Gönderen Konu: İslamda Göz Değmesi Var mıdır  (Okunma sayısı 724 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
İslamda Göz Değmesi Var mıdır
« : Aralık 23, 2016, 09:03:00 ÖÖ »
İslamda Göz Değmesi Var mıdır?

Nazar değmesini soran okuyucum mektubunda diyor ki:  Bizim burada nazar değdi, yahut göz değdi şeklinde birtakım söylentiler vardır. Bazılarının da isabeti ayn dediği böyle bir olay var mıdır Bunun dinî mâhiyeti nedir.

Osmanlıca ifadesiyle isabeti ayn, yani (göz değmesi) vardır ve vâkidir. Bazı insanların gözü, baktığı şeye büyük bir hasret ve iştiyakla bakar; erişilmesi güç bir mazhariyet ve nâiliyet hissiyle nazar eder. Böyle derin hasret ve arzu ile bakışlardan sonra bakılan o şeyde bir arıza meydana gelir, bir rahatsızlık söz konusu olabilir. Buna isabeti ayn, yahut göz değmesi denir.

Rasûli Ekrem Efendimiz (sav), nazarın hak olduğunu bildirdiği bir hadisi şerifinde:

Nazar deveyi kazana, insanı mezara götürür, buyurarak, hasretli ve hasedli bakışların zararlarına, mühim te sirlerine işarette bulunmuştur.

Nazarı önleme çareleri nelerdir?

Alelâde şeylere nazar değmez, isabeti ayn vâki olmaz. Çünkü sıradan şeylere hasedle bakılmaz, hasret ve tutkuyla nazar edilmez.

Öyle ise, sahip olduğumuz farklı şeyleri, başkalarının ihtiraslı nazarlarına arz etmemeli, onların gıpta ve hasedlerini tahrik edecek gösterişte bulunmamalıyız ki, göz değmesini önlemiş olalım.

Bu yüzdendir ki, bazı binaların girişine hayvan kafası asarlar, görünüşü çirkinleştiren kemikler sallandırırlar. Maksat, göz değecek kadar güzel olan görünüşü çirkinleştirip dikkatleri dağıtmak, hasretle bakışı önlemektir.
Gür mahsullü tarlalara da aynı şeyi yaparlar.

Ortaya diktikleri bir sırığın üzerine eski paçavralar asıp, dikkati dağıtarak görünüşe çirkinlik vermek isterler.

Başka bir ifadeyle gösteriş ve mürailikle tahrikçi teşhirler isabeti ayna davetiye çıkaran hallerdir.

Göz değmesinden çekinen kimseler, böyle gösterişe girmemeli, başkalarının ihtiras ve rekabetini celbeden tavırlardan uzak kalmalılar.

Bununla beraber, böyle dikkat çekici güzellikleri gören kimseler, ilk bakışlarında Maşaallah diyerek takdirlerini ifade ederlerse, gözlerinin değmesini önlemiş olurlar. Çünkü Maşaallah demekle ?Allahü Teâlâ dilediği şeyi yaratır, bundan daha mükemmelini halk eder, bunda hasretle bakılacak taraf yoktur. demiş olurlar. Hasedleri ayaklanmaz.
Bu mevzuda hatırlanacak bir başka husus da şudur:

Her insanın gözü değmez, hem de gözü değen her insan meşum ve uğursuz insan olmaz. Allahü Teâla ihtirasla bakan bazı kullarının gözlerine böyle bir tesir vermiştir. Bu husus, kulun elinde ve ihtiyarında değildir. Ancak ona düşen, ihtirasla değil, kanaatle bakmak, baktığı nesnenin faniliğini düşünerek hased ve gıpta hissini gemlemektir.

Nazarın hikmetlerine baktığımızda görürüz ki, bu anlayışta içtimaî hayatımızı organize eden bir fayda mevcuttur. İnsanlar çevrelerinin ihtiraslarını tahrik edecek görünüş ve gösterişten uzak kalmalı, dünyevî hisleri ayaklandırıp, ihtirasları coşturucu tavırlara girmemeliler. Yoksa kendilerine ihtirasla bakanların içinden birinin gözü değer, bir belâya, bir musibete mâruz kalır. Böylece etrafı rahatsız edip, dünyevî arzuları kamçılayıcı, uhrevi hisleri körletici tutumundan dolayı ceza görmüş sayılır.

Nazar daha ziyade dünyevi varlık yüzünden meydana gelir. Şayet bir adamın nazarı uhrevi meziyetlere de değiyor, ona da zararlı oluyorsa o kimse, hislerini iyice saptırmış, İslâmî ölçü ve duygudan iyice mahrum kalmış demektir. Nazarın en kötüsü bu adamın nazarıdır. Bundan, muhteris adam mes?uldür.

“İnsanlar dört kısımdır:

Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri buyurdu ki:

1- Dili ve kalbi olmayan.

Kötü dille ve kötü kalbli insanlardır. Bunlar, günahkâr, dünyâya aldanmış ve ahmak kimsedir. Böyle kimselerden olmaktan ve onlar arasında bulunmaktan sakınmalıdır. Çünkü onlar, azâba uğrayacak kimselerdir.

2- Dili olup, kalbi olmayan kimse.

Bu; güzel, hikmetli konuşur, fakat onunla amel etmez. Sâdece insanları Allahü teâlânın emirlerine da’vet eder. Kendisi ise bunları yapmaktan kaçar. Tatlı ve hoş konuşmalarıyla seni aldatmamaları için onlardan uzak dur. Yoksa onların günahlarının ateşi seni de yakar; kalblerinin pis kokusu ise seni öldürür.

3- Kalbi olup dili olmayan kimse.

Bu öyle bir mü’mindir ki, Allahü teâlâ onu mahlûkundan gizlemiştir. Ona nefsinin ayıplarını göstermiş, kalbini nûrlandırmış, insanlarla lüzumundan fazla görüşmenin sıkıntılarını, lüzumsuz konuşmanın kötülüğünü ona göstermiştir. Bu, Allahü teâlânın velî kulu olup, Allahü teâlâ onu muhafaza buyurur. Böyle bir kimse ile beraber ol. Onun hizmetinde bulun. Böyle yaparsan, Allahü teâlâ seni sever.

4- Âlimdir.

İlmi ile amel eder. Bu kimse, Allahü teâlâyı ve âyetlerini, azamet ve kibriyâsına delâlet eden delîlleri bilir. Allahü teâlâ onun kalbine, herkesin bilmediği ince ve derin ilimleri koymuştur. Onun kalbini böyle ilimlere açık kılmıştır. Böyle bir zâta muhalefet etmekten ve ona sırt çevirip ondan uzaklaşmaktan çok sakın. Onun nasihatlerini terk etmekten çok kork.

Sonra bil ki, zühdün aslı, her türlü haramlardan sakınmaktır. Zîrâ vera’ı olmayanın yani şüphelilerden sakınmayanın zühdü doğru olmaz.”

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41