www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT => SERBEST KÜRSÜ => Serbest Kürsü => Konuyu başlatan: fanidunya NET - Ekim 13, 2021, 07:28:07 ÖÖ

Başlık: Kim akıllı Telefon Mu Biz Mi
Gönderen: fanidunya NET - Ekim 13, 2021, 07:28:07 ÖÖ
Kim akıllı Telefon Mu Biz Mi

Bazı telefonlar vardır, dört gözle beklersiniz. Bazı telefonlar vardır, “inşallah aramaz” diye dua edersiniz. Bazı telefonlar vardır arar arar bakmak istemezsiniz, hatta yüzüne reddettiğiniz telefonlar vardır.

Hepsi telefon ve hepsi aynı mekanik ses…

Ama sesi kullananlara göredir davranış. Ve maalesef genelde insanlar mecbur olduklarını aramaya, mecbur kaldıklarının telefonlarına bakmaya ancak vakit buluyorlar. O kadar yoğun veya o kadar kafası dağınık ki bu mecburi aramaların ve aranmaların dışında kimseyle görüşmeye konuşmaya vakitleri yok, zamanları yok, ruh hâlleri müsait değil.

Ve bu "yeni dünya düzeni" dediğimiz iletişim çağı görüşmelerin neredeyse tamamını telefonlara yükledi… Yüz yüze görüşme zaten can çekişiyordu şimdi bir de üstüne korana belası çıktı hepten öldü… Eh zaten yazılı ve görsel iletişimin tüm kuralları cep telefonlarında var. Zaten adına “akıllı” diyoruz… E peki bizim aklımız ne olacak? İnsani durumlarımız ne olacak? Bir arayıp hâl hatır sormaya ihtiyacımız ne olacak? Bir bardak çayını içmeye veya gelene çay ikram etmeye ayıracağımız zaman ne olacak? Bundan alacağımız pozitif enerjiyi alamadığımız için yaşadığımız bunalım ne olacak? Stres sıkıntı, kaygı ne olacak?..

Evet işte insanlar akıllarını akıllı telefonlarla yer değiştirince veya buna mecbur kalınca telefonlar arasında cebelleşip duruyor…

Tüketim toplumunda herkes ister istemez kendini kurtarmanın derdine düşüyor.

Benmerkezci oluyor. Eli mahkûm "kurtarınca kaçarım" hâline geliyor… Ama herkes kendine olunca kimse kendini kurtaramıyor da kaçamıyor da... Ha babam, de babam çabalıyor... Geriye genç yaşta stres topu olup çıkıyoruz…

Melatonin dedikleri hormonu da gezintiye gidemediğimiz, sohbet edemediğimiz, ibadet yapamadığımız vb. için sadece yemekten gelen mutluluğa yüklüyoruz… Sonra gelsin kilolar, karaciğer yağlanmaları, vücudun serbest radikallerin istilasında kalması… Ah keşke telefonlarımız akıllı olacağına aklımızı telefonlara kaptırmasaydık… İnanın her birimizin aklı her birimize yeterdi… Şimdi hiçbirimizin aklı bu akıllı telefondan kurtulmaya yetmiyor!..

Melek Tuğba.