* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Modern İnsanın Zaman Kafesi  (Okunma sayısı 11587 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 972
    • www.fanidunya.net
Modern İnsanın Zaman Kafesi
« : Haziran 01, 2024, 03:27:14 ÖS »


Modern İnsanın Zaman Kafesi

İçine doğduğu çağın, tempolu ve sürekli değişen dünyasında yaşamaya mecbur kalmış bir garibandır modern insan. Ritmi yüksek hayatına yetişmeye çalışan bedeni ile inançları arasına sıkışmış bir çaresiz. İmkânları ve altyapısı bakımından zahiren ne kadar gelişmiş, yükselmiş görünse de her nimetin bir külfeti olduğu gibi, her tükettiğinin bir karşılığı oluyor hayatında. Gariban, sözlükte “kimsesiz, zavallı” olarak tabir ediliyor fakat milyonluk büyükşehirlerde kimsesiz kalmak, bunca imkân içinde zavallı olmak nasıl izah edilebilir? Vasata abes gelebilecek yaşantısını muteber örnek gibi servis etmesi şöyle dursun, bununla gurur duyması hangi erdem kütüğüne kayıtlıdır?

Fizik kanunları çerçevesinde bugün bile anlamına tam vâkıf olamadığımız, Zâriyât süresi 47. ayette geçen, “Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz biz genişletmekteyiz.”

sırrına erişmek istercesine, genişlerken birbirinden uzaklaşan galaksiler gibi yekdiğerinden uzaklaşıyor insanlar. Tarımdan sanayiye, oradan bilgi toplumuna doğru evrilen 8 milyar insanın her birinin ayrı bir vagonda yolculuk yaptığı bir trende yol alınıyor.

Trenin kimi vagonunda ekmek bile bulunamazken kimisinde kuş sütünün bile eksik olmadığı adaletsiz bir düzenden geçiliyor. Bir üst vagona geçmek ve imkânları artırmak için mücadele içinde ömürler tüketilirken modern insanın en önemli aracı ise zaman oluyor. Bütün olanaklar zamanı satın almak adına daha hızlı seyahat, daha hızlı yemek, bilgiye daha hızlı ulaşmak için uğraşırken aslında 24 saatin yetmediği bir gerçeklik karşılıyor insanı.

İnternet denilen kara delikten yayılan bilginin, her yıl ikiye katlandığı, süper zekâların bile yetişemediği hızlı artış karşısında belki kendini yapay zekâların kollarında bulacağı günlere geçiyor insanlar. Her an insanı dinleyen hatta fiziken ölçümleyen cihazların, ihtiyaçları ayaklar altına serdiği reklamlar, dokunmatik ve çentiksiz ekranlardan beyinlere sızıyor. Bu sızıntının doğurganlığı ile zihninde yavrulayan tüketme arzusu, farkında bile olmadan parasını ve zamanını değil ömrünü ipotek altına alıyor.

Kısa zaman önce lüks kabul edilenlerin sinsice hayatına girip ihtiyaca dönüşmesine izin veriyor ve ihtiyaçlarının maliyetine yetişmek için ihtiyaç kredisi kullanmaktan çekinmiyor artık insan. Her giydiğini, her yediğini, her içtiğini anında pazarlıyor, reklam ve işbirliği için dm kutusunu işaret etmekten de bir nebze geri durmuyor. Bilmem kaç bin takipçiye ruhunu servis ederken kapı komşusuna anahtarını bırakamıyor, belki onun ismini bile bilmiyor. Sözün senet olduğu günler çok uzaklarda kalırken karşısındaki insana kredi notu ve banka bakiyesi kadar değer biçme yolunu seçiyor. Henüz kazanmadıklarını önden harcarken biraz daha zaman kazanmak için nakit avans limitlerini tüketiyor; bitişi ölüm saydığındandır ki kendi tükenişine kör, sağır oluyor.

Enerjinin, kütle ile ışık hızının karesinin çarpımına eşit olduğuna iman ediyor, ışık hızına ulaşıp belki zamanı bile durdurabileceğini düşlüyor insanoğlu. Trafikte son model aracıyla beş dakika fazla zaman kazanmak için makas atarak ilerlerken son makasında birden kütlesi enerjiye dönüşüveriyor.

Oturduğu koltuktan kıtalar arası ticaretini yönetip şirketine milyonlar katarken üç gün baba ocağına varacak zamanı bulamıyor bir yandan. DNA sarmalında bulunan protein zincirini değiştirmeye muktedirken laboratuvardan kaçan yarasanın çorbasını içen insana zıplayan virüs sebebiyle dünya tedarik zinciri durabiliyor çaresizce.

Tek göz sobalı evlerin sıcaklığından, dört artı bir doğal gazlı evlerin mükellef sofralarına terfi edilirken hep bir eksik oturuluyor akşam yemeklerine. Eğitimini uzaktan aldığı hayatın içinde sanal mabetler inşa ediyor, VR gözlüklerden geleceğine bakıyor modern insan çocukları.

Konfor alanı olarak kendine çizilen sınırlarının güvenli limanından ayrılamaz, kendi kıyısında konforlu acılarını çekmeye mecbur hisseder insan. Zamanı gelince bir depremle hayat düzlemi altüst edilene kadar mecburiyet hâlinden sıyrılmaya çalışmaz. Ürettiği projelerle zaman yönetimini başarıyla sağladığını zannederken sahibi olmadığı bir geleceğin hayalî inşası için işçilik yaptığından bihaberdir. Uyumsuz bir diriliş muştusuna vereceği karşılığın, tüm suni krizlere çözüm olacağına inanmadan dünya misafirhanesinde kısıtlı zamanını yitirir modern insan.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.

 


* BENZER KONULAR

Müslüman Gençler Sevginizi Nikâhla İspatlayın Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:42 ÖÖ]


Yatarken Dikkat Edilecek Bazı Hususlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:26:36 ÖÖ]


Çocuğumun Adı Namaz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:31:50 ÖÖ]


Evliliğe Adım Adım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:23:03 ÖÖ]


Hizmette Kadın Ve Erkek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:16:47 ÖÖ]


Küfür - Şirk - Nifak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:12:02 ÖÖ]


İhlas ve Medeniyet Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:01:48 ÖÖ]


Dünya Ellerimizin İçinde Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:53:16 ÖÖ]


Akıl Ve Doğru Düşünme Gönderen: melek
[Haziran 27, 2025, 12:19:27 ÖS]


Ana Baba ve Evlat İlişkisi Gönderen: melek
[Haziran 27, 2025, 11:59:04 ÖÖ]


Çocuk ve Arkadaşlık Gönderen: melek
[Haziran 27, 2025, 11:45:24 ÖÖ]


Yitiğimiz olan Sevgi ve Saygı Gönderen: melek
[Haziran 27, 2025, 11:41:00 ÖÖ]


Ahlaki Alanı Terketmemeliyiz Gönderen: melek
[Haziran 27, 2025, 11:37:15 ÖÖ]


Allah’ı Seveni Sevmek Gönderen: melek
[Haziran 27, 2025, 11:22:27 ÖÖ]


Grup biz ümmetiz 320 kbps - NETTE İLK FANİDUNYA NETTE Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 27, 2025, 09:59:49 ÖÖ]


Hicret Cami ve Ev Merkezli Bir Hayattır Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 27, 2025, 08:42:17 ÖÖ]


Bireysel Ahlakta Çözülme Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 27, 2025, 08:34:26 ÖÖ]


Hicri Yılbaşı Muharrem - Aşure Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 27, 2025, 08:28:08 ÖÖ]


İnsanların Cehenneme Girmesine En Çok Sebep Olan Şey Dilleridir Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 27, 2025, 08:20:23 ÖÖ]


İslâm’da Savaşın Meşruiyet Sebepleri Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 27, 2025, 08:12:11 ÖÖ]