Gönderen Konu: Her Zafer Allah’ın Bir Lütfudur  (Okunma sayısı 90 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6884
Her Zafer Allah’ın Bir Lütfudur
« : Haziran 03, 2023, 06:08:03 ÖÖ »


Her Zafer Allah’ın Bir Lütfudur

Tesbih (hamd), bağışlanma ve tövbe hayatın her anında ihmal edilmemesi gereken bir fazilettir. Manevi güçtür, durulanma yoludur, emirdir.

Özellikle manevi yardım gördüğümüz hâllerde kalp ve dilimizi bu manevi hazlarla doldurmalıyız. Mekke'nin fethinden, hatta "Veda Haccı"ndan sonra çokça okunan ve mealini vereceğim "Nasr Suresi" bizler için tarih boyunca bir yol haritası oldu. Ayet, müminlerin manevi fethinden sonra yapmaları gereken görevleri fısıldıyor:

"Allah'ın yardımı ve fetih geldiği zaman; insanları Allah'ın dinine bölük bölük girerken gördüğün zaman; artık Rabbini hamd ile tesbih et ve bağışlanma dile. Mutlaka O, tövbeleri çokça kabul edendir." (Nasr 1/3).

KISA AMA UZUN BİR SURE

Bu sure çok kısa ama bir o kadar da uzun. Hayatın tümünü kapsayan bir mesaj taşıyor. Bakın sure neleri sıraya koyuyor:

1. Allah'ın yardımı gelince...

2. Fetih gerçekleşince...

3. İnsanlar Allah'ın dinine yönelince...

4. Hamd et.

5. Bağışlanma (istiğfar) dile.

6. Tesbih et, Allah'ı çokça an.

7. Çokça tövbe et.

Müslümanlar fetih boyunca her zaferi Allah'ın bir lütfu, her mağlubiyeti ise nefislerinin bir hezeyanı saymışlardır. Başarıyı kendilerinden değil, Allah'ın kereminden saydılar. Bunu sadece savaş kavramıyla özdeşleştirmeyin. Hayatın her adımında bu böyledir.

Mekke'nin fetih günü, başını devenin sırtına indirip Mekke'ye secde halinde giren Allah'ın Resulü tam da surenin emrini yerine getirdi. Kâbe'ye secde halinde girerken, "Allah birdir. O en büyüktür. Bütün karşı unsurları tek başına mağlup eden O'dur" cümlelerini fısıldıyordu. Zira manevi boyun eğiş, tevazu, mahviyet olmasa zafer olmaz. Zafer olsa da geçicidir ve mağlubiyet unsurlarını taşır.

YAVUZ'UN KAFTANINDAKİ ÇAMUR

Yavuz Sultan Selim Han, kutlu müjdeyle gittiği Mısır seferinden stratejik bir başarıyla dönüyordu. Adana civarında yol yağmurdan çamura dönmüştü. Bir ara müstakbel "Şeyh-ül İslam" ama o zaman "kazasker" olan İbn-i Kemal'in atının ayağından sıçrayan çamur Yavuz'un kaftanına geldi. İbn-i Kemal mahcup oldu. Bunu fark eden Yavuz şöyle dedi: "Âlimlerin atının ayağından sıçrayan çamur, bizim için bir övgü, bereket ve şeref vesilesidir.

Öldüğüm zaman bu çamurlu kaftanımı kefenimin üzerine örtün."

İlginçtir ki İbn-i Kemal daha sonra Şeyh-ül İslam oldu. İbn-i Kemal hem insanlara hem de cinlere fetva verdiği için "Müfti's- Sakaleyn" olarak anılır. Burada hem halife hem de fatih olan Yavuz'un bu surenin edebine ne kadar vâkıf olduğuna da işaret vardır.

Sonraları Yavuz'un sırtında çıban çıkar ve kendisini çok etkiler.

Sırtını sıyırıp Hasan Can'a sorar: "Bu nedir Hasan?" Hasan, çıbanın Yavuz'un hayatını etkileyecek bir hâle büründüğünü görünce, "Sultanım artık Rab'le olma zamanı geliyor" der. Yavuz Sultan Selim, şöyle cevap verir: "Hasan, Hasan!.. Sen bizi şimdiye kadar kimle bilirdin?"

DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN HUSUSLAR

Müminler hayatlarının her aşamasında şu değerlere dikkat etmelidir:

 Tevazu yol azığımız olmalıdır.

 Manevi rehberleri yok sayamayız.

 Adaletten milim ayrılmamamız gerekiyor.

 Kibir ve enaniyetten uzak durmalıyız.

 İnsanları aşağılamamalıyız.

 Bize düşman olanları şaşırtacak bir kuşatıcılıkla hareket etmeliyiz.

 İnsanların dertleriyle dertlenmeliyiz.

 Başkasının kızını kızımız, annesini annemiz bellemeliyiz.

 Derdimizi derman ehliyle açıkça paylaşmalıyız.

 Vicdanın hayır dediğine hayır demeliyiz.

 Dostları yanımızdan uzaklaştırmamalıyız.

 Küçük günahlarımızı büyük görmeliyiz.

 Büyük iyiliklerimizi küçük görmeliyiz.

 Her zafere ve her günaha tövbe edelim.

 İnsanların ümitsizliğine müsaade etmeyelim.

 Unutmayalım, her iyilik birden 700'e kadardır.

 Her kötülük bire birdir. Allah adil ve cömerttir.

 Namazı, tövbeyi, istiğfarı, hamdi ertelemeyelim.

KUL, ALLAH'I İMTİHAN EDEMEZ

Hazreti İsa'ya "Ey İsa, Allah dilemedikçe başına sıkıntı gelmez" diyorsun dediler. Hz. İsa "Evet" dedi. "O zaman bu dağın başına çık ve atla.

Allah dilemezse ölmezsin" dediler. Hz. İsa şöyle cevap verdi: "Siz benden Allah'ı imtihan etmemi istiyorsunuz. Allah, kulu imtihan eder. Kul, Allah'ı imtihan edemez."

DİĞER DİNLERE AİT SEMBOLLERİ KULLANABİLİR MİYİZ?

Elbette bir Müslüman, kendi inancına ait sembolleri, kutsalları önemser. Zira Peygamberimiz (SAV) "Bir topluma benzemeye çalışan kimse onlardandır" (Ebu Davud) buyurmuştur. Gayrimüslimlerin dini simgelerini, isim, sembol veya ritüellerini kutsamak ve kullanmak dinimizce caiz değildir. Ancak diyelim ki bir gayrimüslim sıradan bir kıyafet giyiyor, sıradan bir iş yapıyor ve bunun dini sembollerle ilişkisi yoksa elbette burada benzeşmek olabilir. Zira hadiste "teşebbüh" kelimesi kullanılıyor ki bu "ısrarla ve kasten benzemeye çalışmak" olarak tercüme edilmelidir. Yoksa sıradan benzerlikler bütün insanoğlu için normaldir. Şöyle örnek verebiliriz: Haç sembolü Hıristiyanlar için kutsaldır. Müslüman bir kişinin bu sembolü takması caiz olmaz. Hz. Peygamber, evde üzerinde haç işareti olan eşyaların kullanılmasına müsaade etmemiştir. (Ebu Davud, Libas/4151)

 Çocuğuma bazen yalan söylüyorum, günah mı?

Yaşı küçük de olsa, evladınız da olsa çocuğa yalan söylemek doğru değildir. Ortada çocuğun geleceğine son derece zarar verecek bir durum varsa o ayrıca değerlendirilir. İnsanın hayatını, varlığını olumsuz etkileyecek bir durum söz konusuysa "zaruret" kaidesi gereği hareket edilebilir.

Ancak normal şartlarda çocuğa yalan söylenmez. Abdullah b. Amir der ki: "Bir gün Peygamberimiz bize gelmişti. O zaman henüz çocuktum.

Oynamak için dışarı çıktım. Annem 'Abdullah buraya gel! Sana bir şey vereceğim' diye beni çağırdı. Peygamberimiz, anneme sordu: 'Ona ne vereceksin?' Annem de 'Bir hurma vereceğim' dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu: Eğer çocuğa bir şey vermeseydin senin hakkında 'Yalan söyledi' diye yazılacaktı."

 Babamla küçükken hacca gitmiştim. Yeniden hacca gitmeli miyim?

Küçükken gittiğiniz hac sizin için "nafile hac" olmuş, babanızın da sevap hanesine kaydolmuştur. Zira hac, ergenlik yaşına geldikten sonra kişiye (durumu iyi ise) farz olur. Sizin yeniden hac yapmanız gerekiyor.

Nihat Hatipoğlu.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Arkadaşlık ve Dostluk Gönderen: webtasarim
[Dün, 08:34:41 ÖS]


Komşuluk İlişkileri Gönderen: webtasarim
[Dün, 08:24:14 ÖS]


İslam'da Kanaat Gönderen: webtasarim
[Dün, 07:00:27 ÖS]


Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımız Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:51:54 ÖS]


Kul ve Kamu Hakları Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:43:40 ÖS]


İman ve Hayat Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:32:41 ÖS]


Güzel Ahlak Kurallarında Nezaket Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:24:01 ÖS]


İnsanın İmtihanı Helal Gıda İledir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:31:58 ÖÖ]


Kur’an-ı Kerim ve Şehidlik Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:24:17 ÖÖ]


Ümmet Bilinci ve Camilerimiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:29 ÖÖ]


Yahudiler ve Yahudilik 26 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:47 ÖÖ]


Kur’an-ı Kerim’i Oku’maya Devam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:35 ÖÖ]


Düşünerek Konuşan İnsanların En Akıllısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:46:17 ÖÖ]


2024 - Umut Mürare - The_Piano Tones Of Emotions_320_Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 03:04:54 ÖS]


Umut Mürare - Kırık Kalpler 2024 - 320 kbps - FANİDUNYA NET'TE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 11:41:38 ÖÖ]


Ağzımızdan Çıkanı Kulağımız Duyuyor mu Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 08:17:08 ÖÖ]


Âhiret Zarurîdir 3 Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 08:08:09 ÖÖ]


Müslümanların Bütünlüğü Farzdır Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:56:24 ÖÖ]


Hastalıklarımıza Çare Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:46:00 ÖÖ]


Çalışıp Helâl Kazanmak İbadet Olur Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:32:22 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49