www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET DUALAR, ZİKİRLER SALALAVATLAR, HADİS'İ ŞERİFLER => ZİKİRLER => Konuyu başlatan: fanidunya - Kasım 23, 2014, 08:50:06 ÖS

Başlık: Kalbin zikri
Gönderen: fanidunya - Kasım 23, 2014, 08:50:06 ÖS
KALBİN ZİKRİ

Ne zaman nefsanî arzulara uyularak kalbin dünya sevgisiyle dolmasına izin verilirse, şeytan da kalbe vesvese verebilmek için fırsat bulmuş olur.

Bunun aksine, kalp ALLAH ın zikriyle meşgul olunca şeytan uzaklaşır, yerini melekler alır. Fakat zikir yalnızca dille söylenen bir kelime olarak kaldığında, kalpte yer edinmediğinde şeytanı kaçırmaya yetmez. Bu nedenle gerçek zikre ulaşmaya çalışmak lazımdır.

Evliya-yı izam şöyle buyurmuştur:

"Nice kalp var ki şeytan orduları tarafından işgal edilmiştir. Ahiretten yüz çevirip bütün sevgisini dünya nimetlerine veren, helal-haram demeyen, dinin emirlerine aykırı iş işleyenler şeytanın vesvesesine yol açmış olurlar,"

ALLAH azze ve celle Tealâ, nefsin boş istek ve hevesleri terk edilmedikçe şeytan ordusunun kalpten çekilmeyeceğini bildirmiştir. Böyle boş istek ve heveslerin olmadığı kalbe şeytanın giremeyeceği açıktır.ALLAH azze ve celle şeytana "Benim gerçek kullarım var ya, senin onlar üzerinde hiçbir hakimiyetin yoktur." (isra, 65) buyurmuştur.

Gerçek kullar, benliğindeki geçici isteklere uymayanlardır. "Heva" denilen bu geçici istekler ne dünyaya ne ahirete yarar. Sadece hayvan? nefsin arzularıdır.
Diğer taraftan insanın karşılanması gereken ihtiyaçları vardır.

Yemek, içmek, giyinmek, evlenmek gibi ihtiyaçların karşılanmasını istemek, bunun için gayret etmek heva değildir. Fakat ihtiyaçtan fazlasını istemek, tamah etmek, haram helal dinlememek heva-dır. Efendimiz s.a.v.'in bildirdiği gibi insanın bir vadi dolusu altını olsa isteği bitmez, bir vadi dolusu daha ister.

Kalp bir kez böyle hırs ve tamahla dolunca da şeytanın oyuncağı olur.
Kalpten şeytanın fısıltılarını, yönlendirmelerini söküp atmak, o vesveseye yol açan hatalardan kurtulmakla mümkündür,ALLAH azze ve celle nin zikrinden başka kalbe ne koyarsan, şeytana yardımcı olur.

ALLAH azze ve celle Tealâ kalbin ilacını bildirmiş ve ehl-i tasavvuf da zikri kendilerine silah etmiştir. Dünyada en çok zikredenler tasavvuf ehli olanlardır. Onların zikri, bütün Ümmet-i Muhammed'in zikrinden fazladır.

Ayet-i kerimede buyuruluyor ki: "Ey müminler ALLAH azze ve celle yi çok zikredin. Onu sabah akşam teşbih edin." (Ah-zab, 41-42). Tefsirde, ayette geçen "çok" kelimesiyle bütün vakitlerin kast edildiği bildiriliyor. Sabah, akşam, gece, gündüz, yaz, kış ve bütün mekânlarda... (Ruhu'l Beyan Tefsiri, c.3, s. 725)

Yunus a.s. balığın karnında, ibrahim Halilullah ateş içinde, Eyüp a.s. hastalıkta zikretmediler mi? Zikir için hiçbir vakte sınır konulmamıştır. Çünkü şeytan her yerde, her vakitte ve her halde insana musallat olabilir.