* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Zalimler Ancak Güçten Anlar  (Okunma sayısı 1601 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8991
Zalimler Ancak Güçten Anlar
« : Haziran 13, 2025, 08:23:34 ÖÖ »


Zalimler Ancak Güçten Anlar

Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamber Efendimizin (S.A.V.) İslâm devletini kurarak uyguladığı sisteme bakıldığı zaman görülecektir ki, zulme ve faili zalimlere asla müsamaha yoktur. Bundan da öte zulmü durdurmak için cihat ederek zulmün faillerini bertaraf etmek, bunu tavizsiz uygulamak Allah-u Teâlâ’nın emridir; Peygamber Efendimizin (S.A.V.) de fiili uygulamasıdır.

Zulüm kimden gelirse gelsin, zalim kim olursa olsun; kimliğine bakılmaksızın zulüm bertaraf edilmelidir.

Kâfir ve müşriklerin tasallutlarına, zulmüne ve katliamına karşı sessiz kalmak şöyle dursun, Müslümanlardan iki grup birbiriyle çatıştığı zaman aralarını düzeltmek, haddi aşan ve zulümde ileri giden, sulh yapmamakta ısrar eden tarafa haddini bildirmek Allah-u Teâlâ’nın emridir ki bu emir Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirilmektedir: “Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin.

Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah’ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever” (Hucurât Suresi, 9).

Müslüman iki grup birbiriyle çatıştığı hengâmda aralarını düzeltmek, mümkün değilse haddi aşan tarafa haddini bildirmek farz iken, İslâm’a ve Müslümanlara düşman olan Siyonist kâfirlerin Gazze’de uyguladığı zulme sessiz kalmayı nasıl izah edecek halkı Müslüman olan ülkelerin başına musallat olan yönetimler?

Elbette zulme sessiz kalmanın hiçbir bahanesi, hiçbir izahı yoktur, olamaz. Müslümanlar behemehal ne yapıp edip zulme dur demek zorundadır. Kimliğinde Müslüman yazan halkı Müslüman olan ülkelerdeki yöneticilerin “ABD Başkanı Trump’tan başka kimse Gazze’de barışı sağlayamaz” anlayışı en büyük züldür.

Kur’an-ı Kerim’deki ayet-i kerimelerde zulme karşı alınacak tavır hakkında hiçbir bahaneye meydan vermeyecek kadar net ifadelerin kullanılması, Müslümanların ne yapıp edip zulmü engellemenin yolunu bulması gerektiğini göz önüne sermektedir.

Kur’an-ı Kerim’de zulme ve faili zalimlere karşı alınacak tavır şöyle emredilmektedir: “Onlar sizde sertlik ve üstün gayret görsünler. Bilin ki, Allah (kötülükten ve adaletsizlikten) sakınıp korunanlarla beraberdir” (Tevbe, 123); “Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihat et, onlara güç göster.

Onların varacakları yer cehennemdir. O, ne kötü bir varış yeridir” (Tevbe, 73); “Onlarla savaşın ki, Allah sizin elinizle onları cezalandırsın, onları rüsvay etsin; onlara karşı size yardım ve zafer nasip etsin ve (baskı ve zulüm altındaki) mümin toplulukların gönüllerini ferahlatsın” (Tevbe, 14).

Peki, halkı Müslüman olan devletlerin Gazze’deki Siyonist zulmü durduracak gücü var mıdır? Elbette vardır. Ancak halkı Müslüman, yöneticileri Siyonist lobilerin etkisinde olan ülkeler elbette zulme başkaldıramaz. Zulme dur diyebilmek için güçlü siyasi irade, ekonomik bağımsızlık ve askeri güç gerekir.

Bunlardan önce gerekli olan, gücü kullanabilecek izzetli ve şerefli yöneticidir.

Müslüman ülkeler güçlerini birleştirse, sadece siyasi ve ekonomik tedbirlerle dahi zulmü engelleyebilir.

Ancak, İsrail’le siyasi ilişkileri kesmeyi becerememiş, İsrail’le ekonomik ilişkileri kesmek şöyle dursun ticaret yapmaya devam eden bir yapının Siyonist zulme dur demesi elbette hayaldir.

Sadece Müslüman ülkelerin başına musallat olan Siyonist lobilerin etkisindeki yöneticiler değil, bu ülkelerdeki din baronları, satılmış siyasetçiler, paraya tapan iş adamları ve bu tıynetteki liderleri, din baronlarını, siyasetçileri ve açgözlü iş adamlarını şımartan halklar var oldukça zulüm elbette devam eder.

Müstemleke ruhlu liderler, satılmış siyasetçiler, açgözlü iş adamları, din baronları, bu zümreleri şımartan halklar var oldukça ve konjonktürel kaygıyı Allah-u Teâlâ’nın emrinden üstün tutup “ABD’ye kafa tutulamaz, İsrail’le savaşılamaz, ekonomimiz batar, Gazze’den bize ne?” anlayışıyla hareket eden dört zümre ve takipçisi halklara Kur’an-ı Kerim’deki şu ayetleri hatırlatmak gerekir.

Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Size ne oldu da Allah yolunda ve 'Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!' diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?” (Nisa Suresi, 75); “İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise batıl dava uğrunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphe yok ki şeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır” (Nisa Suresi, 76).

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap