Gönderen Konu: Ölüm Bize Çok Yakın Peki Hazır mıyız (Okunma sayısı 433 defa)

fanidunya NET · « : Haziran 02, 2025, 08:20:47 ÖÖ »

Ölüm Bize Çok Yakın Peki Hazır mıyız

Medya iletişim araçlarının yaygınlaşması, insanların haber almasını da kolaylaştırdı. Özellikle ölüm ilan ve haberleri artık önümüze daha fazla düşer oldu. Bütün bu haberler tarafımıza ulaşmasına rağmen gaflet uykusundan uyanmaya niyeti olmayan, umursamaz tavrımızla dünyevileşme hastalığına her geçen gün daha fazla mübtela oluyoruz.

Dünyevileşme hastalığında ırkçı emperyalizmin efendi-köle sisteminin etkisini görmek gerekir. Köle sisteminden dolayı insanların efendilerine hizmetle günlerini, aylarını, yıllarını heba ettiği, efendilerini mutlu etmek için çaba sarf ederken rızık endişesine düştüğü, şerefini kaybettiği bir ömür sürülmektedir.

Bazen, bu denli fazla ölüm haberlerini “genç yaşta ölümler arttı” yorumuyla geçiştiriyoruz. Elimizde genç yaşta ölümlerin yahut kalp krizinden (sektesi) ölümlerin eski ve yenisi arasındaki farkı gösterecek veriler olmamasına rağmen böyle bir yorum yapma eğilimimiz, bizi ölüme daha hazırlıklı hale getirmiyor maalesef. Her hadisede olduğu gibi ölüm hadisesinin de edebiyatıyla meşgulüz maalesef.

Ölümden ibret alıp almadığımızın açık verileri var mı? Elbette var. Her geçen gün dünyevileşen insanların zulme boyun eğdiği, hakikatin değil de batılın yanında yer aldığı, bu yüzden de ırkçı emperyalistlerin efendi-köle sistem çarkının bir parçası olduğu gün yüzü gibi açıktır.

İnsanların hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatına tamah ettiği günlerden geçiyoruz. Ailemiz, dostlarımız, arkadaşlarımız ve en önemlisi de işimizle o kadar meşgulüz ki, ölümün bize her an biraz daha yaklaştığını unutmuş gibiyiz.

Dünya hayatının aldatıcı çekiciliği, her gün bizi biraz daha içine çekmekte, ölümü hatırlamadan, ölüme hazırlık yapmadan günlerimizi geçirmekteyiz.

Allah-u Teâlâ’ya bezm-i elestte verdiğimiz söze, yüklendiğimiz emaneti hakkıyla taşımaya ve temsil etmeye, misakımızı yerine getirmeye; Allah-u Teâlâ’nın arzını fesada uğratan, kötülüğü, sapkınlığı ve ahlaksızlığı bilinçli bir şekilde yaygınlaştıran şeytan ve çocuklarıyla mücadele etmeye; yaşantımızı, aile hayatımızı, beşeri münasebetlerimizi, ticaretimizi, muamelatımızı, devlet yönetimimizi, kısacası hayatımızın her alanını Allah-u Teâlâ’nın emrettiği şekilde dizayn etmeye azmetmiyorsak, her geçen gün dünyevileşme hastalığımız ilerliyor, Allah-u Teâlâ’nın rızası ikinci plana itiliyor demektir.

Oysa bizim için ulaşılması gereken birinci hedef Allah-u Teâlâ’nın rızasıdır ve bundan dolayı ölüm bize ulaşmadan rızasını kazanmanın telaşı içinde olmalıyız.

Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde bu hedefimiz hakkında şöyle buyurulmaktadır: “Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve adn cennetlerinde çok güzel köşkler vaat etti. Allah’ın rızası ise bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır” (Tevbe, 72). “Nimetlerin en yücesi, Allah’ın rızasını kazanmaktır” (Buhari, Rikak 51; Müslim, Cennet, 9).

Allah-u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’inde ölüm bize gelinceye kadar kendisine kulluk etmemiz, dolayısıyla razı etmemiz gerektiği hakkında şöyle buyurmaktadır: “Ve sana yakin (ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluk et!” (Hicr, 99).

Yine ölümün hiç kimseyi ayırt etmeksizin ulaşacağını, dünya hayatının geçici bir durak olduğunu, dünya hayatının aldatıcı çekiciliğine kapılıp ölümü hatırlamaktan geri durmamamız gerektiği, ölüme hazırlıklı bir ömür sürmemiz gerektiği apaçıktır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle hatırlatmaktadır:

“Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı eksiksiz verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir” (Al-i İmran, 185);

“Her nerede olursanız olun, isterse tahkim edilmiş sağlam ve yüksek kaleler içinde bulunun ölüm mutlaka gelip sizi yakalar…” (Nisa, 78); “Ölüm sekerâtı bir hakikat olarak insana gelir de ona, ‘İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir’ denir” (Kâf, 19) buyurulmaktadır.

Dünya hayatının geçiciliğinin aslında ebedi bir âleme hazırlıkla bağlantılı olduğu, bu hayatın bir imtihan, sınanma ve ebedi yurda hazırlık yeri olduğu bilinciyle hareket etmelidir insan. Bu gerçek hakkında şöyle buyurulmaktadır: “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak (imtihan etmek için) ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır” (Mülk, 2).

Allah-u Teâlâ’nın ve Resulü’nün razı olduğu işleri ve amelleri yapmayan, bize yüklenilen emaneti korumayanların uğrayacağı akıbet hakkında Müddesir Sûresi, 38-48 ayetlerindeki şu ilahi ikazlara hep beraber kulak vermeliyiz:

Herkes kazandığına karşılık bir rehinedir. Yalnız sağcılar müstesna! Onlar cennetlerdedir, soruşur dururlar. Mücrimlere, ‘Sizi cehenneme sokan nedir?’ derler. (Onlar da cevap verirler): ‘Biz namaz kılanlardan değildik, yoksulu doyurmazdık, (bâtıla) dalanlarla beraber dalardık. Hesap gününü de yalan sayardık’. Nihayet bize ölüm gelip çattı. Fakat (o vakit) onlara şefaatçıların şefaati fayda vermeyecektir” (Müddessir, 38-48).

Mademki, Rabbimiz, “hangimizin daha güzel amel yapacağını sınamak/imtihan etmek için” bizi yaratmış. Öyleyse, Allah-u Teâlâ’nın ve Resulü’nün razı olduğu işleri ve amelleri yapmak, bize yüklenilen misyonu gerçekleştirmek için çabalayarak “O gün ne mal fayda verir ne de evlat” (Şu’ara, ayetinde bahsedilen güne çaresiz gitmemek gerekir.

Bütün mesele “De ki:

“Şüphesiz benim namazım, bütün ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir” (Enbiyâ, 35) diyebilmekte.

Ne mutlu her şeyini Allah-u Teâlâ’ya adayabilenlere…

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA NET 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ - Site Girişimiz.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DÜNYA FM

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Ölüm Bize Çok Yakın Peki Hazır mıyız (Okunma sayısı 433 defa)

fanidunya NET

Ölüm Bize Çok Yakın Peki Hazır mıyız