Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Siyami Akyel
Siyonizm’in Köleleri - İşbirlikçi Liderler
FANİ DÜNYA FM
🎵 RADYO DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN.
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Siyonizm’in Köleleri - İşbirlikçi Liderler (Okunma sayısı 311 defa)
0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 8991
Siyonizm’in Köleleri - İşbirlikçi Liderler
«
:
Haziran 17, 2025, 08:14:22 ÖÖ »
Siyonizm’in Köleleri - İşbirlikçi Liderler
Siyonist İsrail’in tüm dünyanın gözü önünde bir yılı aşkın bir süredir Gazze’de uyguladığı katliam ve soykırım, bu da yetmezmiş gibi Lübnan’a, Suriye’ye ve İran’a saldırması bu terör şebekesinden kurtulmadan Peygamber mezarlarının bulunduğu bu bölgede asla huzur mümkün değildir. Ve yine unutulmamalıdır ki, bu bölgede akan bütün kanlar Büyük Ortadoğu Projesi/Büyük İsrail Projesi uğruna akıtılmaktadır. ABD’nin bu bölgede sınırları değiştirme planlarının bir tek hedefi vardır: İsrail’in güvenliği.
İKİ TESPİT
ABD ve Avrupa olmadan İsrail bir hiçtir!
Siyonist İsrail, Haçlı ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği’nin desteği olmadan kocaman bir hiçtir. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi güçlü ülkelerin kayıtsız şartsız İsrail’i desteklemesinden dolayı Haçlı-Siyonist ittifakı tabiri yerindedir. Yoksa ABD ve Avrupa’da bu zulme karşı çıkan vicdan sahibi insanlar vardır. İspanya gibi zulmün durması için çaba gösteren ülkeler de vardır ancak ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın desteğidir Siyonist katilleri şımartan. Terör şebekesi, desteklendiği mümdetçe asla durmayacaktır.
Siyonist İsrail’le dost olmakla ABD ile dost olmak arasında hiçbir fark yoktur. Bundan dolayı, büyük şeytan ABD ile terör şebekesi İsrail’in aynı olduğunu, biriyle dost olanın diğeriyle dost olduğunu bilmek gerekir.
Siyonist-Haçlı İttifakı’na başkaldırmak mümkündür!
İslâm ülkeleri yoktur; halkı Müslüman olan pasif, güçsüz ve korkak ülkeler topluluğu vardır. Ancak Yemen’in Gazze’deki tavrı, İran’ın son had bildirmesi ve Pakistan’ın nükleer saldırıya misilleme yapacağı yönündeki açıklaması her şeyin bitmediğini, ümitsizliğe kapılmamamız gerektiğini göstermektedir. Şu dört tedbir, bunu mümkün kılmaya kâfidir.
DÖRT TEDBİR
İslâm İşbirliği Teşkilatı’nı lağvetmek
Birleşmiş Milletler’in (BM) mevcut yapısı tamamen ABD’nin kontrolü altındadır ve hiçbir yaptırım gücü kalmamıştır. İslâm İşbirliği Teşkilatı ise gereksiz bir kuruluştur. Mukaddes “İslâm” kelimesini kullanması caiz değildir. Müslümanların izzeti çiğnenirken sesini çıkartmayan mezkûr yapı kapatılmalı veya en azından ismini değiştirmelidir.
İçlerindeki mağlubiyet psikolojisini yenememiş, batıya, ABD’ye ve Siyonist İsrail’e karşı dik durmayı başaramamış ülkeler topluluğunun “İslâm Ülkeleri veya İslâm İşbirliği Teşkilatı” gibi büyük isimlerle tanımlanması doğru değildir.
İslâm Birliği’ni kurmak
Müslümanlar arasındaki birlik ve beraberlik bağının zayıf olduğu ortaya çıkmıştır. Kâfirler birbirini desteklerken, Müslümanların birbirini desteklemekten aciz olduğu görülmüştür. Günlerdir Siyonistler, Gazze’de Müslüman çocukları öldürdüğü halde İslâm dünyası birlik olup, had bildirmek şöyle dursun; kınama mesajını yayınlamaktan bile aciz kalmıştır.
Kur’an-ı Kerim’deki, “Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) yapışın, parçalanmayın…” (Al-i İmran, 103), “Allah’a ve Resulü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider…” (Enfâl, 46) emirleri ile Peygamber Efendimizin (S.A.V.), “Size birlik halinde bulunmanızı tavsiye eder, ayrılıp dağılmaktan şiddetle kaçınmanızı isterim…” (Tirmizi, Fiten 7) tavsiye ve emirlerini yerine getirmediğimiz; birlik ve beraberlikten uzak olduğumuz iyice görülmüştür.
Ancak, bütün bu dağınık görüntümüze rağmen Allah-u Teâlâ’nın emri, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) uygulaması birlikten yanadır. Bu birliği “İslâm Birliği” şeklinde formüle eden, teoriden pratiğe geçmesi için D-8’lerle işe başlayan Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın bıraktığı miras heba edilmemeli, İslâm Birliği mutlaka kurulmalıdır.
Askeri güce önem vermek
Siyonist İsrail’i katliama heveskâr kılan sebep ABD ve batı tarafından kendisine sunulan askeri gücüdür.
Halkı Müslüman ülkeler, Haçlı-Siyonist ittifakı kadar askeri güce ve silahlanmaya ehemmiyet vermemiştir.
Müslüman ülkelerin bir kısmı ekonomik sıkıntı çekmekte, bir kısmı ekonomik gücü yerinde olduğu halde yeteri kadar askeri güce erişmekte geç kalmıştır.
Oysa Kur’an-ı Kerim’deki, “Siz de düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar her türlü kuvvet ve Cihad için, bağlanıp beslenen atlar hazırlayın ki, bununla Allah düşmanını, kendi düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmeyip de Allah'ın bildiği diğer düşmanları korkutasınız. Allah yolunda ne harcarsanız, onun sevabı eksiksiz size ödenir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız” (Enfal, 60) emri ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in uygulamaları askeri yönden güçlü olmak gerektiğini göstermektedir. Bu bir seçim değil farzdır.
Müslümanlar konvansiyonel silahlarda dahi yeterli düzeye gelememişken, Haçlı-Siyonist bloku nükleer ve kimyasal silahları üretmiştir. Bu, Haçlı-Siyonist ittifakının elini güçlendirmekte, caydırıcı olmaktadır.
İşbirlikçi liderleri göndermek
Bütün bu tedbirlerin alınması ve Müslümanların tekrar izzet ve şerefine kavuşması için ilk yapılması gereken, işbirlikçi liderlere iktidardaki ömürlerini tayin eden Siyonist lobiler değil, Allah-u Teâlâ olduğunu (Hac Suresi, 41) göstermek gerekir. Allah-u Teâlâ’nın yeryüzündeki kötülükleri düzeltmek için Müslümanlara misyon yüklediğini, “Emr-i bil ma’ruf nehyil anil münker” farizasını yerine getirmenin bir yolunun da zalimlerle işbirliği yapanlara karşı mücadele olduğunu hatırlatmak gerekir.
Gazze başta olmak üzere yeryüzündeki bütün haksızlık ve zulümlere karşı Müslümanların alması gereken ilk tavır, ülkelerinin başına musallat olan işbirlikçi liderlerin iktidarını sonlandırmak, onları göndermek olmalıdır. Bu birinci adımdır. Yukarıda belirtilen siyasi birliği kurmak, ekonomik üstünlüğü elde etmek için çalışmak ve askeri yönden güçlü olmak sonraki adımlardır.
Müslümanlar, siyasi, ekonomik ve askeri güce erişse bile gücü kullanacak zihnen berrak, izzetli ve şerefli Müslüman yöneticiler olmadıkça sahip olunan güç, adaletin değil zulmün gücü haline gelir. Bunun için, Müslüman halklar, siyasi, ekonomik ve askeri imkânlarını seferber ederek zulmü engellemeyen yöneticilerin yerine Müslümanların izzet ve şerefini koruyacak yöneticileri işbaşına getirmek zorundadır. Müslümanların birinci görevi budur.
Siyami Akyel.
İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.
YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Siyami Akyel
Siyonizm’in Köleleri - İşbirlikçi Liderler