Gönderen Konu: Kabir Hayatı ve Kabir Azabı 1  (Okunma sayısı 67 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5931
Kabir Hayatı ve Kabir Azabı 1
« : Dün, 07:21:50 ÖÖ »


Kabir Hayatı ve Kabir Azabı 1

İnsan, ne şekilde ölürse ölsün mutlaka kabir hayatını geçirecek ve ahiret gününe ulaşacaktır; bunda şüphe yoktur.

Kabir hayatının ve kabir azabının olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de işaretler olduğu gibi Peygamber Efendimizin (S.A.V.) açıklamalarından da bunun varlığını öğrenmekteyiz. Bir konunun duyu organlarımız müşahede edilmemesi var olmadığına delil değildir.

Vahiy yoluyla sabit olan bazı gaybî konular vardır ki, bunların mahiyetini nakli delillerle müşahede ederiz. Aklî delilleri ise bazen bilimsel gelişmelerle ortaya çıkar, bazen de bu ortaya çıkışı göremeden ebedi yurda iltica ederiz.

Kur’an-ı Kerim’de işaretler ve Peygamber Efendimizin (S.A.V.) açıklamalarıyla bilgi sahibi olduğumuz konulardan birisi de “kabir hayatı ve kabir azabı”dır.

Dinde reformistler, Kur’an-ı Kerim’de kabir azabı hakkında ayet bulunmadığını iddia ederek inkâr etmektedir. Oysa Kur’an-ı Kerim’de bu konuda birçok delil bulunmaktadır. Bunlardan birisi Mümin Suresi, 45 ve 46’ıncı ayetteki: “Nihayet Allah onu (iman etmiş olan adamı), Firavun taraftarlarının hilesinden korudu. Firavun kavmini ise, o kötü azap kuşatıverdi. Onlar (Firavun ve adamları) sabah akşam ateşe atılırlar.

Kıyamet çattığı gün "Firavun’un adamlarını azabın en ağırına sokun" denir” (Mümin, 46) ayetidir.

Ayet-i kerimedeki, “Firavun kavmini ise, o kötü azap kuşatıverdi” ifadesi onların denizde boğulmasıdır. Ayetin sonunda kıyamet gününde azaba uğrayacaklarından bahsedilir. Ancak “Onlar (Firavun ve adamları) sabah akşam ateşe atılır” ifadesi kabir azabını ifade etmektedir. Eğer öyle olmamış olsa, bu ateşe atılma nerede cereyan etmektedir?

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Kabir, ahiret duraklarından ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay geçer.

Kurtulamazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır” (Tirmizî, Zühd, 5) buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir veya cehennem çukurlarından bir çukurdur” (Tirmizî, Kıyamet, 26) buyurmuştur.

Buhari, Müslim ve Ebû Davud”da geçen bir rivayette, “Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir mezarlıktan geçerken, iki mezardaki ölünün bazı küçük şeylerden dolayı azap çekmekte olduklarını gördü. Bu iki mezardaki ölülerden biri hayatında koğuculuk yapıyor, diğeri ise idrardan sakınmıyordu. Bunun üzerine Resulullah (S.A.V.) yaş bir dal almış, ortadan ikiye bölmüş ve her bir parçayı iki kabre de birer birer dikmiştir. Bunu gören ashap, niye böyle yaptığını sorduklarında: ‘Bu iki dal kurumadığı sürece, o ikisinin çekmekte olduğu azabın hafifletilmesi umulur” (Buhârî, Cenâiz, 82; Müslim, İmân, 34; Ebû Dâvud, Tahâret, 26) buyurmuştur.

Başka bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Ölü mezara konulunca, birine münker, diğerine nekir adı verilen siyah mavi iki melek gelir; ölüye derler ki: ‘Şu Muhammed (S.A.V.) denilen zat hakkında ne dersin?’ O da şöyle cevap verir. ‘O, Allah’ın kulu ve Resulü’dür. Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur, Muhammed de O’nun kulu ve elçisidir.’ Bunun üzerine melekler, ‘Biz senin böyle diyeceğini zaten bilmekte idik’ derler. Sonra onun mezarını yetmiş arşın genişletirler. Daha sonra bu ölünün mezarı ışıklandırılır ve aydınlatılır. Daha sonra melekler ölüye, ‘Yat ve uyu’ derler. O da, ‘Aileme gidin de durumu haber verin’ der. Melekler ona, ‘Zifafa giren ve sadece en çok sevdiği kişi tarafından uyandırılan şahıs gibi, mahşer gününe kadar sen uyumana devam et’ derler.

‘Eğer ölü münafık olursa, melekler şöyle der: ‘Şu Muhammed (S.A.V.) denilen zat hakkında ne dersin?’

Münafık da şöyle cevap verir: ‘Halkın Muhammed hakkında bir şeyler söylediklerini işitmiş, ben de onlar gibi konuşmuştum. Başka bir şey bilmiyorum.’ Melekler ona, ‘Böyle diyeceğini zaten biliyorduk’ derler. Daha sonra yere, ‘Bu adamı alabildiğine sıkıştır’ diye seslenilir. Yer de sıkıştırmaya başlar. Öyle ki o kimse kemiklerini birbirine geçmiş gibi hisseder. Mahşer gününe kadar bu sıkıntı devam eder” (Tirmizi, Cenâiz 70).

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42