Gönderen Konu: "Sağlığın Vazgeçilmezleri  (Okunma sayısı 1224 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2146
"Sağlığın Vazgeçilmezleri
« : Kasım 11, 2014, 09:24:48 ÖS »
"Sağlığın Vazgeçilmezleri

Sağlığımızı tehdit eden tüm zararlı alışkanlıklardan uzak­laşmak çok önemlidir.
Yapılacaklar listesi, bazı insanlara çok uzun ve meşakkat­li gelebilir. Bazı hastalarıma yapmaları gereken önemli şey­leri sıralarken listeyi azaltmak zorunda kaldığımda onlara üç seçenek sunuyor ve mutlaka bunları uygulamaları gerek­tiğini söylüyorum:
1. Beslenme alışkanlığını düzenlemek. (Olabildiğince az ve sık aralıklarla sebze ve meyve ağırlıklı beslenmelisiniz.)
2. Hareket etmek. (Maksimum oranda, aklınıza geldikçe ve fırsat buldukça hareket etmeye çalışmalısınız.)
3. Su içmek. (Günde ortalama iki litre su içmelisiniz.)
1. Beslenme
Beslenme, edindiğimiz en önemli alışkanlığımızdır. Ya­şam gücümüzün büyük bir miktarını yediğimiz gıdalarla alı­rız. Doğru beslenmek, sağlıklı bir yaşam için en önemli fak­törlerdendir.
Sağlıklı beslenmek, ihtiyaçlarımızı bilerek beslenmektir. Benzinle çalışan bir otomobile mazot koyduğumuzda nasıl motoru çalışmazsa insan bedeni de bir süre sonra dışarıdan aldığı gıdaların yaptığı yanlış etkilerle çalışmamaya başlar. Veya çalışsa bile kanında yükselen kolesterol damarlarını tı­kayarak dolaşımını bozacaktır. Ba­ğırsaklarda biriken gaz, bir süre sonra bağırsak hareketlerinin iyice düzensizleşmesine neden olacak, karaciğerde yağlanma, midede ül­ser, diyabet ve diğer birçok hasta­lığın ortaya çıkmasına sebep ola­caktır.
Peki, insanın beslenirken gerçek ihtiyacı nedir? Doğru beslenme alışkanlığı hangi şekilde yapıldığında anlamlı so­nuçlar ortaya çıkarır? Bu sorulara vereceğimiz doğru cevaplar sağlığımız için seçeceğimiz yolu belirlemede büyük avan­taj sağlayacaktır. Kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda hangi mevsim meyvelerini, hangi zamanda tüketmeliyiz ve yazın sıcaklarda, kışın soğuklarda beslenirsek beden dengemizi nasıl muhafaza edebiliriz?
İnsanın beslenirken gerçek ihtiyacı, bedeninin, ruhunun ve zihninin gereksinimlerinin top yekûn karşılanmasıdır. İn­san her şeyi ile bir bütünse bu bütünlüğe saygı duyup o isti­kamette ihtiyaçlarının hepsini gözetmelidir.
Beslenmede Doğallığın ve Çeşidin Önemi
Beslenme alışkanlığı hakkında son yıllarda çok farklı tav­siyeler sağlık gündemini meşgul etmektedir. Kimileri sadece sebze ve meyve yenmesi gerektiğini ifade ediyor. Kimileri ise beslenme alışkanlığında birçok ayrıntı içine girerek "illa şu gıdaları yemeniz gerekiyor" diye ısrarla tavsiyelerine de­vam ediyorlar.
Katı kurallara sahip hiçbir beslenme alışkanlığı doğru de­ğildir. Nitekim son yıllarda katı diyetler neticesinde hayatını kaybeden pek çok insan, medyada haber olmuştur. İnsanın sağlıklı bir yaşam sürmesi için her şeyden az ve ölçülü bir şekilde tüketmesi en doğru yaklaşımdır.
Son yapılan araştırmalarda gıda alımının olabildiğince azaltılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Az ve çeşit olarak fark­lı gıdaların tüketilmesi son derece önemlidir. Hep aynı gıdalarla beslenmek bedenimizin ihtiyacı olan pek çok vitamin ve mineralden mahrum kalmamıza neden olmakta ve bu du­rum sadece beden sağlığını değil, aynı zamanda ruh sağlığı­nı da olumsuz yönde etkilemektedir.
2. Hareket Etmek
Bu olmazsa olmaz üç faktörümüzden biri ve belki de en önemlisidir. Hayatın cevheri hareket etmeye göre parlar ve­ya söner. Hareket ettikçe dolaşım sistemi güçlenir ve iç or­ganlarla tüm kan dolaşımı kendi kendini temizlemeye baş­lar.
Dikkat edin yürüyüş yaptıktan sonra kendinizi dinlen­miş hissetmeye başlarsınız. Hareket etmek kan dolaşımını hızlandırır, hızlanan kan dolaşımı soluk alıp vermeyle oksijenlenir; böylelikle temizlenmiş, oksijenlenmiş kan, bedenin tüm organları ve damarları içinde rahatça akmaya başlar.
Birçok kronik hastalıkta bolca yürüyüş yapılmasının tav­siye edilmesi boşuna değildir. Özellikle endojen sebeplerden dolayı (bazı metabolik ve kronik hastalıklar, kanın kirlenme­si, dolaşımın zayıflaması, alerjik faktörlerin güçlenmesi gibi) meydana gelen psikolojik hastalıklarda hareket etmenin cid­di faydaları anında tecrübe edilebilir.
Özellikle kış mev­siminde evlerine kapanan ve güneş ışığından mahrum kalmış birçok insanın ruhsal açıdan kendilerini kötü hissetmeye başlaması bu yüzdendir. Hareket azaldıkça bedende dolaşan enerji, dengeli yayılamaz ve insan kendi bedeninde düzenleyemediği enerji ve dolaşım zayıflığına bağlı olarak ruhsal yönden çökmeye başlar.
Hareketin azalması kalp ve damar hastalıkları açısından insanın ciddi bir risk taşımaya başlamasına da neden olabi­lir. Birçok kalp-damar ve akciğer hastalıklarının kış ayların­da artış göstermesi sadece havanın soğuması ve üşütmeye bağlı değildir.
Beden hareketinin azalması yaş­lanma sürecini hızlandıran en önemli faktörlerdendir. Emekli olan insanların herhangi bir işle uğraşmamaları ve birden bire boşluğa düşmeleri onların ruh hallerini olumsuz yönde etkile­yen sebeplerden biridir. Her yaş ve meslek grubundaki insa­nın beden hareketlerini arttır­ması son derece önemlidir. Çünkü bu hantallığı giderir, ruhsal yönden daha canlı olun­masını sağlar ve metabolizma­nın güçlenmesi nedeniyle fazla kilolardan kurtulmaya da yardımcı olur.
"HAREKETSİZLİK İNSANI ÇÜRÜTÜYOR
Türkiye'de hareket azlığından kaynaklanan kalp ve da­mar hastalıklarına yakalanan 4 milyon kişinin ülke ekonomi­sinde yılda 300 milyon iş gücü kaybına sebep olduğu, bunun ülke ekonomisine zararının 15-20 milyon doları bulduğu be­lirtildi.
Spor Bilimcisi Murat Kuter, insanoğlunun teknolojik ve endüstriyel gelişmelerle hayatını kolaylaştırırken hareket az­lığının getirdiği hastalığın kurbanı olduğunu söyledi.
İnsanoğlunun genel üretimdeki fiziksel faaliyetinin 18. yüzyıl sanayi devrimi öncesi yüzde 92 olduğunu, bugün ise bu oranın yüzde 20'ler seviyesinin altına düştüğünü ifade eden Kuter, "İnsan, medeniyet geliştikçe daha az hareket etmek zorunda kalıyor. Hareket azlığının organizma üzerin­deki olumsuz etkileri düşünülmeden, her geçen gün yeni bir alet geliştiriliyor. Rahatlığımız için deyip bu aletleri sabırsız­lıkla alıyor ve kullanıyoruz. Rahat edelim, derken kendimizi ölüme itiyoruz" dedi.
Çağın hastalığı hareketsizlik, günümüzde az hareketin "hypokinetic disease" (hareket azlığı) isimli hastalığın doğ­masına sebep olduğunu ifade eden Kuter, "Bu hastalıklar günümüzde en çok can alan hastalık grubundadır. Kalp-damar hastalıkları bu grubun başını çekiyor. Türkiye'de ha­reket azlığından kaynaklanan kalp ve damar hastası 4 mil­yon kişi var. Bu nedenle üretici iş gücü her geçen gün büyük azalma gösteriyor.
Ayrıca hipertansiyona bağlı kalp hastalarının sayısı 300 bine yaklaşıyor. 13 kişiden biri; yani nüfusumuzun yüzde 10'a varan bölümü ise kalp hastası. Bu hastalıkların tek bir kurtuluş yolu var, o da hareket etmek. Günde yarım saat spor hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımızı düzene koyma­mıza yeter. Bir saatlik yürüyüş ve gün içinde de bazı egzer­sizlerle sağlığımızı korumamız mümkün" diye konuştu." (bir gazete arşivinden alınmıştır.)
3. Hava ve Su
Yaşanan her ortam insanın sağlığına katkıda bulunur ve­ya zarar verir. İnsanın sağlığını etkileyen en önemli faktör­lerden biri de o insanın yaşadığı ortamın doğal veya yapay oluşudur. Bu yüzden kalabalık kent insanlarının yaşadığı or­tamlarda birçok olumsuz şartlar vardır. Şehir hayatında sağ­lıklı kalma imkânı her geçen gün daha da zorlaşmaktadır.
Sağlıklı ve uzun yaşam konusunda durmaksızın çaba gösteren bazı antropolog ve bilim adamları, yapmış oldukla­rı araştırmalarda dünyanın beş değişik bölgesinde yetişkin hastalıklarını tanımadan 120 yaşına kadar sağlıklı olarak ya­şayan; hatta 75-80 yaşlarında çocuk sahibi olan insanları in­celemişler, Pakistan'ın Karakurum dağlık bölgesindeki Hunza'da, Ekvator'da, Makamba'da, Gürcistan ve Kazakis­tan'da yaşayan genç ihtiyarların sağlıklı ve uzun yaşam sır­larının buzullardan gelen bol miktarda oksijen ve iyonize mineraller içeren, molekül grup yapısı küçük, alkali yapıda su olduğu sonucuna varmışlardır.
Bu keşif, aslında insanın çağlar boyunca aramakta olduğu mükemmel sağlık kavramına ne kadar da yaklaşmış oldu­ğunun açık bir göstergesi olup yaşamın temel dinamiği hak­kında bize çok değerli ipuçları vermektedir.
İnsan bedenini her bakımdan etkileyen en önemli faktör­ler hava ve sudur. İnsanlar yaşamlarını sürdürürken hem sudan hem de havadan birçok minerali alarak bunları kulla­nıp sağlıklı bir beden ve ruh haline kavuşmak adına kendile­rine önemli katkılarda bulunurlar.

Dr. Recai Yahyaoğlu




 


* BENZER KONULAR

Zekt Mali Bir İbadettir 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:54:39 ÖÖ]


Zekt Mali Bir İbadettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:27 ÖÖ]


Manevi Seyahat Hac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:38:59 ÖÖ]


Sabrın Sonu Selamettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:31:56 ÖÖ]


2014 - Asfa Temiz Kalpler Korosu - Tertemiz 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:21:20 ÖÖ]


Resûlullah Efendimize Tabi Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:08:34 ÖÖ]


İnsan ve İnsanlık Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:25:05 ÖS]


İslam’ın Kadına Verdiği Değer Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:20:33 ÖS]


Kulluk Bilinci Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:12:12 ÖS]


İnsan Onuru Mukaddestir Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:07:04 ÖS]


İslam’ın Engelliye Bakışı Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:02:58 ÖS]


Zaralı Alışkanlıklardan Korunmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:19:12 ÖÖ]


Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Dün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:12:43 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41