www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT => KÖŞE YAZARLARI - KARMA => Ramazan Ayvallı Prof. Dr. => Konuyu başlatan: fanidunya NET - Ağustos 04, 2025, 07:25:02 ÖÖ

Başlık: Türklerin Tarihteki Zaferleri
Gönderen: fanidunya NET - Ağustos 04, 2025, 07:25:02 ÖÖ
(http://www.fanidunya.net/resimler/besmele.png)

Türklerin Tarihteki Zaferleri

Türkler, bulundukları yerlerde hep hâkim durumda olmuşlar, tarih boyunca devlet kurmuşlardır. Esaret altında yaşamamışlardır.

Temmuz ayında, Balkanlara dâir 6 makâle yazdık; o konuya, daha sonra devâm ederiz inşâallah. Târihçilere göre, Ülülazm Peygamberlerin (kronolojik bakımdan, yanî gönderiliş sıralarına göre) 2.si olan Hazret-i Nûh (aleyhis-selâm)’ın oğlu Yafes’in soyundan gelen Türkler, ortaya çıktıkları günden itibâren [gerek İslâmiyet’e girmeden önce, gerekse Müslümân olduktan sonra], bulundukları yerlerde hep hâkim durumda olmuşlar, târih boyunca 131 (121, 117 gibi başka rakamlar da var) devlet kurmuşlardır. Esaret altında yaşamamışlardır.
 
“Peygamberler târihi” içerisinde son Peygamber olan Hazret-i Muhammed'in (aleyhis-selâm), bir çeyrek asırdan kısa bir zaman zarfında (23 senede), 150 bin güzîde sahâbe, "hayırlı bir ümmet", mübârek insanlar meydâna getirmesi, onların da 30-40 (a’zamî 50) sene gibi çok kısa bir zaman zarfında, gâyet mahdûd imkânlarla, Endülüs'ten [İspanya’dan] Çin'e kadar olan geniş coğrafî bölgeleri fethedip oralara ilim-irfân, ahlâk-fazîlet, nûr-hidâyet, medeniyet-insan hakları, adâlet-hakkâniyet götürmeleri, dünyâda bir eşi-benzeri görülmemiş bir hâdisedir; bu dönemde yapılan fetihler ve elde edilen zaferler, ciddiyetle incelenmesi gereken bir konudur.       
 
Peygamber Efendimizin dönemi (Asr-ı seâdet = Seâdet asrı) ile, onun vazîfelerini tam olarak yaptıklarından dolayı, kendilerine “Hulefâ-i Râşidîn = Râşid Halîfeler” denilen “Dört Halîfe Devri” (632-661 / H. 11-40), bütün târih boyunca, İslâmî fazîletlerin yaşandığı “Altın Çağ” olarak kabûl edilir. Eshâb-ı kirâmın 100’den fazla muhârebeye girmeleri ve hep gâlip gelmeleri, târihte eşi-benzeri görülmemiş bir hâdisedir.
 
Onlardan sonra, kronolojik olarak “Emevîler” ve “Abbâsîler” dönemi gelmektedir.
 
Emevîler; Çin, Orta Asya, Hazar ülkesi, Hindistân, bütün Orta Doğu ülkeleri, Kuzey Afrika’dan -İspanya dâhil- Avrupa içlerine kadar geniş bir coğrafyada, aralıklarla sekiz yüzyıl hüküm sürmüşlerdir. Emevîler, İslâm dînini İspanya’dan Avrupa’ya sokmuşlardır. Fas, Kurtuba ve Gırnata Üniversitelerini kurup Batı’ya ilim ve fen ışıklarını yaymışlardır.
 
Emevîlerden sonra İslâm Devleti Başkanlığını (Hilâfeti), Peygamberimizin amcası Hazret-i Abbâs’ın soyundan olan Ebü’l-Abbâs Abdullah es-Seffâh ele geçirmiştir. 750 (H. 132)’de Abbâsîler Devri başlamıştır. Devletin başşehri Şâm’dan Bağdâd’a nakledilmiştir.
 
Abbâsîler devrinde; İslâm dîni, doğuda Büyük Okyânûs’tan, batıda Atlas Okyânûsu kıyılarına, kuzeyde Rusyâ içlerinden, güneyde Hind Okyânûsu kıyılarına kadar yayılıp, üç kıtada İslâm devletleri hâkim olmuşlardır.
 
Türklerin Müslümân olmalarından sonra da, Karahânlılar, Gazneliler, Tîmûroğulları, Bâbürlüler, Selçûklular ve Osmânlılar gibi dillere destân devletler meydâna gelmiştir.
 
Dünyâ çapında, bir çağ kapatıp yeni bir çağ açan iki büyük cihângîr var, ikisi de Türk’tür. Biri Atila (Atilla, Attila), eski çağı kapatıp, orta çağı açmış; diğeri ise Fâtih Sultân Mehmed Hân, orta çağı kapatıp yeni çağı açmıştır. Atila da, zamanının Peygamberini tanıyabilseydi, tevhîd dînine ne kadar büyük hizmet yapabilirdi. 7. Osmânlı pâdişâhı olan Sultân Mehmed, Kostantîniyye’yi fethederek, Peygamber Efendimizin müjdesine lâyık olmuş, İstanbul fâtihi ve Doğu Roma İmparatoru olmuştur.

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

https://www.fanidunya.com.tr/