Güvenliğin Güvencesi Olmak
Emin kelimesi; iman, emanet, emniyet, mü’min kelimeleri ile aynı kökten gelmektedir.
Kendisine güvenilen ve kendiside başkalarına güvenen kişi demektir. Öncelikle kişinin kendi içinde kendisinden ve inancından emin olmasıdır. Emin olmak; güvenilir, inanılır, dürüst, yalanı, aldatması, hilesi olmayan, vefalı insan anlamına gelmektedir.
Bu çerçevede Hz. Muhammed(sav)’e baktığımızda düşmanları bile ona “Muhammed’ül – Emin” demektedirler. Anlıyoruz ki, emin olmadan ümmet olamıyoruz… Hatta emin olunmadan mü’min olunamayacağını idrak ediyoruz… Muhammedi izi sürdürenlerde ilk aranacak vasıf eminlik olacaktır. Bugün güven vermeyenlerin, yarınlara ilişkin vaatlerine kimse itibar etmez. Bugünü cehenneme çevirenlerin yarın ki cennet iddialarına kimse ilgi duymaz.
Bugün İslam’ı tebliğ ve temsil etmede en temel sorun Müslümanlar da yozlaşan eminlik boyutudur… Düşmanlarımız bile bizden emin olmadıkça iman ve İslam çağrılarımız boşlukta kalacaktır…
Önce şunu kendimize sormamız gerekiyor: Güvenliğin güvencesi olabiliyor muz?
Çevre, toplum, aile, akraba, evren bizden eminler mi? Emanetin, emniyetin adresi, referansı biz olduğumuz zaman yüreklerin kapısı bize açılacaktır… Aksi takdirde riyakâr, hilekâr, sahtekârların dünyasında Allah’ın dini tanınmaz, bilinmez ve duyulmaz hale gelecektir…
Bugün siyasi kirlenmenin, ticari bozulmanın, sosyal kokuşmanın, toplumsal çürümenin, kültürel yozlaşmanın en temel virüsü güvensizliktir.
Aile facialarının, dağılmalarının temelinde güven sorunu vardır, siyasi sömürü ve istismar gidip güvensizliğe dayanıyor, piyasa ahlakının dibe vurmasının sebebi yine güven yitimidir…
Toplumsal sorumluluklarımızı sürdürebilmenin olmazsa olmazı, sunacağımız bir güven iklimidir…
FANİ DÜNYA FM
