www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET iSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => Öğütler Nasihatler Güzel Sözler => Konuyu başlatan: fanidunya NET - Mayıs 30, 2025, 06:34:35 ÖÖ
-
(http://www.fanidunya.net/resimler/besmele.png)
Peygamber Efendimizin (S.A.V.) Abdest Konusundaki Tavsiyeleri
Resul-i Ekrem Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki: “Abdest sırasında gözlerinize suyu ulaştırın.” Abdest, namazın farzlarındandır.
Abdestsiz namaz kabul olmaz. Abdestin dört farzı vardır: Yüzü yıkamak, kolları dirseklerle birlikte yıkamak, başı mesh etmek, ayakları topuklarla birlikte yıkamak. Bunların dışında, elleri yıkamak, buruna ve ağza su vermek gibi fiiller abdestin sünnetlerindendir. Ancak farzlar yerine gelmeden abdest olmaz. Alından (saçın bittiği yerden) çene altına kadar ve iki kulak arası yüzdür. Bu alan içine gözlerin dış kısmı da dâhildir. Peygamberimiz, gözlerin çukurda olmasından dolayı bu bölgeyi ihmal etmeyin buyuruyor. Gözün içine su sokmak anlamında değil; parmakla nazikçe göz çukuruna suyu ulaştırın. Göz açılıp içine su sokulmaz ama o çukur bölge kuru kalmamalıdır. Şehadet parmağınızla gözün dış kısmına (çukuruna) nazikçe dokunarak oraya su ulaştırmak sünnettir. Göz içine değil, dış kısmına. Bu sünneti terk etmek mekruhtur. Bu hadis Ebu Hureyre (R.A.) Hazretleri’nden nakledilmiştir. Allah ondan razı olsun. Dirsekler kolun bir parçası olup abdestte mutlaka yıkanmalıdır. Bazen insanlar dirsekleri kuru bırakıyorlar, bu şekilde abdest geçerli olmaz.
Ayakların yıkanmasına topuklar da dâhildir. Onlar da kuru kalmamalıdır. Başın bir kısmını mesh etmek farzdır. Tamamını mesh etmek ise sünnettir.
Yani sadece parmak ucu ile değil, daha kapsamlı şekilde yapmak daha faziletlidir. Efendimiz (S.A.V.) buyuruyor ki: "Abdestten sonra kalan suyu etrafa silkelemeyin. Bu şeytanın bir vesvesesidir. Yelpaze gibi elleri sallamak da mekruhtur. Şeytanın yelpazesi gibidir."
EN ŞEREFLİ MÜSLÜMAN, KENDİSİNDEN EMİN OLUNANDIR
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyuruyor ki:
“Eşrefül iman (imanın en şereflisi), insanların senden emin olmasıdır.” Bir müminin kimsenin malına, canına, ırzına, namusuna el uzatmaması, şeriata aykırı davranışlardan uzak durması, bu özellikler onda varsa işte bu, imanın en yüce halidir. Müslüman’ın diğer Müslüman’a eziyet etmesi haramdır biliyorsunuz, Müslüman iyilik eder iyilik yapar, Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir, mesela bizim gözümüz kulağımız burnumuz elimiz ayağımız neyse diğer Müslümanlar da bir Müslüman için odur. Bir mümin, mümin kardeşine o derece bir kendini yakın hissedecek, onların başına ne gelirse gelsin bana ne demeyecek, öyle yakın hissedecek ki kendisine kötülük yapılmış gibi onlara kötülük gitmemesini isteyecek, işte imanın en şereflisi budur diyor Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Şerefli bir Müslüman odur ki kimse onun dilinden zarar görmemesi lazım, Müslüman odur ki herkes onun dilinden salim olması lazım, güvende olması lazım yani hiçbir kimseye diliyle zarar vermemesi lazım. Müslümanlığın en güzeli de budur diyor Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Yani kimsenin aleyhinde konuşmayacaksın, ırzına namusuna dokunmayacaksın, yalan söylemeyeceksin, küfür etmeyeceksin, böyle Müslümanlar dilinden salim olunan kimselerdir.
Müslümanlığın en şereflisinin biri de hiçbir kimsenin canına, malına el uzatmayacaksın, kimseye elinle zarar vermeyeceksin, malına zarar vermeyeceksin, vücuduna zarar vermeyeceksin, elinden emin olunan işte Müslüman’ın en güzelidir diyor Efendimiz, bunun dilinden elinden kimseye kötülük gelmez zarar gelmez denilen Müslüman, en şerefli Müslüman’dır.
Prof. Dr. Cevat Akşit.
İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR
www.fanidunya.net
Yeni Girişimiz
http://www.fanidunya.com.tr