Gönderen Konu: İyiliğin Gücü ve Toplumsal Dayanışmanın Önemi (Okunma sayısı 192 defa)

fanidunya NET · « : Mayıs 20, 2025, 07:37:21 ÖÖ »

İyiliğin Gücü ve Toplumsal Dayanışmanın Önemi

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurur: “İyilik yapanlar, iyilik görür.” (Zümer, 39/10). İslâm dini, hem bireysel hem toplumsal hayatın temelini iyilik ve yardımlaşma üzerine kurmuştur. İnsanlara faydalı olmak, hem dünya hem de ahiret hayatı için büyük bir kazançtır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bu gerçeği şöyle ifade etmiştir: “İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır.” (Tirmizî, Fiten 76)

İslâm ahlakının temel taşlarından biri iyilik yapmaktır. Ancak bu iyilik sadece maddi yardım anlamına gelmez. Güler yüz göstermek, güzel söz söylemek, bir insanın derdine ortak olmak da iyilik kapsamına girer. Bu davranışlar, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılmalıdır. Çünkü iyilikler, Allah rızası için yapıldığında hem yapanı hem de yapılanı yüceltir.

Kur’ân-ı Kerim’de gerçek iyilik şöyle tanımlanır: “Gerçek iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır.

(Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, ihtiyacı olanlara sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözünü yerine getirir.” (Bakara Suresi, 177)

Bu ayetten anlaşıldığı üzere, iman, ibadet ve güzel ahlak bir bütündür. Gerçek iyilik, hem inançta samimi olmak hem de davranışlarla bu samimiyeti göstermekle mümkündür. İyi bir Müslüman, çevresine maddi ve manevi yönden faydalı olandır. İyi insanlar, toplumda sevilir, sayılır ve örnek alınır.

Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurur: “İnanıp iyi işler yapanlar var ya, Allah onlar için (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.” (Meryem Suresi, 96).

Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan iyilikler karşılıksız kalmaz: “İman etmiş olarak, kadın-erkek kim salih amel işlerse ona güzel bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını, yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.” (Nahl Suresi, 97). Hayatın her alanında iyilik yapmak, insanlara yardımcı olmak ve onların yanında olmak, dinimizin tavsiye ettiği güzel ahlâkın bir yansımasıdır.

Kötülükten uzak durmalı, başkalarına zarar vermemeli; iyilikte ve takvada (Allah’a karşı Sorumluluk bilinci konusunda) birbirimize destek olmalıyız. Kur’an’da bu konuda şöyle buyrulur:

“…İyilik ve takva üzere yardımlaşın; günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah’ın cezası çetindir.” (Maide Suresi, 2)

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma: Huzurlu Toplumun Temeli

Toplumların birlik ve beraberlik içinde yaşayabilmesi için sosyal yardımlaşma ve dayanışma şarttır.

İnsanlar arasında aidiyet, güven ve sevgi duyguları bu değerler sayesinde gelişir. Özellikle savaş, afet, hastalık gibi zor zamanlarda toplumsal yardımlaşma, insanların ayakta kalmasına vesile olur.

Günümüzde yardımlaşmayı organize eden en önemli yapılardan biri Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’dır.

Bunun yanı sıra birçok kamu kurumu ve kuruluşu da fakir ve muhtaç vatandaşlara çeşitli sosyal yardımlar sağlamaktadır. Ayrıca sivil toplum kuruluşları da eğitimden sağlığa, çevreden kültüre ve sosyal yardımlar da dahil birçok alanda faaliyet göstererek, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde insanlara destek olmaktadır.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmanın Faydaları

• Toplumda birlik, beraberlik ve güven ortamı oluşur.

• İnsanlar kendilerini yalnız hissetmez, çevresindeki desteği hisseder.

• Yardıma muhtaç kişilerin yanlış yollara gitmesini engeller.

• Sevgi, saygı ve paylaşma duyguları pekişir.

• Sadaka, zekât ve infak gibi ibadetler sayesinde sınıf farkı azalır.

• Sağlıklı bireylerin desteğiyle hasta, yaşlı veya engelli bireyler hayatlarını daha kolay sürdürebilir.

Yardım eden bireyler, topluma örnek olur ve iyiliğin yayılmasına vesile olurlar.

İyilik ve Yardımlaşma İnsanî ve İslâmî Bir Sorumluluktur

İnsanlar zaman zaman çeşitli sıkıntılarla karşılaşabilir.

Böyle durumlarda onların acılarına seyirci kalmak yerine, ellerimizden gelen ne varsa yapmalı, onlara destek olmalıyız. Çünkü insanlık, ancak yardımlaşma ve dayanışmayla anlam kazanır.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez.” (Buhârî, Edeb 18). Bu hadis-i şerif bizlere açıkça göstermektedir ki Allah’ın rahmetine ve affına erişmenin yolu, başta insan olmak üzere tüm canlılara merhametli davranmaktan geçer.

Yüce Allah da Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Allah’ın sana verdiği gibi, sen de insanlara iyilik et.” (Kasas Suresi, 77). Bu ilahi emir, bizlere sahip olduğumuz nimetleri paylaşmamız ve ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmamız gerektiğini hatırlatmaktadır. İyilik, sadece yardım edilen kişiyi değil, yardım eden kişiyi de mutlu eder. Maddi ya da manevi olarak yapılan her yardım, toplumsal bağları güçlendirir ve insanlar arasındaki güveni, huzuru artırır. Bu nedenle, ihtiyaç duyulduğunda gecikmeden birbirimize destek olmalıyız. İyi bir insan, çevresindeki insanların dertlerine kayıtsız kalmayan, elinden geldiğince maddi- manevi yardım etmeye çalışan kişidir

Süleyman Gülek.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DÜNYA FM

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İyiliğin Gücü ve Toplumsal Dayanışmanın Önemi (Okunma sayısı 192 defa)

fanidunya NET

İyiliğin Gücü ve Toplumsal Dayanışmanın Önemi