Gönderen Konu: SORUN ÇÖZMEK  (Okunma sayısı 321 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
SORUN ÇÖZMEK
« : Nisan 13, 2019, 01:51:51 ÖS »
SORUN ÇÖZMEK

1. Sorun çözmenin ilk kuralı, daima bir sorun olacağını bilmektir. Dünya imtihandır. Bir derdin bitmesi diğerinin başlamasıdır. Ta ki ölene kadar bu böyle devam edecektir. Bir imtihandan ancak diğerine kaçılabilir.

2. Bu da sorun olur mu dememek gerekiyor. Her şey sorun olur. Her alanda sorun olur. Her zaman sorun olur. Sorunların bir vakti ya da yeri olmadığı gibi alan sınırlaması da yoktur.

3. Mevla insanı her şeyle imtihan eder. En çok korktuğu şeyle ve hatta en çok sevdiği şeyle de. İnsan; ailesi, çocukları, anne-babası, dostu, işi vs. sahip olduğu her şeyi ile ve her alanla imtihan edilir.

4. Aslında dünyada sorun çözmek diye bir şey yoktur. Bize düşen, olaylara karşı bir duruş sergilemektir. Bu duruş; bir taraftan isyan etmeden olayları karşılamak iken diğer taraftan elinden gelen gayreti göstermektir. Neticede bu sorun ya çözülür ya da çözülmez. Veya bir sorunun yerine başkası verilir.

5. Bu durumda sorunlara karşı gereken şekilde duruş sergilememek; ekstra sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Zira üzerine düşeni yapmamanın da ilahi bir bedeli illa ki vardır.

6. Dertsiz olduğunu iddia eden insanın ya ömrü tükenmiştir ki bu durumda ölüme hazırlıklı olmak gerekir. Zira dünya dertsiz olmaz. Ya da dertlerini göremiyordur ki bu da, Allah muhafaza, hakikati görememek anlamına gelmektedir.

7. Her insana kendi işi zor; kendi derdi büyük gelir. İnsan başkalarının dert ve sorunlarını göremeyebilir. Aslında bunun olumlu tarafı, birinin çözemediği derdi diğerinin çözmesi; birine zor gelen derdin diğerine kolay gelmesidir. Aslında bu da her derdin kolay olduğu ve her derdin muhakkak çözümü olduğu anlamına gelmektedir.

8. Özetlemek gerekiyorsa “derdiyle yaşamayı öğrenmek” ve “derdiyle mutlu olabilmeyi başarmak” daha uygundur diyebiliriz. Zira “dertler” değişir ama “dertli olmak” hep devam eden bir durumdur.

İnsan Kendisi İçin İyi Olanı Bilebilir Mi?

1. İnsan tabi ki kendisi için iyi olanı bilebilir. Kötü olanı da bilebilir. Aksi halde imtihan ve hesap adil olmaz. Zira kişi bilmediği veya gücü yetmediği şeyden sorumlu tutulmaz.

2. İnsanın kendisi için iyi olanı bilebilmesi için üç şey gerekir: Araştırma, tecrübe ve Allah’ın inayeti.

3. Araştırma; bilgi ve istişare ile olur. Öğreniriz, sorarız, nasihat ederiz, istişare ederiz. Fakat tüm bu olayların neticesinde kendimiz karar veririz.

4. Tecrübe ve feraset; araştırma ve bilmeyi olumlu etkiler. Zira insanın tecrübesi ne kadar fazla ise bilme ve bilgileri değerlendirme kabiliyeti o derece gelişir. Feraset ve zihnin hızlı çalışması ise bilme sürecini ve derecesini etkileyecektir.

5. Bilme, planlama, karar verme, gayret ve takip gibi aşamalardan sonra tevekkül etmek esastır. Zira elimizden geleni yaptıktan sonra kadere teslim olmak gerekiyor.

Allah yardım etmezse kula iyilik nasip olmaz. Kulu beladan koruyan da sadece Mevlâ’dır. Hakikate ulaştıran ve hatalarımızı düzelten de hatta unuttuğumuzda hatırlatacak olan da Mevlâ’dır. Mevlâ bazen olaylarla bazen de başka insanlarla bize yol gösterir. O’nun hidayet ve yardımı olmaz ise biz hakikate ulaşamayız.

6. Ama gayret, dua, rıza ve talep olmadan da hidayet kula nasip olmaz. Tevekkül etmemek, Allah’ın güç ve yardımına güvenmemek anlamına gelir ki Allah, kendinden istemeyene ve kendine güvenmeyene bir şeyi nasip etmez. İlim ve hidayet böyledir. Yani ilim ve hidayet için gayret ve dua şarttır. Tevbe için de niyaz şarttır. Yani Mevlâ, af dilemeyene affı nasip etmeyebilir. Doğruya ulaşmayı talep etmeyene bu nasip olmayabilir.

7. Kul, elinden gelenin yüzde yüzünü yapmadan dua etme hakkı olmadığı gibi dua etse de duasına cevap verilmeyebilir. Her insanın gücü farklıdır fakat her insan kendi gücü nispetinde gayret etmek ve elindeki tüm imkânları tüketmekten mesuldür. Yüz taş atma imkânı varken doksan dokuz taş atan kimse, görevini tam olarak yerine getirmemiş olur. Yani aslolan gayret etmek değildir; gayretin şartları ve usulüne riayet ederek tam gayret etmektir. Usulsüz veya eksik gayret, gayret olmaz.

Aslında her işte böyledir. Evi tamamlayıp çatı ya da tuvaletini eksik yapmış kimse, ev yapmış olmaz veya evi teslim etmiş sayılmaz.

Turgut Akyüz.

 


* BENZER KONULAR

İslâmî Değer Yargıları Gönderen: melek
[Dün, 08:21:13 ÖÖ]


Bilgi ve Bilgelik Gönderen: melek
[Dün, 08:18:10 ÖÖ]


Şahsiyeti / Karakteri / Görünümü Gönderen: melek
[Dün, 08:13:12 ÖÖ]


Doğruluk / Dürüstlük / Samimiyet / Emin Ve Güvenilir Olmak Gönderen: melek
[Dün, 08:08:33 ÖÖ]


Allah’a Saygı Peygamberlere Saygı Gönderen: melek
[Dün, 08:04:57 ÖÖ]


Peygamberimizin Bıraktığı Mirasa Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:04 ÖÖ]


Dünya Hayatına Aldanmamak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:32:19 ÖÖ]


Selamette Olmak İçin Selam Gerekir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:20:08 ÖÖ]


Resulü Efendimiz (S.A.V.) Ümmetimden 27 Tane Yalancı Çıkacak” Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:11:43 ÖÖ]


Bir Zulüm Ki Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:56 ÖÖ]


Müstecab Dua Ne Demektir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:54:48 ÖÖ]


Mustafa Sevim - Albümdışı ve Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 16, 2024, 03:16:07 ÖS]


Mehmet Çelebi - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 16, 2024, 03:11:12 ÖS]


Çocuk ve Dayak Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:54:26 ÖÖ]


Çocuklarımız ve Dua Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:49:17 ÖÖ]


İnsanlara Güzel Ahlakın Gereğine Göre Davran Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:45:23 ÖÖ]


Duymak ve Dinlemek Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:40:29 ÖÖ]


Her An Gidecek Gibi Yaşamak Gerek Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:38:12 ÖÖ]


İş ve Çalışma Ahlakı Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 16, 2024, 07:36:53 ÖÖ]


Eş seçiminde Anne Babaya Hürmetin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 16, 2024, 07:03:55 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42