Üç Ayların Hatırlattıklarını Anlamak İçin
İster şehirde, ister köyde yaşayalım. Şehir hayatı, hayatımızın içindedir. Şehirlerde bir semtten diğer semte vasıtalarla giderken şoförlerin dikkatini çekmek için, trafik ikazı olarak işaret levha ve lambaları yol üzerinde dikilmiştir. Bu ikaz lamba ve işaretlerine riayet ederek hem canlarını, hem mallarını ve hem de kendisine emanet edilenleri korumuş, salimen sahiplerine ulaştırmıştır.
Gerek şehir içinde, gerekse şehirlerarası yollarda trafik işaret levhalarına ve lambalarına riayet etmeyenler, hem canlarını, hem de mallarını heder etmiş olurlar. Böylece ikazdan anlamayanlar el âleme ibret olup çıkarlar.
Aklı başında herkesin, kazalarla kendini hesaba çekip, yanlış yolda ise rotasını düzeltmesi gerekir. Aslında ağrıyan baş, diş, diz vesaire insan için kendine gelmesi için Rabbimizin lütfundan birer ikazdır. İtiraf edelim ki, ülkemizde insanlarımız bunlardan ders alıp kendine gelemiyor. Bu nereye kadar devam edecek sualine ben hep mezara kadar diye cevap veriyorum.
Şehir içi ve şehirlerarası yolların üzerine konan işaret levha ve lambaları, sıhhatli bir yolculuğu gerçekleştirmek içindir. Kural ve kaidelere riayet edenler maksuduna erişirler. Uymayanlara gelince, onlar da cezalarını hem bu dünyada hem de öbür âlemde çekeceklerdir.
Dünya insanlar için geçici bir mekândır. Bu doğum ile ölüm arasında geçen bir hayat yoluyla gerçekleşir. Trafik görevlileri nasıl ki, sıhhatli yolculuk için yol üzerine ikaz lâmbası ve işaret levhası koyuyor ise, Allah (C.C.) hayat yolumuzun üzerine cennete salimen ulaşalım diye işaret levhası ve ikaz lambası koymuştur. Yüce Rabbimiz rahmet ve merhametin eseri olarak bizi bunlarla uyarır ve ikaz eder. Bunun manası, “Kulum kendine gel. Bu tarzın iyi bir tarz değil. Böyle devam edersen cehenneme gidiyorsun” demektir.
Üç aylar da hayat yolumuzun üzerine konulmuş birer ikaz lambaları ve işaret levhaları bulunuyor. Bunlarla Rabbimiz bizi kendimize gelmemiz için ikaz etmektedir.
Üç aylardayız ve bu ikazla karşı karşıyayız. Yüce Rabbimiz bizleri her günden daha çok kandil geceleriyle önemli geceler ile bir defa daha ikaz etmiş olacaktır.
Kim olursak olalım, bize düşen görev, başımızı iki avuçlarımızın arasına alıp hayatımızın muhasebesini yapmak olacaktır. Neler yaptık, neleri yapmadık. Hayatımızın ederi ve etmezi nedir, ne olmalıdır. İman bakımından hangi durumdayız Ahiret ahvalimiz bu gidişle nereye ulaşacaktır. Şimdiye kadar kime kulluk yaptık. Allah’a olan kulluk vazifemiz ne âlemde.
Bütün bunlar her zamankinden daha çok düşünmemiz, eğrilerimizi ikaz ile olsun düzeltmemiz gerekmektedir.
Hayat korkunç bir süratle geçiyor. Aldığımız her nefes bizi kabrimize bir adım daha yaklaştırmış oluyor. Ve bizler günde 21 bin defa nefes alıp vererek her gün 21 bin adım kabrimize yaklaşmış oluyoruz.
İşte, üç aylardaki her anın bize hatırlattıkları bunlar. Bizim için önemli olan, bozuksa bu ikazla rotamızı düzeltmek, değilse kulluğumuzun derecesini artırmaktır. Rabbimiz bizleri kendisine kulluğumuzda muvaffak kılsın.
Mevlüt Özcan.
FANİ DÜNYA FM
