey söylemeden, fiili bir şey yapmadan ev içinde 29 gün ayrı kalmış.

Eşlerinin gönüllerinin kırılmasına o kadar özen gösteriyordu ki, vefatı ettiği hastalığı esnasında Hazreti Aişe anamızın evinde kalması için Sevgili Peygamberimiz, diğer eşlerinden izin istedi. (Buhari, Sahih, K. Nikah, bab 104)

Herkesin devlet başkanının, her erkeğin ve her kadının, gözetici ve yönetici olduğunu Sevgili Peygamberimiz şöyle ifade etmiş:

 “Hepiniz, gözetip yönettiğinizden sorumlusunuz. Devlet başkanı gözetip yönetendendir. Erkek, evinin gözetip yönetenidir. Kadın, eşinin evinin ve çocuklarının gözetip yönetenidir. Hepiniz, gözetip yönettiğinden sorumludur.” (Buhari, Sahih, K. Nikâh, bab 90)

“Hepiniz” dedikten sonra devlet başkanını, erkeği ve kadını sayması, bizim yanlış anlamamızı engellemek için açıklamıştır.

Akşam koynuna gireceğiniz, yüzüne bakacağınız eşinizi gündüz dövmeyin derken Sevgili Peygamberimiz, İslam’dan önce köle dövücülerinin kötü ahlaklarını da ortaya koyarak:

 “Sizden biri (Cahiliye döneminde) köle döver gibi eşini dövemez, günün sonunda onunla cinsel ilişkiye giremez” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Nikâh, bab 93)

Nisa Sûresi’nin 34’üncü ayetinde, önce nasihat edilen, sonra üç gün yatakta ayrı kalınarak yaptığı isyan, hırçınlık, kabalık edip aileyi dağıtmaya, ocağı söndürmeye çalışan kadını uyarmak ve aile bağlarını çözdürmemek için son çare olarak vücudunda iz bırakmayacak şekilde, yüzüne vurmamak kaydıyla dövülmesini tavsiye eden ayete aykırı olarak değerli eşini hastanelik edinceye kadar dövenler, o ayeti bize tebliğ eden Sevgili Peygamberimizin, eşlerine en kızdığı zamanda 29 gün evinde ayrı yaşamayı tercih ettiği halde, hiçbirine bir tokat vurmadığını, dört halife Hazreti Ebubekir, Ömer, Osman, Ali (Allah hepsinden razı olsun) bunların hepsi bu ayeti bizden çok iyi bildikleri halde eşlerine tokat vurdukları görülmemiş, duyulmamıştır.

Zülfünün bir teli, dünyanın bütün altınına, pırlantasına, petrolüne, lirasına, dolarına, Euro’suna… Ağır basan eşinizi, kırmamaya dikkat ederseniz, dövmeye mazeretiniz veya mecburiyetiniz olmaz.

Mahmut Toptaş.

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41