* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Dilekçe  (Okunma sayısı 498 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2495
Dilekçe
« : Mayıs 07, 2021, 12:43:53 ÖS »
Dilekçe

Dünya kuruldu kurulalı “iyi” ile “kötü” hep var oldu. Şu yalan dünya hep iyilerle kötülerin mücadelesine sahne oldu ve kıyamete kadar da böyle devam edecek. Selam olsun iyiliğin ve iyilerin safında olanlara. Selam olsun İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karıncanın safında yer alanlara.

Dünyaya “yalan dünya” da diyoruz değil mi? Hakikaten dünya yalan mıdır sizce? Ya da yalan dünya ne demektir? Aslında dünya geçici olması hasebiyle yalandır. Yoksa boş veremezsin dünyayı. Zira ebedî yurdumuzun tarlasıdır burası. Ebedi yurdun bileti buradan, ”yalan dünyadan” temin edilir. Cennetin köşkü de cehennemin ateşi de buradan gider. Bu sebeple bu dünya hakikaten ciddiye alınmalı. Ama ahiret merkezli bir dünya yaşamak şartı ile. Lâkin hayatı “mezar” ile sonlandırırsan, mezardan sonrası yokmuş gibi yaşarsan orada işin zor demektir. Zira hayat mezar ile son bulmuyor. Sadece format değiştirerek  devam ediyor.

 Asıl hayat ahiret hayatı olacaktır. Buradaki geçici iskânımız sona erecek ve biz “ilahi mahkemede” hesap vereceğiz. Konuştuklarımızdan, yazdıklarımızdan, yaptıklarımızdan ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan hesaba çekileceğiz.  Orada mutlak adalet olacak. Burada zayi olan “adalet” orada tecelli edecek. Yeryüzü şahidimiz( Zilzal 99/4-5), organlarımız şahidimiz ( Yasin 36/65, Fussilet 41/20-21) olacak o büyük mahkemede.

Evet “Büyük mahkeme” kurulacak. Bu mahkemenin hâkimi ALLAH. Orada kıvırama şansın yok. Yalan ve yalancı şahitlik yok artık. Torpil yok. Dünyada alışmışsın torpile orada da işlerin torpille döneceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Dünyada güç sendeydi. Kılıcının iki tarafı da kesiyordu. Güç zehirlenmesi yaşıyordun belki. İstemediğin, gariban kimsesizlere çamur atıyor, iftira ediyordun. Bunları yaparken zerre miskal yüreğin sızlamıyordu. İnsanları perişan ediyordun. Bu garibanların güçleri yoktu, arkaları yoktu, paraları da yoktu. Amma Allah’ı vardı. “Seni Allah’a havale ediyorum” diyerek hesaplaşmayı büyük mahkemeye havale ediyordu.  Ne yapsın gariban? Mutlak güç sahibi yüce Allah’a açıyor ellerini ve tüm şikayetlerini  ona arz ediyordu. Dilekçesini direkt Allah’a yazıyordu. Ne diyordu Rabbimiz: “Kullarım sana beni sorduklarında bilsinler ki şüphesiz ben yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin duasına karşılık veririm...”(Bakara 2/286)

 Ama artık filim bitti. Büyük mahkemedesin. Şimdi hakikatle yüzleşme zamanı. Efendimiz(sav)’in ifadesiyle “boynuzsuz koyun boynuzlu koyundan hakkını alacak”. Buradan hayvanların da hesaba çekileceği anlaşılmasın. Boynuz gücü temsil eder. Dünyada gücünü hak yolda değil de şer yolunda kullananların ahiretteki akıbetine dikkat çekiliyor.

Dua kulun Allah’a derdini arz etmesidir. Bir nevi en yüce makama “dilekçe” yazmasıdır. Dua öyle büyük bir şeydir ki ibadetin özü olması bir yana duada kul ile Allah arasında hiçbir vasıta yoktur. Günde kırk defa dediğimiz gibi yalnız ondan yardım istiyoruz. En büyük makama arz ederiz derdimizi.

Duanın bir de  olumsuz olanı vardır ki buna da beddua denilir. Asıl olan buna başvurmamaktır ama kul zulme uğramış Allah’tan başka derdini anlatacak kimse de kalmamışsa buna başvurması normaldir. Allah Rasûlü(sav)  “mazlumun duasından sakının. Zira onun ile Allah arasında perde yoktur” (Buhari, Zekat63) buyurarak mazlumun bedduasının tesirini ifade etmiştir.

Nuh (as)ın bedduası bizzat Kur’an’da yer almıştır. (Nuh 71/26-27) Rahmet Peygamber’i de zaman zaman bedduaya başvurmuştur. Mekke’de üzerine deve işkembeleri attıklarında “Allah’ım şu kişileri helak et” demiştir. Hendek savaşında düşman acımasızca saldırıp namazları kazaya bıraktırttıkları için “Allah’ım onları rahmetinden uzak tut” diye beddua etmiştir.  Yine Hicretin 4. Yılında meydana gelen Rec’i ve Bi’r-i Maûne facialarından sonra bir ay boyunca sabah namazlarında kunutlar okumuş,  kunutunda düşmana beddua etmiş sahabe de âmin demiştir.

Recep Şahan

 


* BENZER KONULAR

Sedat Anar Sufi Estrümental - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:34:50 ÖS]


Enver Mete Aslan - Tel Boyunca (Enstrümantal) - 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:23:29 ÖS]


Süleyman Yardım - Sırr-ı Nay Estrümental Sufi Music) 2013 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:16:22 ÖS]


Ethem Adnan Ergil - Ney İle Peşrevler Estrümental - 320 Kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:08:24 ÖS]


Abdulkerim Tiryaki - Dini Öyküler 1 2019 192 Kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:53:01 ÖS]


Kimden Dolayı Kardeşsiniz Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:42:28 ÖS]


Din’le Dünyayı Talep Edenler Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:38:44 ÖS]


İstiğfarın Fazileti Hakkında Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:33:54 ÖS]


Ana Baba Hakkı Gönderen: KOYLU
[Dün, 06:25:25 ÖS]


Ölümle Dost Olmak Gönderen: KOYLU
[Dün, 05:50:14 ÖS]


Bir Kova Yalnızlık Gönderen: KOYLU
[Dün, 05:40:51 ÖS]


Gül Bahçesi Kazanmak İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:27:24 ÖÖ]


İnsan Olmanın Ayrıcalığı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:21:50 ÖÖ]


Gündem Belirleyen Ümmet Olalım Gündeme Uyan Değil Gündem Belirleyen Ümmet Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:07 ÖÖ]


Cahiliye Toplumu ve İslâm 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:57:21 ÖÖ]


Aile İçindeki Birlik ve Beraberlik Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:45:53 ÖÖ]


Ömrümüzün Hayırlı ve Bereketli Geçmesi İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:37:10 ÖÖ]


Önderlerin Sorumluluğu Gönderen: melek
[Haziran 21, 2025, 06:23:14 ÖS]


İslam Farkını Korumak Gönderen: melek
[Haziran 21, 2025, 06:13:45 ÖS]


Zaten Hayat Da Uzun Bir Duadır Gönderen: melek
[Haziran 21, 2025, 06:00:40 ÖS]