Utanmadıktan Sonra Dilediğini Yap!
Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz: “Hayâ ve iman bir aradadır. Biri gittiğinde diğeri de gider!” (Süyûtî, I, 53) buyurmuştur.
Hayâ duygusunun imanla birlikte zikredilmesinden ne kadar yüksek bir ahlak şubesi olduğunu anlayabiliriz.
“Allah Teâlâ bir kalbi, kendisinden hayâyı gidermekle cezalandırdığı kadar hiçbir şeyle cezalandırmamıştır” demiş, Evliyadan Malik bin Dinar rahmetullahi aleyh Hazretleri de…
Namazlarında istikamet ehli olamamış, ufak tefek günahlara da bulaşmış ama ar damarı çatlamamış, haya duygusunu da yitirmemiş insanların zaman içerisinde dönüş yaptığını ve istikamet ehlinden olduğunu görmüş olmama rağmen; ar damarı çatlamış, hayâ duygusu iflas etmiş dini alt yapıları olsa da bazı insanların yanlışlarından dönüp, düzeldiğini görmedim. Hatta bu tip insanların, sosyal hayat içerisinde topluma zarar verecek hale geldiklerini gördüm. Çünkü haya duyusunu kaybetmek psikolojik açıdan değerlendirildiğinde bir kişilik yıkımıdır. Ve bunun da tedavisi yoktur!
Hayâ, kadın erkek bütün müminlerin en önemli ahlaki vasfıdır. Hem erkek hem kadın hayâya dikkat etmek zorundadır. En başta belirttiğimiz hadisle bu zaten anlaşılmıştır. Fakat her nedense utanma duygusunu en çok kadınlarda görmek isteriz. Çünkü yaratılış itibariyle kadının her hali dikkat çekicidir. Kadınlar kıymetlidir. Kıymetli şeyler, kıymetleri oranında en iyi şekilde muhafaza edilirler. O yüzden kadınların giyinirken, yürürken, konuşurken erkeklerden çok daha fazla hayâ kaidelerine dikkat etmeleri gerekir. Tabiî ki bunun erkekler için de lazım olduğunu unutmamamız lazımdır ve biz bunu zaten belirttik.
Hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: “İnsanların peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de. ‘Utanmadıktan sonra dilediğini yap!’ sözüdür.”(Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6)
Hayâ hayatın her alanına kalite kazandırır. “İnsanı güvenilir ve ahlaklı kılar. Allah’tan hayâ eden bir esnaf müşterisini dolandırmaz. Pazarcı tartısını eksik yapmaz! Allah’tan hayâ eden bir adam hanımına zulmetmez, bir kadın da evinin reisi olan erkeğe olur olmaz mevzularda olumsuz tavır sergilemez!
Bir siyasetçi Allahtan haya ederse çıkıp kendi halkına yalan söyler mi? Dış mihraklarla işbirliği yapıp, kendi halkına zulmeder mi?
Allah’tan hayâ etmeyen, kullarından da utanmayan siyasetçilerin yönettiği İslam toprakları mazlumiyetin, hayasızlığın, fakirliğin ve insanî dramın kol gezdiği topraklar oldu. Allah’tan hakkıyla hayâ edilse böyle olur mu?
Şâir ne güzel söylemiş:
Hayâ; nâmus ve îmâna delildir.
Hayâsız dâimâ hor ve zelildir.
Rabbim bize hakkıyla hayâ etmeyi ve kadınlarımıza da asalet nasip etsin.
Âmin.
FANİ DUNYA RADYO FORUM
