Gönderen Konu: Yüzünü Ahirete Ceviren  (Okunma sayısı 759 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2250
Yüzünü Ahirete Ceviren
« : Haziran 10, 2023, 08:35:25 ÖÖ »


Yüzünü Ahirete Ceviren

Dünyâ, insanın gölgesine benzer, kovalarsan kaçar, kaçarsan, o seni kovalar. Dünyâ, âşıklarına mihnet, lezzetlerine aldanmayanlara ni’met, ibâdet edenlere kazanç, ibret alanlara hikmet ve onu tanıyanlara selâmet yeridir. Dünyâ, ana rahmine nisbetle Cennet, âhirete nisbetle de çöplük gibidir. Peygamber efendimiz; (Dünyâ, geçilecek bir köprü gibidir. Bu köprüyü tamîr etmekle uğraşmayın. Hemen geçip gidin!) buyurmuştur.

Ölümden önce olan her şeye dünyâ denir. Bunlardan, ölümden sonra faydası olanlar, dünyâdan sayılmaz, âhiretten sayılırlar. Çünkü dünyâ, âhiret için tarladır. Âhirete yaramayan dünyâlıklar, zararlıdır. Harâmlar, günâhlar ve mubâhların fazlası böyledir.

Resûlullah efendimiz; (Dünyâ sizin için yaratıldı. Siz de âhiret için yaratıldınız! Âhirette ise, Cennetten ve Cehennem ateşinden başka yer yoktur) buyurmuşlardır.

Dünyâ sevgisi, âhirete hâzırlanmaya mâni olur. Çünkü kalb, onu düşünmekle, Allahı unutur. Beden, onu elde etmeye uğraşarak ibâdet yapamaz olur. Dünyâ ile âhiret, doğu ile batı gibidir ki, birine yaklaşan, ötekinden uzak olur. Bir kimse, ibâdetini yapmaz, geçiminde, kazancında Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını gözetmezse, dünyâya düşkün olmuş olur. Allahü teâlâ herkesin kalbini bundan soğutur ve bunu kimse sevmez. Hadis-i şerifte; (Dünyâya, burada kalacağınız kadar, âhirete de, orada kalacağınız kadar çalışınız!) buyuruldu.

Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri buyuruyor ki:

“Bir gün Peygamber efendimiz;

- Kalbe îmân nûru girince, genişler buyurunca, Eshâb-ı kirâm;

- Yâ Resûlallah! O nûrun kalbe girmesinin alâmeti nedir? diye arz ederler. Peygamber efendimiz de;

- O nûrun kalbe girmesinin alâmeti; kulun, yüzünü âhirete çevirmesi, aldatıcı olan dünyâdan uzaklaşmasıdır buyururlar. Dünyâ görünüşte süslüdür, yaldızlıdır, ama aldatıcıdır, hîlecidir. Kendini sevenlerin gönüllerini çalar.”

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri oğluna nasihat ederek buyuruyor ki:

“Ey oğlum, her zaman ilim, edep ve takvâ üzerine bulun. Geçmiş din büyüklerinin eserlerini inceleyerek, Ehl-i sünnet vel-cemâat yolundan ayrılma! Fıkıh ve hadîs-i şerîf öğren, câhil sofulardan olma! Şöhret isteme, zîrâ şöhret âfettir. Halkın işlediği işlere karışma, uzlete de çekilme, yalnız kalma. Çok söz söyleme, az söyle, halkın kötülük ve eğrilerinden arslandan kaçar gibi kaç! Dünyâ malına kapılma. Dünyâ arzusu dînin zâyi olmasına sebeb olur.

Herkese şefkatle bak, hâinlikle bakma! Dışını süsleme, zîrâ dışın süsü; için, kalbin, rûhun harâb olduğunu gösterir. Başkalarıyla mücâdele etme ve hiç kimseden bir şey isteme, kimseye hizmet buyurma! Âlimlere, evliyâya, mal, can ve tenle hizmet et! Din büyüklerinin hâllerini inkâr etme! Zîrâ inkâr edenler, rahat ve kurtuluş yüzünü göremezler.”

Netice olarak, yüzünü âhirete çeviren, yönünü ışığa dönen, karanlığı, gölgeyi arkada bırakır, işlerini aydınlıkta yapar. Böyle olan kimsenin, gizlisi, saklısı olmaz, içi dışı aynıdır.

Aydınlıkta olduğu için hep hayırlı işler yapar, karanlık işler yapamaz. Âhirete sırtını çeviren, yönünü karanlığa döndürüp, ışığa arkasını veren, karanlığa doğru yol alır, aydınlıktan uzaklaşır ve karanlık işler yapar.

Bu kimsenin, işleri karışıktır ve kendisine güven de olmaz. Gölgesine doğru yürüdüğünden, gölgesine de yetişemez. Akıllı olan, yüzünü âhirete çevirir, aydınlığa, ışığa yönünü döner.

Âhirete sırtını çeviren, yönünü karanlığa dönen, dünyaya dönen, insanlarla çarpışır, kavga eder. Yönünü âhirete, ışığa dönen ise, rahat, huzûrlu olur ve insanlar onun gibi olmak için yarışır.

Çünkü insanların elindekinde, onun gözü yoktur ve bu sebeple onu herkes sever. Böyle olan insan, dünyâda da, âhirette de rahat eder, saâdeti ebidiyyeye kavuşur. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin buyurduğu gibi:

“Dünyânın geçici lezzetlerine aldanmamalıdır. Ölümü hatırlamalı, âhiretin dehşet ve şiddetini göz önüne getirmelidir. Kısacası, yüzümüzü dünyâdan âhirete çevirmelidir.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

İslamî Bütünlük Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:07:08 ÖS]


Peygamberi (SAV) Neden ve Nasıl Sevmeliyiz Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:02:39 ÖS]


Hz. Muhammed s.a.v Tanıyalım Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:57:49 ÖS]


Kan Kaybeden Kardeşlik Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:49:58 ÖS]


İslam Kardeşliği Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:45:03 ÖS]


İnanmak İnsanın Fıtratında Var Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:29:08 ÖS]


Ekrem Topaloğlu - Can Efendim 320 Kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:19:47 ÖS]


Birlikte. Cesurca. Yaşamak ve Mü'minler Öfkelerinr Hakim Olurlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:43:22 ÖÖ]


Rabbani Eğitim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:22:26 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (SAV) - Müslüman’ın Müslüman Üzerinde 5 Hakkı Vardır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:32 ÖÖ]


Müslüman’ın Müslüman Üzerinde 5 Hakkı Vardır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:56 ÖÖ]


Yedi Sınıf İnsan Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:56:38 ÖÖ]


Herkes Kendi Mezhebine Göre Sorguya Çekilecek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:47:31 ÖÖ]


Dua Ordusu Gazâ Ordusu Askerlerinin Ruhu Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Eylül 19, 2024, 07:48:08 ÖÖ]


Allahü Teâlânın Kullarına İyilik Etmek Gönderen: fanidunya NET
[Eylül 19, 2024, 07:27:46 ÖÖ]


Hastalıklardan Kaza ve Belalardan Korunmak İçin Gönderen: fanidunya NET
[Eylül 19, 2024, 07:23:04 ÖÖ]


Namaz ve sağlığımız Gönderen: fanidunya NET
[Eylül 19, 2024, 07:17:13 ÖÖ]


Yahudiler ve Yahudilik 14 Gönderen: fanidunya NET
[Eylül 19, 2024, 07:04:05 ÖÖ]


Resulullah'ta Sizin İçin Güzel Örnekler Vardır Gönderen: fanidunya NET
[Eylül 19, 2024, 06:47:10 ÖÖ]


Dünya Tarlasına Hayır Tohumları Ekelim Gönderen: anadolu
[Eylül 18, 2024, 10:51:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53