Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Siyami Akyel
İnsanın Yaratılış Kodları ve Amacı
FANİ DÜNYA FM
🎵 RADYO DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN.
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: İnsanın Yaratılış Kodları ve Amacı (Okunma sayısı 27 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 9049
İnsanın Yaratılış Kodları ve Amacı
«
:
Bugün
, 08:29:20 ÖÖ »
İnsanın Yaratılış Kodları ve Amacı
Allah-u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de insanı şerefli yarattığına işaret ederek şöyle buyurmaktadır:
“Andolsun ki, biz insanoğullarını şerefli kıldık, onların karada ve denizde gezmesini sağladık, temiz şeylerle onları rızıklandırdık, yarattıklarımızın pek çoğundan üstün kıldık” (İsra, 70).
İnsanın ahsen-i takvim yani en güzel şekilde yaratılması hakkında da şöyle buyurmaktadır: “Elbette biz insanı en güzel şekilde yarattık” (Tin, 4).
İnsanı şerefli ve en güzel şekilde yaratan Allah-ü Teâlâ, insana sayısız nimetler bahşetmiştir. Kur’an-ı Kerim’de, “Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayıp bitiremezsiniz” (Nahl, 18) buyrulmaktadır. Elbette sadece nimetler vermekle kalmamış, bütün yeryüzünü insana müsahhar kılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de, “O, göklerde olanlar ve yerde bulunanların hepsini, kendi tarafından (bir lütuf olarak) sizin emrinize verdi. Doğrusu bunda, düşünen bir topluluk için gerçekten ibretler/deliller vardır” (Casiye, 13) buyrulmaktadır.
İnsanın, şerefli en güzel şekilde yaratılması, sayısız nimetler bahşedilmesi, emrine nimetlerin verilmesinin sebebi “bezm-i elest”teki misakla birlikte emaneti yüklenmesi sebebiyledir.
Allah-ü Teâlâ’nın kullarıyla iletişim metodunun anlaşılabilmesi ancak “yaratıcı ve kul” kavramlarının iyi bilinmesiyle mümkündür. Sadece insanı değil, bütün bir kâinatı yaratan, ilim ve hikmet, güç ve hüküm sahibi bir yaratıcının, yaratılış safhası, yaşam ortamı, hayatını devam ettirmesi için gerekli altyapı olmak üzere her alanda kendisine muhtaç ve aciz bir kula yüklediği sorumluluğun başlangıcı olan “bezm-i elest”teki misakla başlayan süreci görmek gerekir. Bundan dolayıdır ki “yaratıcı ve kul” arasındaki bağ daha yaratılış aşamasında kulun, Rabbinin otoritesini kabul etmesiyle başlamıştır.
Şerefli bir kul olarak insan, daha yaratılış aşamasında Rabbinin, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna, “Evet, sen bizim Rabbimizsin” (A’raf, 172) cevabını vererek kulluğunu ikrar ile yaratıcının yegâne güç ve hüküm sahibi olduğunu kabul ederek “emanet”i yüklenmiştir. Bunun için, “Ne zamandan beri Müslümansın?” sorusuna, “Kalû belâ’dan beri” deriz.
İnsana verilen bu değer, tamamen emanete muhatap kılınması dolayısıyladır. Yoksa insanın bütün zaaflardan arındırılmış bir varlık olduğundan değildir. Emanetin büyüklüğüne layık bir insanın yaratılması tabiidir.
İnsanın yaratılış hengâmında Rabbi’nin hüküm ve otoritesini kabul edişi aslında dünya hayatında, yaratılış safhasında Rabbine verdiği söze uygun hareket etmesi gerektiğinin adıdır. Yine yaratıcının hükümlerine itaat etmeyi ve O’nun hâkimiyetine ram olarak hayatını devam ettirmeye söz vermesidir.
Kaldı ki insanoğlunun “emanet”i yüklenmesi ve Rabbinin otoritesini kabul etmesi icbârî değil, iradîdir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de, “Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir” (Ahzab, 72) buyrulmaktadır.
İnsanın diğer varlıklardan farklı yaratılış özelliklerinden birisi de özgür iradesi sayesinde tercihini yapabilecek kabiliyette; iyilikte ve kötülükte potansiyelinin çok yüksek olması cihetiyle farklı bir konumda olmasıdır.
İnsanoğlu, yaratılış kodları bakımından çok geniş bir açıda özgürlük alanı olan; iyilik ve kötülükte sınırları çok kesif, derin ve uç noktaya varabilen bir varlıktır.
Taraftan “eşref-i mahlûkat” yani yaratılmışların en şereflisi olma potansiyelini haizken, diğer yandan “belhum adal” yani hayvandan bile aşağı olma potansiyeline sahiptir. Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerde insanın “yaratılmışların birçoğundan üstün” (İsra, 70) ve “hayvanlardan aşağı” (A’raf, 179) olma potansiyelini haiz olduğu beyan edilir.
İyilik ve kötülükte potansiyeli çok yüksek olan insanoğlu, Allah-u Teâlâ’nın ihsan ettiği “özgür iradesiyle” tercihini haktan yana mı yoksa bâtıldan yana mı kullanacağını sınanır, imtihan edilir. Bu imtihanda, tercihini haktan ve iyilikten yana kullanan insan, yaratılmışların en şereflisi makamını hak ederek Cennet’le mükâfatlandırılır (Nisa, 13).
Tercihini bâtıldan ve kötülükten yana kullanan insan ise hayvandan daha aşağı/belhumadal olarak Cehennem’le cezalandırılır (Maide, 10).
Ancak nihai hedef, Allah-u Teâlâ’nın rızasıdır. Böylece ilk gün verilen söz tutulmuş, kulluk yerine getirilmiş, mükemmel yaratıcı razı edilmiş ve bütün hedeflere ulaşılmış olur.
Kur’an-ı Kerim’de nihai hedef hakkında şöyle buyurulmaktadır: “Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve adn cennetlerinde çok güzel köşkler vaat etti. Allah’ın rızası ise bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır” (Tevbe, 72).
Âlemlere rahmet Peygamber Efendimiz (s.a.v) de nihai hedefimiz hakkında şöyle buyurmaktadır: “Nimetlerin en yücesi, Allah’ın rızasını kazanmaktır” (Buhari, Rikak 51; Müslim, Cennet, 9).
Siyami Akyel.
İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.
YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Siyami Akyel
İnsanın Yaratılış Kodları ve Amacı