Gönderen Konu: Ölüme Bakış  (Okunma sayısı 136 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1993
Ölüme Bakış
« : Ocak 02, 2024, 08:24:24 ÖÖ »


Ölüme Bakış

Elimizde olmadan geldiğimiz dünyada bizi bekleyen akıbet kesindir: öleceğiz. Modern insan ölümü ne kadar gündeminden çıkarmaya uğraşsa da yine ölümle iç içeyizdir. Bir yakınımızı kaybettiğimizde, cenaze törenine katıldığımızda, mezarlık yakınından geçtiğimizde, bir felaketle karşılaştığımızda, bazen hastalıkta, bazen yalnız kaldığımızda ölümü hatırlar ve korku duyarız.

Aslında haksız da değiliz. Kimin ne zaman öleceğini Allah'tan başka bilen olmaz. Bir arkadaşımın eşi kanser olmuştu ve doktorlar kısa süre sonra Öleceğini söylemişlerdi. Dostum hanımsız kalacak olmanın üzüntüsündeyken bir trafik kazasında aniden vefat etti. Eşi ise uzun yıllar yaşadı.

Peygamber efendimiz (sav), "Güne başlayan nice kimseler vardır ki onu tamamlayamadan ölür. Yarını bekleyen nice kimseler de vardır ki yarına çıkmadan ölür" derken bu hakikate işaret etmiştir. Her an ölüme biraz daha yaklaşmaktayız. Her geçen gün, aslında bizim bir gün daha ölüme yakınlaştığımızın ifadesidir. Yaş dönümlerini kutlayanlara hep şaşmışımdır. Çünkü her yeni yaş, ölüme bir yıl daha yaklaşma demektir.

Ölüm korkusu

Bu yüzden insanoğlunun başlıca temel duygusu ölüm korkusudur. Psikiyatrik görüşlerin pek çoğunun Ölüm korkusunu ruhi hastalıkların kaynağı olarak kabul etmeleri bu sebebe dayanır.

Sıkut, anksiyete (endişe ve kaygı hali), anguvaz (hafakan), depresyon, obsesyon gibi psikiyatrik belirtilerin temelinde hep ölüm korkusu bulunduğu ileri sürülür.

Gerçekten ölüm korkusu asıldır ve bütün korkuların kaynağıdır. Sözgelimi bir kişi elini iğneye, bıçağa, makasa süremiyor veya dokunamıyorsa bu, iğne batıp kalacak, bıçak tutup kesecek yani sonuçta ölümün geleceğinden korktuğu içindir. Veya bir insan musluğun başından ayrılamıyor, tekrar tekrar bir yerlerini yıkıyorsa buda mikrop aldığı takdirde hastalanacağı, ölümden kurtulamayacağı korkusundandır.

Sıkıntı, korku, ızdırabın tek sebebi ölümün mutlak gelecek oluşundandır. Ayrıca ölümün yanında bütün sıkıntılar eğlence kalır. Zira peygamberimizin şu sözü bu gerçeği ifade etmektedir " Allah, kendisini yarattığından beri Âdemoğlu daha sıkıntılı bir §eyle karşılaşmamıştır. Ölüm ise kendisinden sonra başa gelecek şeylerden daha hafiftir."

Korkunun çaresi

Aslında Müslüman sadece Allah'tan korkar. Çünkü bilir ki, dünya hayatının olduğu gibi ahi ret gününde tek sahibi maliki Cenabı Hak'tır.

Islama göre ölüm korkulacak bir yok oluş değil, yalnızca dünya değiştirmedir. Allah'a ve ahir et’e iman eden kişinin zihnindeki mantıki açıklamalar karşısında ölüm, sadece ibadete teşvik edicidir.

İnançsızın korkusu ise onu öyle rahatsız eder ki, beynini kemiren bu kahredici düşünceden kurtulmak için çılgınca kaçışlara saplanır, kendince çareler arar. Kimisi uyuşturucu maddelere veya alkole başvurur. Bazıları da delice yaşamaya, eğlenceye dalarlar. Bu yollar ise beyinleri geçici olarak uyuşturmaktan öteye gidemez.

Aslında ölümü anmak aynı zamanda dünyanın faniliğini, mal, mülk ve makamın kalıcı değerler olmadığını hatırlamaktır. Bu yüzden efendimiz, "Ölüm en iyi nasihat edicidir" buyurmuştur.

Ölümü hatırlamanın yollarından biride kabristanı ziyaret etmektir. Böylelikle dünyaya bağımız azalır. Peygamberimiz, "mezarları ziyaret edin Çünkü bu sizi dünyaya aşırı bağlanmaktan soğutur ve ahi ret’i hatırlatır" şeklinde ifade etmiştir.

Evet, sadece ve yalnızca Allah'tan korkan. Çünkü "Allah'tan korkandan her şey korkar. Allah'tan başkasından korkanı Allah Teâla her şeyden korkutur." hadisi özlüce bu gerçeği belirtmektedir.

Doç. Dr. Sefa Saygılı

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Borcu Olan Kişinin Kurban Kesmesi Gerekir mi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:55:56 ÖS]


İhramlı Kimsenin Dikilmiş Elbise Veya İç Çamaşırı Giymesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:47:17 ÖS]


Sa'y Duaları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:39:38 ÖS]


İslamda Tevekkül Ve Önemi Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:35:34 ÖÖ]


Mehmet Akif Ersoy Ve Gençlik Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:32:38 ÖÖ]


İstanbul’un Fethi Ve Gençlik Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:26:23 ÖÖ]


İslamda Paylaşım Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:20:43 ÖÖ]


Zekat Mali Bir İbadettir Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:16:28 ÖÖ]


Allah Elbette Ben ve Elçilerim Galip Geleceğiz Diye Yazmıştır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:58:04 ÖÖ]


Allah'tan Hakkıyla Haya Ediniz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:53:23 ÖÖ]


Kendimizi Düzeltmeden Müslümanın Kanı Durmayacak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:36:14 ÖÖ]


Sokak Köpeklerinin Öldürülmesi Caiz mi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:18:00 ÖÖ]


İstikâmetin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:56:05 ÖÖ]


Ahmet Şahin & Mehmet Kemiksiz - Hüdayi Yolu Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 26, 2024, 05:17:49 ÖS]


Birliğin Kaynağı Kur?andır Gönderen: anadolu
[Mayıs 26, 2024, 09:16:26 ÖÖ]


Allah Ve Peygamber Sevgisi Gönderen: anadolu
[Mayıs 26, 2024, 09:10:22 ÖÖ]


Manevi Seyahat Hac Gönderen: anadolu
[Mayıs 26, 2024, 08:53:54 ÖÖ]


Sabrın Sonu Selamettir Gönderen: anadolu
[Mayıs 26, 2024, 08:46:43 ÖÖ]


İnsan Onuru Mukaddestir Gönderen: anadolu
[Mayıs 26, 2024, 08:34:01 ÖÖ]


İslam’ın Engelliye Bakışı Gönderen: anadolu
[Mayıs 26, 2024, 08:29:31 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41