Gönderen Konu: Fanatik misiniz  (Okunma sayısı 531 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
Fanatik misiniz
« : Temmuz 27, 2017, 02:33:09 ÖS »
Fanatik misiniz?

“Ve dediler ki: Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Bizimle senin aranda bir perde bulunmaktadır. Onun için sen (istediğini) yap, biz de yapmaktayız!” (Fussilet Suresi,4)
 
Kur’an-ı Kerim’de, böylesi çok fazla ayet vardır. Kendilerine gelen uyarıcıları dinlemeyen, dinlememek için inadına kulaklarını tıkayan, hakikati görmemek için gözlerinin önüne görünmez perdeler indiren, neticede Allah’ın kalplerini mühürlediği, çağlardan beridir süregelen nasipsiz insanlar anlatılır bize pek çok farklı yerde. Biz de “Müslümanım” dediğimiz, her Ramazan orucumuzu tutup, her vakitte namazımızı kıldığımız için midir bilinmez, böylesi ayetleri okuduğumuzda, helak olan, azabı hak eden o insanları gözümüzün önüne getirir ve kendimizi bu uyarılardan muaf tutarız. Peki ya durum bizim zannettiğimizden çok daha farklı ve mevzu sanılandan çok daha derinse?...
 
Kalpleri mühürlenmiş o nasipsiz insanların neden yapılan hiçbir uyarıyı dinlemediklerini hiç düşündük mü? Gözlerinin önünde yığınla mucize gerçekleşirken, peygamberleri onlara olağanüstü pek çok hadise izlettirirken, neden onlar duymamakta, dinlemeyip anlamamakta bu kadar ısrar etmişlerdir? Hakikat apaçık ortada dururken neden yalan yanlış inandıkları şeylerden vazgeçmemiş ve azaba duçar olmuşlardır?
 
Aslında sadece geçmiş zamanlardaki kavimlerde değil, bizim yaşadığımız zamanın insanlarında da görülen hatta biraz derinlemesine düşündüğümüz zaman bizlerde de olduğunu göreceğimiz bir hastalıktan dolayı insanlar gözlerini ve kulaklarını kapatmıştır. O hastalık, sinsice damarlarımıza sızan ve tüm bedenimizi kendine esir eden fanatizmdir!
 
Fanatizmi, çoğu zaman yalnızca futbol ile bağdaştırsak da hepimizde biraz olan, bazılarımızda ise hastalık derecesinde bulunan bir sıkıntıdır. Yeryüzünü inşa etmeye başlayan ilk insanlardan beridir süregelen ve kıyamete dek de bitmeyecek olan bir zehir...
Nereye dönersek dönelim mutlaka fanatizmin izlerini görürüz. Nuh Peygamber zamanında tapılan “Vedd, Suva, Yeğus, Yeûk ve Nesr” (Nuh Suresi 23) beş büyük putunun, aslında yıllar öncesinde yaşamış olan zamanının büyük âlimlerine ait isimler olduğunu, onların ölümünden sonra fanatiklerinin onları unutmamak için heykellerini yaptıklarını fakat bir süre sonra bu işin seyrinin değişerek yapılan heykellere tapınıldığını ve putçuluğun başladığını görürüz.
 
Cahiliye zamanına geldiğimiz zaman, Allah Rasulü’nün hiçbir uyarısını duymayan müşriklerin ilk başlarda Kâbe’de çok samimi bir şekilde ibadet ettiklerini fakat zamanla Kabe’ye duydukları aşırı sevgi ve fanatizmden dolayı asıl ibadet edilenin Allah olduğunu unutarak, amacı bırakıp araca tapar hale geldiklerini görürüz.
 
Bunlar sadece iki örnektir. Peki bizler? Bizler de mutlaka bir şeylerin fanatiği değil miyiz? Tuttuğumuz takımın, desteklediğimiz partinin, intisap ettiğimiz şeyhin, izinden gittiğimiz alimin, dinlediğimiz şarkıcının, edindiğimiz arkadaşın, hayranı olduğumuz siyasinin, okuduğumuz derginin, takip ettiğimiz yazarın, etkilendiğimiz ideolojinin...?
 
Bizler de kendimizce bildiğimiz, gördüğümüz, okuduğumuz ve inandığımız şeyin fanatiği değil miyiz? Bizler de kendimizi yakın hissettiğimiz ideoloji haricinde diğer tüm sözlere kulaklarımızı tıkamış, gözlerimizi kapatmış değil miyiz? Ve bizler de sevdiğimiz insanları, fikir ve düşünceleri zamanla putlaştıracak derecede abartmaz mıyız zihnimizde?
 
Bir âlimi seviyorsak sadece o doğru söylüyordur ve başka hiç kimseyi dinleme ihtiyacı duymayız. Bir siyasinin hayranı isek belki de iki gün sonra yolunu değiştirip yanlış adımlar atabileceğine ihtimal vermeden ne pahasına olursa olsun onu destekleriz. Bir takımı tutuyorsak kendimizi heba edercesine ona bağlanır ve bize hiçbir faydası olmadığı halde peşinden gideriz.
 
Bu yüzden gazeteler birbirlerine sataşıp duran yazarlarla doludur. Bu yüzden sosyal medya hesapları, küfürlerle birbirine hakaret eden ve kendi görüşünü savunan taraftarlarla doludur. Bu yüzden aynı görüşün içinde bile birbirine düşmanlık eden ve kendi savunduğunun kölesi olan yığınlar vardır. Hatta fanatizm öyle komiktir ki kişi, bir süre önce delice savunduğu kişiyi aynı fanatik düşünceler yüzünden bir süre sonra yerden yere vurabilir veya nefret ettiği kişiyi kendi savunduğu tarafa geçti diye göklere çıkarabilir.
Elbette bir zümreyi, bir cemaati benimseyebiliriz. Bir şeyhe intisap edip bir âlimle hemhâl olabiliriz. Fakat kimi seviyor, kimi destekliyor olursak olalım, çok ince bir çizgide olduğumuzu unutmamalı, putlaştırmanın, çok çok sevme ve fanatizmin bir adım ötesinde olduğunu, geçmiş kavimlerin böyle helake sürüklendiğini hatırlamalıyız.
 
Desteklediklerimizin de bir beşer olduğunu, dolayısıyla şaşma ihtimallerinin bulunduğunu bilerek sevmeli, onlara duyduğumuz fanatizm yüzünden geri dönüşü olmayan yollara girmemeli, geri alınamaz sözler söylememeliyiz.
 
“Orta yol tutmak” deniyor ya hani İslam’da, orta yoldan ayrılmamalı ve kimseyi gözümüzde abartarak gerekenden fazla değer katmamalıyız. Sözleri hakikat olan, Kur’an ve sünnet içerikli konuşan kimseleri, velev ki bizim sevdiğimiz cenahın dışından olsun, söylediklerinin hatırına dinleyebilecek, aynı şekilde bizim cemaatimiz içinden bile olsa, hakkaniyete aykırı şeyler emreden kimseleri de tenkit edebilecek kadar aklıselim olabilmeliyiz.
 
Yalnızca Hakk’ı savunmalı, Hakk’ı savunanları savunduklarından dolayı sevmeli, Hakk’tan yana olanları gözetmeli, kişi ve tarafları ise abartmadan, beşer olduklarını unutmadan, ölçüp tartarak desteklemeyi öğrenmeliyiz. Unutmamalıyız ki dinimizde hiçbir şeyin fanatizmi yoktur. Zira fanatiklik putçuluğun bir önceki adımıdır!

Meryem Nida

 


* BENZER KONULAR

Hayra Da Şerre De Aracılık Eden Onu İşleyen Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:17 ÖÖ]


En Tehlikeli Mikrop Çeşidi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:51:19 ÖÖ]


İnsan ve İman 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:17 ÖÖ]


Haklısın Demeyi Bilebilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:33:45 ÖÖ]


Yaratılış Gayesini Bize Peygamberler Öğretti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:03 ÖÖ]


Asfa Temiz Kalpler Korosu - Tertemiz 2 2016 - 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:10:26 ÖÖ]


Dinin Faydası Önce Dünyadadır Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:02:58 ÖÖ]


Hayatı Kul Olarak Yaşamak Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:53:03 ÖÖ]


Ahir Zaman Bilinci Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:43:18 ÖÖ]


Ölüm Gününüz Doğum Gününüz Olsun Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:37:24 ÖÖ]


Cemiyette Hayır Koymayan Günahlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:26:30 ÖÖ]


İman Ettik Demekle Kurtulacakmısınız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:43 ÖÖ]


Mutlu Evlilikler Nasıl Gerçekleşir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:45:50 ÖÖ]


Kaliteli Kulluğun Kriterleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:37:45 ÖÖ]


Mucize Bir Yeteneğimiz Konuşmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:30:58 ÖÖ]


Her Hastalığın İlâcı Vardır Yalnız Ölüme Çare Yoktur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:17:54 ÖÖ]


Kuran'a Daha Sıkı Sarılmak Gerek Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:42:36 ÖS]


İnsanoğlunun Yükü Ağır Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:37:25 ÖS]


Ahir Zamanda Doğru Düşünebilmek Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:28:33 ÖS]


İtikadın Bozulması Amelleri Heba Eder Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:18:31 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41