Gönderen Konu: Çocuk Beden Sağlığı  (Okunma sayısı 709 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Çocuk Beden Sağlığı
« : Nisan 21, 2017, 12:25:55 ÖÖ »
Çocuk Beden Sağlığı
 
Sağlık kavramı günümüzde Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptı­ğı sağlık tanımı, özellikle koruyucu hekim­lik alanında tartışmasız kabul görmektedir: “sağlık, yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve toplumsal olarak tam bir iyilik halidir.”1

İnsanların huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşam sürmeleri için sağlıklarıönemlidir. Sağlıklı olmayan bir insanın dünya nimetlerinden haz alması güçtür. Diş ağrısından kıvranan bir hasta için dünyanın en mutlu insanı, herhalde diş ağrısı çekmeyendir. Sağlığınn kıymeti ancak hastalık esnasında anlaşılabilir. Bu yüzden hastalıklara karşı tedbir almamız, bize emanet olarak verilmiş bedenimizi ve nefsimizi tehlikelerden korumamız gerekir.2
   
Her anne babanın en büyük arzusu ve mutluluğu, sıhhatli bir yavruyu bağrına basmak, onu en iyi şekilde büyütüp yetiştirebilmektir. Sağlıklı bir çocuk istiyorsak, çocuğun temizliğine, dengeli ve düzenli beslenmesine önem vermeliyiz. Çocuğa ilk önce uygulanacak eğitim bedeninin çok kıymetli ve korunması kolay bir makine olduğu konusunu içermelidir. Hastalığın temelinde bedenin iyi korunmamasının yattığı öğretilmeli, bu durum somut örneklerle gösterilmelidir. Soğuk havada palto giymediği, üstü açık yattığı yahut güneşte uzun süre kaldığı için hasta olduğunu söylemek çocuk için hem inandırıcı hem de eğiticidir. 3
 
Çocukların büyüme ve gelişmesinde önemli olan faktörlerden biri de beslenmedir. Sağlıklı bir büyüme için yeterli ve dengeli beslenmeye gereksinim vardır. Büyüme ve gelişme döneminde, çocukların yetersiz beslenmesi bedensel ve zihinsel gelişimi olumsuz yönde etkiliyebilir. Çocuklar sürekli olarak bakıma ve korunmaya muhtaçtır. Çocukta sağlıklı bir beden ve ruh yapısının oluşabilmesi için, ailesi tarafından iyi bir eğitim ve beslenme programı uygulanması gerekir. 4

Çocuğun yaşına göre beslenmesi çok önemlidir.

Vucutta en bol miktarda bulunan mineral kalsiyumdur. Yeni doğan bir bebeğin yapısında 25- 3C gram kadar kalsiyum bulunur.  Bunun büyük bir kısmı kemiklerdedir. Nasıl demir emilimi için C vitamini gerekli ise, aynı biçimde kalsiyum emilimi için de D vitamini gereklidir. Bundan çıkaracağımız sonuç, bedenimizin bir bütün içersinde ele alınması gereğidir. Beslenme açık vermeye başlandığı zaman birçok noktadan açık verir ve telafisi çok güçleşir. Büyüme ihtiyacına paralel olarak kalsiyum ihtiyacı da artar. Kalsiyum süt ve süt ürünlerinde bol miktarda bulunur.  En doğal süt olan anne sütü ise her bakımdan olduğu gibi kalsiyum açısndan da ideal niteliklerdedir.5

Yalınız ve tek başına anne sütü, altı ayda bebeğe verilebilecek en iyi yiyecek ve içecektir. İlk 6 ay yalnız anne sütü (su dahi verilmeksizin) alan bebeğin, 6 aylık oluncaya kadar meyve suyu vb. ihtiyacıda olmaz. Bebek 6 aylık olduktan sonra, anne sütü yanında katı gıdalara başlanmalıdır.  İnek veya diğer hayvan sütleri yerine anne sütüne 2 yaşına kadar devam etmek faydalıdır. Kur’an-ı Kerim’in Bakara Süresi 233 ayetinde anne sütünün bebeklere 2 yaşına kadar verilmesinin gerektiğinden söz edilmesi, bu durmla uygunluk arzetmektedir.6

Nitekim en son tıbb’i tespitle de çocuğun beden ve ruh sağlığı hususunda anne sütünün başka hiçbir gıdanın tutamıyacağını göstermiştir.7

Anne sütünün çocuk için hayati önemi vardır. Anne sütü almayı sadece beslenme olarak görmemek gerekir.  Çocuğun psikolojik gelişimi için de anne sütünün oldukça önemli faydaları vardır. Anne sütü,  çocukların psikolojik ve fiziyolojik olarak ciddi bir ihtiyaçtır.8
 
Ruhsal gelişme düz bir çizgide gitmez, inişler ve çıkışlar gösterir. Ayrıca her çocuğun kendine özgü bir gelişme hızı vardır. Zeki çocuklar genellikle her yönden hızlı gelişirler. Bununla birlikte bir çocuktaki gelişme değişik alanlarda ayrı hızda gerçekleşebilir. Beden gelişimi, ruhsal ve zihinsel gelişim birbirine koşut gitmeyebilir. Zekâca yaşıtlarından çok üstün bir çocuk ruhsal olgunlaşmada daha aşağı bir düzeyde kalabilir.9

Anne ve babalar çocuklarının sağlığına çok önem vermeli, her çocuk için gerekli olan bütün aşılarını zamanında yaptırmalıdır. Önemli olan çocuk hastalanmadan tedbirini almak ve çocuğu zaman zaman sağlık kontrolünden geçirtmektir. Herhangi bir rahatsızlığı halinde, sağlık açısından en uygun olan tedavi usûlü tercih edilmeli, tıbbın ve teknolojinin ortaya koyduğu tecrübe ve metotlardan istifade edilmelidir. Bu sebeple anne-baba çocuğunun sağlıklı yetişmesi için gereken fedakârlığı yapmalıdır.
 
Çocuk Ruh Sağlığı
 
Ruh sağlığı, kişinin kendi kendisiyle ve çevresiyle sürekli bir denge ve uyum içinde olmasıdır. 

Ancak bu denge ve uyum katı ve durağan bir nitelik taşımayıp değişken bir denge esnek bir uyum olduğunu belirtmek gerekir.10

Ruh sağlığı yönünden en önemli dönem, ruh sağlığının temellerinin atıldığı 0-6 yaş arasıdır. Hayatının bu devresini yeterli ilgi ve sevgiden mahrum geçirmiş çocukların, yetişkinlik yıllarında ruhi açıdan bazı dengesizlikler gösterme ihtimali büyüktür.
 
Ruhen sağlıklı çocuk yetiştirmede nelere dikat edilmeli?
 
1- Çocuklar davranışlarını anne babalarını taklit yönüyle öğrenirler.
 
2- Çocukların yanında kavgaya dönüşen tartışmalardan kaçınmalıdır, kavga ve geçimsizlik çocukların ruh sağlığını olumsuz etkiler.
 
3- İlk yılarda çocuklara yapılan yardımlar, yaşları büyüdükçe yavaş yavaş azaltılmalıdır. Hertürlü ihtiyacının karşılanmasına alışan çocuk, yaşı ne olursa olsun çocuk kalır. Kendine güven duygusu gelişemez.
 
4- Çocuk anneye bağımlı olarak doğar. Bu yüzden ilk üç yaşını tamamalayıncaya kadar anne çocuğun yanında olmalıdır.  Çalışmak zorunda olan anne, çocuğu bırakacak kişiyi ve yeri secerken titizlik göstermelidir.
 
5- En az bir sene mümkünse çocuğa anne sütü verilmelidir. Anne sütü,  beden ve ruh sağlığı açısından çok önemlidir.
 
6- Çocuk eğitimi ve bakımı konusunda anne-babalar bilgi sahibi olmalıdırlar.
 
7- Çocuklar arasında büyük-küçük, kız-erkek ayrımı yapılmamalı, hepsine aynı sevgi ve ilgi gösterilmelidir.
 
8- Çocuğu başkasıyla kıyaslamak, başkasının yanında aşağılamak çok yanlış bir harekettir. Yaptığı olumlu hareketlere destek olunmalıdır.
 
9- Çocuk için en önemli grup ailesidir.  Çocuk bir topluluk içinde nasıl yaşanıldığını ailesinden görerek öğrenir.  Çocuk, anne-baba arasındaki davranışları devamlı olarak gözlemektedir. Evdeki ortamın huzurlu ve sıcak olması çocuğun ruh sağlığı açısından çok önemlidir.
 
10- Ailenin çelişkili davranışları yanlıştır.  Çocuğu biraz önce övüp, sevmek, okşamak ve hemen sonra kızmak, çocuğun kendisine ve ailesine güven duygusunu yıpratır. Ayrıca ufak tefek kusurlu hareketleri karşısında anlayışla davranmamak onu ürkek, çekingen yapar. 11
 
Çocuklar aileyi etkileyen üzücü olaylardan tüm aile bireylerinden daha fazla etkilenmektedir. Bu olumsuz etkiler sonucu; huysuzluk, huzursuzluk, davranış bozuklukları, yeme ve uyku problemleri gösterirler. Boşanmalar ve aile kavgaları çocuğun ruh sağlığını tehdit eden durumlardır. Ancak, bu durumların çocuklardan saklanması da sakıncalıdır. Kendisiyle konuşul­mayan çocuk, bilinmeyene karşı korku, kaygı ve panik yaşar, hatta çocuk, "büyükler bana söyleyemediklerine göre durum sandığımdan daha kötü" diye düşünür.
 
Yapılan pek çok araştırmanın sonuçlarına göre ise,  din ve dinî hayatın (inanç ibadet ve güzel ahlakın)  kişinin ruh sağlığına önemli katkıları vardır.12

Gerçek mutluluk; huzur, iç neşesi ve rahatlık ise, sadece Allah'ın zikriyle, O’nun emir ve yasaklarına uymakla mümkündür. “Kalpler ancak Allah’ı zikirle (Kur’an’la, O’nun emir ve yasaklarına uymakla) huzur bulur” (Ra’d, 13/28) Bu, Allah'ın Kur’an'da bize bildirdiği çok önemli bir sırdır. Yaratılış gayemiz Allah’a kulluktur/ibadettir. (Zariyat, 51/56) Doğru inanç, ibadet ve güzel davranışlarla kişiler gelişir, olgunlaşır. İlkeli, tutarlı, dengeli, kararlı, sabırlı ve güçlü bir kişilik oluşur. Böylece insan hem kendine, hem de başkalarına faydalı olur. 
 
Yüce Allah şöyle buyurur:
 
“Kim Allah'a ve Rasûlü'ne itaat ederse ve Allah'tan korkup emirlerine uygun yaşarsa (inanç, ibadet ve güzel davranışlarda bulunursa) ‘kurtuluşa ve mutluluğa' erenler bunlardır.” (Nur, 24/52)
 
Sağlık, Allah'ın kullarına verdiği bir nimettir. Onun değeri bilinmelidir Sağlığımızı hiçbir zaman boşa harcamamalıyız onu koruyup, ondan faydalanmalıyız. Hz Peygamber "Hastalık gelmeden, sağlığın kıymetini biliniz"13

Buyuruyor. Bu hadisi şerifde önemli bir uyarma bulunmaktadır Çünkü hastalık gelmeden, sıhhatin değerini bilmek, gelecek hastalıklara karşı korunma tedbirleri almayı gerektirir.

Peygamberimiz (s.a.s.) sağlığın korunması için bizleri uyarmaktadır. “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bunların kıymetini bilmiyorlar ve aldanıyorlar. Bunlar sağlık ve boş zamandır.”

 Sağlığın korunması için, dengeli beslenmeli ve temiz ortamlarda bulunmalı, ayrıca alkollü içkiler, uyuşturucular ve sigara gibi sağlığımıza zarar veren her türlü kötü alışkanlıklardan sakınmalıyız. 14

Hastalandığımızda da tedavi olmamız dinimizin emridir.15 Dolayısıyla anne ve babalar, çocuğun beden ve ruh sağlığına çok dikkat etmelidir.

------------------------------------------------------------------
 
Dipnot
 
1- Erol Göka, Sosyal Bilimler Ansiklobedisi, Risale Yayınları İst. 1990, c. 3, s. 342

2- Prof. Dr. Sefa Saygılı, Sağlık Bilinci, Denge, Yayınları, İst. 2005,  s. 7

3- Dr. Hüsyin Ağca, Ailede Eğitim, Seha Neşriyat, İst.1995, s. 36-37

4- Doç. Dr. Halit Ertuğrul,  Ailede ve Okulda Çocuk Eğitimi, Nesil Yayınları, İst. 2009 s. 17

5- Doc. Dr. Sıdıka Buluk, Çocuk Beslenmesi, Seha Neşriyat, İst. 1995, s. 12

6- Prof. Dr. Sefa Saygılı, Sağlık Bilinci, s. 67-68

7- Prof. Dr. Hayti Hökelekli, Çocuk, TDV İslam Ansiklobedsi, c. 8, İst. 1993, s. 356 
 
8- Dr Hasan Aydınlı, Çocuk Eğitiminde Sık Sorulan sorular. Ve cevapları,  Zambak            Yayınları, İst. 2004,  s. 22

9- Prof. Dr. Atalay, Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, Özgür Yayımnları, İst. 2010, s. 29 

10- Prof. Dr. Atalay, Yörükoğlu, a.g.e. s. 13

11- Sefa Saygılı, Sağlık Bilinci, s. 74-75

12-        Prof. Dr. Hayati Hökelekli, Gençlik Din ve Değerler Psikolojisi, s. 140

13-        Müslim, İmare 46

14-        Tecrid-i Sarih Terc. c.12, s.177

15-        Ebû Dâvud, Tıb 1

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41