* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Kadına ve Aileye Verilen Önem  (Okunma sayısı 26 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8997
Kadına ve Aileye Verilen Önem
« : Bugün, 08:13:44 ÖÖ »


Kadına ve Aileye Verilen Önem

Mukaddes dînimiz İslâmiyette ve târih boyunca kültür ve medeniyetimizde, kadına ve “Âile”ye çok büyük önem verilmiştir.

 Dinimizin bütün emir ve yasaklarında, âilenin korunması gözetilmiş ve temelinin çok sağlam olarak atılması gerektiği vurgulanmıştır.
 
Burada hemen ifâde edelim ki, âile, ne kadar sağlam olursa, toplum o derece güçlü temeller üzerine kurulmuş olur. Şu bir gerçektir ki, bir milleti yıkmak isteyen iç ve dış düşmânlar da, ilk tahrîbâtlarına âileden başlamaktadırlar.
 
Gerek erkek, gerek kadın, ahlâkî değerlere ne kadar sâhip çıkarlarsa, âile müessesesine ne kadar önem verirlerse ve bunu yaşatmaya çalışırlarsa, fuhuştan, zinâdan, bütün gayr-i meşrû ilişkilerden ne kadar uzak dururlarsa, o kadar sağlam bir âile yapısı kurulur ve cemiyet de o derece sağlam olur. Tabîî ki millet de son derece sağlam olur; bu milletin teşkîl ettiği devlet de, o derece uzun ömürlü olur.
 
Şunu da söyleyelim ki, erkek için de, kadın için de iyi geçinmek, fedâkârlık ve sabır ister. Büyüklerimiz, “Külfetsiz ni’met olmaz” buyurmuşlardır.
 
İyi geçinmek için, sıkıntılara katlanmak ve her zaman kendini haklı görmemek gerekir. Hep “Ben haklıyım”  demek geçimsizliğe yol açar.
 
İslâmiyet, ilme, ahlâka ve âileye en büyük kıymeti verip, câhilliği ve ahlâksızlığı reddeder. Toplumun temeli âile, âilenin temeli ise sadâkat, iffet, hayâ, karşılıklı sevgi ve anlayış gibi manevî değerlerdir.

Burada şunu da belirtelim ki, Batı'nın bâtıl inanışlarını, moda ve ahlâksızlıklarını taklit etmek, medeniyet değil, milletin bünyesinde tahrîbât yapmaktır.
 
Alkol, uyuşturucu, kumâr ve fuhşun en büyük tahrîbâtı (yıkımı), âile ve nesiller üzerindedir. Âilenin zayıfladığı, zedelendiği, vazifelerini yapamadığı zamanlarda gayr-i meşrû serbest münâsebetler artmakta, beden ve rûh sağlığı bozuk nesiller toplumu işgâl etmektedirler.
 
Bir âilenin çekirdeği karı-koca, sonra çocuklardır. O hâlde bir kadın, kocası ile iyi geçinebilmek için ne yapmalıdır? Koca da, hanımı ile iyi geçinmek için nelere riâyet etmelidir?
 
Âile içinde kadın ve erkeğin birbirlerini anlayıp hoşgörü sahibi olmaları, aile saadeti için şarttır. Karşılıklı saygı ve vazîfelerin ne olduğunun bilinmesi, yuvanın huzûrlu olması için önemli husûslardandır.

Âilede disiplini baba sağlar. Baba adâletli davranırsa, âilede huzûr olur. Akıllı kadın ve erkek birbirlerini üzmezler. Hayât arkadaşını üzmek, incitmek âile seâdetinin bozulmasına sebeptir. Zâlim, huysuz kimse, hayât arkadaşını devâmlı üzerek asâbını bozar. Sinirler bozulunca, çeşitli hastalıklar meydâna gelir. Hayât arkadaşı hasta olan bir eş, mahv olmuş demektir. Saâdeti sona ermiştir. Eşinin hizmetlerinden, yardımlarından mahrûm kalmıştır.

Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor aramakla, ona alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer. Bütün bu felâketlere, bitmeyen sıkıntılara kadın veya erkeğin huysuzluğu sebep olmuştur.

Bunlardan uzak, seâdetli bir yuvanın esâsı, karşılıklı güler yüz, hep tatlı söz, anlayış ve hoşgörüdür.

Bunları ise dînimiz emretmektedir. Bunlara uyan dünyâ ve âhirette râhat eder.

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap