Gönderen Konu: Takvâ Sahiplerinin Özellikleri 2 (Okunma sayısı 1454 defa)

fanidunya NET · « : Mayıs 09, 2025, 08:33:28 ÖÖ »

Takvâ Sahiplerinin Özellikleri 2

Bakara Sûresi’nin dördüncü ayetinde takva sahiplerinin üç özelliğinden daha bahsedilmekte ve şöyle buyurulmaktadır: “Onlar (o kimselerdir ki,) sana indirilen Kitab’a da, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak onlar inanırlar” (Bakara, 4).

Sûrenin ikinci ayetinde Allah-u Teâlâ tarafından gönderildiği kesin olduğundan ve takvâ sahipleri için yol gösterici olduğundan bahsedilen Kur’an-ı Kerim’e imanın dördüncü ayette bahsedilmesi, kendisinden önceki kitaplardan bahsedilirken ele alınması anlam bütünlüğü bakımından önemli olduğu gibi Kur’an-ı Kerim’e imanı, ondan önce indirilenlere (kitaplara ve suhuflara) imanı ve sonra gelecek olan ahirete imanın bir bütünlük içinde sıralanması da Kur’an’ın mantık örgüsünün mükemmelliğini göstermektedir.

Bakara Sûresi’nin ilk beş ayetindeki mantık örgüsünde önce, hurufu’l-mukattaa harfleriyle etkileyici bir giriş yapıldıktan sonra, elimizdeki mübarek kitabın Allah-u Teâlâ tarafından gönderildiğinde hiç şüphe olmadığı, Kur’an-ı Kerim’in takvaya ulaşabilmek için referans kaynağı oluşu ve yol göstericiliğinden bahsedildikten sonra takva sahiplerinin portresi çizilmektedir. Bu portrede “gayba imanı, namaz kılmayı, infak etmeyi, Kur’an-ı Kerim’e imanı, kitaplara imanı ve ahirete imanı” öne çıkarmaktadır.

Aslında Bakara Sûresi’nin ilk beş ayetinde takva sahiplerinin özelliklerinin özeti sunulmaktadır.

Gayba imanın içinde “Allah’a iman, meleklere iman, cennete, cehenneme, kadere iman, Allah-u Teâlâ’nın peygamber gönderdiğine iman” gibi bizim için gaybî olan bilgilerin tamamı vardır. Yani gayba iman bölümü imanın altı esasını hatta altı esasın dışındaki gaybi gerçekleri de kapsamaktadır.

İbadetlerden namazı dosdoğru kılmak zikredilmiş ancak Allah-u Teâlâ tarafından verilen rızkın yine Allah yolunda harcanması ise “sadaka, zekât, Allah yolunda Cihad edecek orduyu ve mücahitleri donatmak için yapılan infak” gibi maddî boyutlu harcamaları da içine alan geniş bir infak ağının özeti “Allah yolunda harcama” ile ifade edilmiştir.

Sûrenin beşinci ayetinde ise bütün bunları yapan muttakilerin ise sırat-ı müstakim üzere olduğunu ve saadete ereceklerin de onlar olduğu şöyle ifade edilmiştir: “İşte Rablerinin yolunda hidayet üzere olanlar bunlardır. Saadete/kurtuluşa erecek olanlar da bunlardır” (Bakara, 5).

Kur’an-ı Kerim’deki Bakara Sûresi’nin ilk beş ayetinde takva sahiplerini özelliklerinin özetinin sunulduğu gerçeğini daha iyi idrak edebilmek için Bakara Sûresi, 177’nci ayetlere bakmak gerekir. Bahse konu ayette Bakara Sûresi ilk beş ayetteki özet biraz daha tafsilatlı şekilde şöyle buyurulmaktadır: “Yüzlerinizi (namazda) doğu ve batı tarafına çevirmeniz hayır ve taat değildir. Fakat hayır ve ibadet, Allah’a, ahirete, meleklere, Allah’ın indirdiği kitaplara ve peygamberlere iman edenin ibadetidir ve Allah sevgisi üzere yahut mala olan sevgisine rağmen, malı (fakir) akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, ihtiyacını arz edenlere, köle ve esirlere (kurtulmaları için) harcayan, namazı gereği üzere kılan ve zekâtı veren kimsenin; ahidleştikleri zaman sözlerine sâdık kalanların, ihtiyaç ve sıkıntı hallerinde, cihad ve savaşlarda sabredenlerin hayrıdır. İşte, bu vasıfları taşıyanlar, hakka uyan sâdıklardır ve bunlar takva sahipleridir” (Bakara, 177).

Tefsirlerin beyanına göre ayetin başındaki “Yüzlerinizi (namazda) doğu ve batı tarafına çevirmeniz hayır ve taat değildir”den kastın “gerçek iyilik, insanların yüzünü doğuya (Beyt-i Maktis’e-Mescid-i Aksa’ya) ya da batıya (Kâbe-i Muazzama’ya) veya herhangi bir yöne çevrilmesi değildir. Birr’in/iyiliğin amacı hayatta yerini ve uygulamasını bulması, niyetten fiile dönüşmesidir. Ki bu da önce itikadı sağlamlaştırmak, sonra malını fakir fukaraya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, ihtiyacını arz edenlere, köle ve esirlere harcamaktır. Yine namazı kılıp, zekâtı veren, söz verdiği zaman sözünde duran/sözünün eri olan, Cihad’da sabırla sebat eden kişi iyi niyetini hayatta uygulamış ve sadıklardan, takva sahiplerinden olmuştur. Kaldı ki İslâm dini, hayatın her alanına hâkim olan bir dindir. Gerçek Müslüman da hayatın bütün evrelerinde İslâm’ın emir ve yasaklarını ölçü kabul etmiş ve bunu uygulamış kişidir.

Takva sahiplerinin özelliklerinden hakkında Kur’an-ı Kerim’de başka bir ayet-i kerimede şöyle buyurulmaktadır: “(O takva sahipleri) Bollukta ve darlıkta harcayıp yedirenler, öfkelerini yutanlar, insanların kusurlarını bağışlayanlardır. Allah da iyilik edenleri sever. Ve bir günah işledikleri veya nefislerine zulüm ettikleri zaman Allah’ı anarak hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler (ki günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir?) hem de yaptıkları günaha bile bile ısrar etmemiş olanlar (var ya) işte onların mükâfatı, Rableri’nden bir mağfiret ve ağaçları altından ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Şu işleri yapanların mükâfatı ne de güzeldir!” (Al-i İmrân, 134-136).

Ne mutlu takva sahiplerine…

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DÜNYA FM

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Takvâ Sahiplerinin Özellikleri 2 (Okunma sayısı 1454 defa)

fanidunya NET

Takvâ Sahiplerinin Özellikleri 2