Kimsesizlerin Kimsesi Olmak
Yüce dinimizin bizlere emrettiği görevlerden biri de kimsesizleri korumak ve gözetmektir. Bu aynı zamanda din kardeşliğinin bir gereğidir. Bundan dolayı yetimi, yoksulu koruyup gözetmek, kimsesizlere sahip çıkmak zorundayız
Kimsesizler deyince aklımıza önce yetimler, sonra garipler, aç ve açıkta kalanlar ve dünyada elinden tutacak, derdini, kederini paylaşacak kimsesi olmayanlar gelir. Kimsesizler bizler için bir imtihan vesilesidir. Takdir edersiniz ki; kimsesiz ve sahipsiz kalmak oldukça zor ve acı verici bir durumdur
Kimsesizlere sahip çıkma konusunda bizlere en güzel örnek, kendileri de bir yetim olan, kimsesizlerin hamisi sevgili Peygamberimiz (sav)dir. Mekke döneminin en sıkıntılı günlerinde yoksul ve kimsesizler onunla teselli bulmuştur.
Medine’ye hicretlerinden hemen sonra hane-i saadetlerinin yanı başına yoksul ve kimsesizlerden oluşan Ashabı Suffe’nin barınması için bu günün deyimiyle yatılı bir okul yaptırmış, orada barınan kimsesizlerle gece gündüz ilgilenerek ihtiyaçlarını karşılamıştır.
Bugün çevremizde sevgi, şefkat ve merhametle uzatılacak bir el görmek isteyen, yalnızlığını, yakarışını yüreğindeki sessiz bir çığlıkla, “sesimi duyan, kapımı açan, elimden tutan kimse yok mu?” diyen kardeşlerimiz olabilir.
Yeryüzündeki aç ve açıktaki insanları ve köyü hayat şartlarını unutmamalıyız. Ayrıca milyonlarca insanla din kardeşliği bağımız ve bunun getirdiği uzak ve yakın bütün kimsesizlere karşı bir sorumluluğumuz vardır. Kur’an’da Yüce Rabbimiz “…
Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin…” buyurmaktadır. Yine Kur’an’da “hiçbir karşılık, teşekkür dahi beklemeksizin, yoksula, yetime ve esire seve seve yardım edenlerin” nail olacakları büyük nimetler müjdelenirken, “yetime kötü davranıp, yardım elini uzatmayanlar” ise kınanmıştır.”
Duhâ Sûresinde “Öyleyse sakın yetimi incitme!” ayeti kerimesine muhatap olan Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor; “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir… Kim Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim Müslüman'ın bir sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir…”
O, kalbinin katılaşmasından şikâyet eden bir sahabiye ise; “Kalbinin yumuşamasını istiyorsan, yoksulları doyur ve yetimin başını okşa” cevabını vermiştir.
Kimsesizlerin acı ve kederlerini yüreğimizde hissedebilmeli, maddi ve manevi yardımlarımızla yanlarında olduğumuzu, yalnız olmadıklarını göstermeliyiz. Çünkü bizler “Komşusu açken kendisi tok yatan gerçek mümin değildir” buyurarak, aç ve açıkta kalana karşı merhamet kanatlarını sonuna kadar açmış Rahmet Peygamberinin ümmetiyiz.
Allah yâr ve yardımcımız olsun!
------------------------------------------------------------------------------------
Nisâ, 4/ 36
İnsan, 76/8,9
Fecr, 89/17; Mâûn, 107/2
Buhari, Mezalim, 3 ; Müslim; Birr, 58,
Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 263,
Müslim, İman, 74, Birr ve Sıla, 142; Ahmed b. Hanbel, I,55
FANİ DÜNYA FM
