Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
Fitne Devrinde İslâm’ı Yaşamak 1
FANİ DÜNYA FM
🎵 RADYO DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN.
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Fitne Devrinde İslâm’ı Yaşamak 1 (Okunma sayısı 487 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 8991
Fitne Devrinde İslâm’ı Yaşamak 1
«
:
Haziran 15, 2025, 07:54:18 ÖÖ »
Fitne Devrinde İslâm’ı Yaşamak 1
Hep konuşulur. ‘Fitne devrindeyiz’ diyerek amel işleme yerine mazeretlere sığınılır. Bizim her hâl ve şartta müracaat kaynağımız Ayetler ve Hadislerdir.
Fitne bölümüne baktığımdaki bazı bilgileri zaman zaman sizlerle paylaşacağım İnşallah.
Resulullah aleyhisselam buyuruyorlar ki:
“Yakında büyük fitneler olacak, o fitnelerde (yerinde) oturanlar ayaktakilerden, ayaktakiler yürüyenlerden, yürüyenler koşanlardan, daha hayırlı olacaklar. Kim o fitne içinde bulunmuş olursa, ondan uzak dursun. O zaman bir iltica yeri, sığınacak mekân bulursa ona sığınsın.”
Fitne patlak verince yapılacaklar konusunda hadislerde belirtilen tavsiyeler:
1. Ebu Ümeyye eş-Şa’bânî anlatıyor: “Ey Ebu Sa’lebe, dedim, şu ayet hakkında ne dersin?” (Mealen):
“Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça sapıtmış olanlar size zarar veremez...” (Maide, 5/105).
- Bana şu cevabı verdi:
“Gerçekten bunu, iyi bilen birine sordun. Zira ben aynı şeyi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a sormuştum: Demişti ki:
“Ma’rufa sarılın, münkerden de kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, (dine, ahirete) tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin (selefi dinlemeden) kendi reylerini beğendiklerini müşahede edersen, o zaman kendine bak. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zira (bu safhaya gelince) arkanızda sabır günleri var demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibi (sıkıntılı)dır. O günlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin ecri verilecektir.”
AÇIKLAMA:
Hadis, kişinin kendisiyle meşgul olmasını, başkasının sapıklığının kişiye zarar vermeyeceğini ifade eden bir ayeti (Maide, 5/105) açıklama sadedinde varid olmuştur. Ayetin zahirine bakılınca emr-i bi’lmarufa yer vererek başkalarıyla meşgul olmayı değil, kendi işiyle meşgul olmayı emrediyor gözükmektedir. Ayet suale vesile olmuştur. Çünkü mü’min kişiyi emr-i bil marufta bulunmaya, münkerden nehyetmeye teşvik eden ayetler ve hadisler var. Bu ayetle öbür ayetler arasında zahirî bir tezad gözükmektedir. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) beyan buyurdukları açıklama ile “Marufa sarılın...” emretmektedir. Ma’ruf, güzel kabul edilen, meşru olan, şeriatın yapılmasını tecviz ve teşvik ettiği her şeydir. Bunlar arasında emr-i bi’l-maruf ve nehy-i anil münker de yer alır.
Şu hâlde mü’min buna ara vermeden devam edecek. Ancak cemiyette zuhur edecek bazı alametler var. Onlar görüldü mü, artık emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münkeri terketmek evladır.
Çünkü, bu safhada emr-i bi’l-maruf, fayda değil zarar verebilecektir. Hadiste bu alametler şöyle sayılır:
* İtaat gören cimrilik. Bazı alimler aşırı, hırsla karışık cimrilik diye açıklamıştır.
* Hevaya uyulması, yani şeriatın emirlerinin terkedilmesi.
* Dine tercih edilen dünya.
* Rey sahiplerinin kitaba, sünnete, icma-ı ümmete, sahabe akvaline bakmadan kendi görüşünü beğenip ona tabi olması.
Bu sayılanlar, haricî bir düşmanın hâkimiyeti değil, İslam cemiyeti içerisinde gayr-ı İslamî, beşerî değerlerin hakimiyetidir, fitnedir, dâhili kargaşanın had safhaya ulaşmasıdır. Bu derece bozulan insanlara emr-i bi’l-maruf fayda vermez, zararı daha da artırır mânasında olmak üzere Aleyhissalâtu vesselâm, kişiye, cemiyeti terk etmesini, kendini kurtarmayı düşünmesini tavsiye etmektedir. Çünkü arkada sabrın övüleceği sıkıntılı günler gelecektir.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (bir gün) parmaklarını kenetledi ve dedi ki:
“Ey Abdullah İbnu Amr! Ahidleri bozulup şöyle karmakarışık hâle gelen bir kısım ayak takımı (hezele) kimselerle başbaşa kalırsan ne yaparsın?”
“Ne yapmamı tavsiye edersiniz, Ey Allah’ın Resulü!” dedim. Buyurdular ki:
“Güzel bulduğun şeyi yaparsın, kötü bulduğun şeyi de terk edersin. Kendi yakınlarının (hâllerini düzeltmeye) yönelirsin. O hezele takımı (ile de), onların cemaatı ile de (uğraşmayı) terk edersin.”
(Ahdin bozulması, güven ve emniyetin kalkmasıdır. İster mal ister can, isterse ırz emniyeti olsun, hepsinin kalkması, halel görmesi, ahdin bozulması ile ifade edilmiştir. Irz emniyeti deyince vicdan hürriyeti, din hürriyeti gibi kişinin şahsiyetine giren hususları da anlamamız gerekir.
Ahdin bozulmasıyla cemiyette bunlar da kalmaz, vicdanlara baskı artar, inançları sebebiyle dindarlara taarruz ve tasallut tahammül edilmez hâle gelir. Önceki hadiste de kısmen geçtiği üzere dindarlığın, ahir zamanda, elde ateş tutmak gibi zorlaşması, ahdin bozulmasıyla din ve vicdan hürriyetinin de ortadan kalkacağını ifade eder.)
(İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi’nden istifade edilmiştir.)
Yaşar Değirmenci.
İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.
YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
KÖŞE YAZARLARI - KARMA
Yaşar Değirmenci
Fitne Devrinde İslâm’ı Yaşamak 1