Gönderen Konu: EVLİLİK  (Okunma sayısı 680 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2131
EVLİLİK
« : Ocak 09, 2017, 12:44:17 ÖS »
EVLİLİK

Dünya hayatına insanı bağlayan en önemli konulardan biri de evliliktir. İyi bir evlilik yapmak, bir genç kız ya da erkeğin en büyük amaçlarından birisidir. Bu nedenle insanlar, küçük yaşlardan itibaren "iyi bir eş" bulmayı hedeflerler. Ancak cahiliye toplumlarında kadın-erkek ilişkileri son derece yanlış bir temel üzerine kuruludur. Bu tarz beraberliklerde genel kıstaslar romantizm, duygusallık ve karşılıklı bir takım menfaatlerdir. Özellikle kadınların beklentileri, çoğu zaman kendilerini rahat ettirecek "zengin bir eş" bulmaktır. Bir genç kız bu uğurda hiç hoşlanmadığı halde bir erkekle beraber olabilir. Veya bir erkek yalnızca fiziki güzelliği için bir kadını tercih edebilir.

Oysa burada cahiliye toplumu bireylerinin gözardı ettikleri çok önemli bir gerçek vardır: Söz konusu maddesel özelliklerin hepsi bir anda yok olabilir; Allah dilediği anda bir insanın tüm zenginliğini elinden alabilir. Fiziki özelliklerin hepsi de kısa süre sonra yok olacaktır. Evlendiği insan eninde sonunda yaşlanacak, sağlığını, gücünü ve güzelliğini, bir daha kazanamamak üzere kaybedecektir. Veya mutlaka yılların geçmesini ve yaşlanmasını beklemeye de gerek yoktur. Bu kişi ani bir kaza geçirebilir, sakat kalabilir, felç olabilir, ölümcül bir hastalığa yakalanabilir. Bu durumda maddi çıkarlar üzerine kurulu bu sistem ne olacaktır? Örneğin, bir kadınla yüzünün güzelliği için evlenmiş bir erkek, eşi bu güzelliği bir kazada kaybederse veya yaşlanarak kırış kırış bir yüze sahip olursa ne yapacaktır? Kuşkusuz hayatının en büyük amaçlarından biri olarak gördüğü evliliği son derece yanlış bir temel üzerine kurduğunu anlayacaktır.

Burada anlatılmak istenilen, evliliğin yalnızca Allah rızası için, O'nun hükümleri doğrultusunda yapılırsa doğru bir temel üzerine kurulacağıdır. Aksi şekilde yapılan her hareket hem dünyada hem de ahirette kişiye mutluluk vermeyecektir.

Kişi, tüm hayatını feda ettiği ve tüm planlarını ona göre ayarladığı bu sistemin ne kadar boş ve geçici olduğunu ahirette kesin olarak kavrayacaktır. Ancak tabii ki bu kavrayışta son derece geç kalmış olacaktır. Dünyada kendine en yakın dost bildiği eşi, ahirette kişinin görmek bile istemediği, hatta azaptan kurtulmak için fidye vermek istediği bir insana dönüşecektir. Hesap günü insanların bu durumunu Allah şöyle bildirmektedir:

Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister; Kendi eşini ve kardeşini, Ve onu barındıran aşiretini de; (Mearic Suresi, 11-13)

Ayetlerde görüldüğü gibi hesap günü inkarcılar için dünyadaki eşin, dostun, kardeşin değeri kalmayacaktır. Hatta bu insanlar birbirlerini fidye vermek isteyecekleri gibi, dünya hayatında birbirlerinin kötülüklerine engel olmadıkları, cehenneme davetçi oldukları için birbirlerine lanet edeceklerdir. Geçici dünya hayatında, Allah'ın rızası dışında kıstaslarla beraber oldukları kişiler ahirette kendilerini büyük bir ziyana uğratacaklardır. Bu konuda Kuran'da verilen bir başka örnek de, cehenneme karısıyla birlikte atılan Ebu Leheb'tir:

Ebu Leheb'in iki eli kurusun; kurudu ya.

Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı.

Alevi olan bir ateşe girecektir.

Eşi de; odun hamalı (ve)
Boynuna bükülmüş bir ip (bağlanmış) olarak. (Mesed Suresi, 1-5)

Allah'ın razı olduğu sevgi ve beraberlik ise son derece farklı kıstaslar üzerine kurulmuştur. Zenginlik, şöhret, güzellik böyle bir beraberlikte ana etken olmaz. Dünyanın geçici bir yer olduğunu bilen, samimi müminler için gerçek kıstas takvadır. Bir insanın Allah'a olan bağlılığı, sevgisi, korkusu, yani takvası ne kadar yüksekse, o insana duyulan sevgi de o derece yüksektir. Dolayısıyla müminin evlilikteki seçimi, ancak takvaca ileri bir kişi olabilir. Üstelik Allah'ın rızası aranarak yapılan bir evlilik insana son derece huzur ve güven vericidir. Allah Kuran'da böyle bir evlilik için şunları bildirmiştir:

Onda 'sükun bulup durulmanız' için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (Rum Suresi, 21)

Ayrıca dünyada birbirlerine takvalarından dolayı bağlı olan müminler, ahirette de kazançlı olacaklardır. Yaşamları boyunca birbirlerini hayra ve güzel olana davet ettikleri, cennete yönlendirdikleri için ahirette de en yakın dostlar olacaklardır. Allah mümin erkeklerle, mümin kadınların bu durumunu şöyle haber vermiştir:

Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)

Evliliğe Ilk Adim Tanişma Adabi

Eşler birbirinin rızkı gibidir. Bu rızık da Levh-i Mahfuz'a yazılmıştır; zamanı gelince, sahibini bulur. Ancak yine de bizler bu rızkı edebine uygun aramakla yükümlüyüz.

Evlilik, ilahi takdirle belirlenmiştir ve kimin kime nasip olacağını ancak Allah bilir. Eşler birbirinin rızkı gibidir. Bu rızık da Levh-i Mahfuz'a yazılmıştır; zamanı gelince, sahibini bulur. Ancak yine de bizler bu rızkı edebine uygun aramakla yükümlüyüz. Bu nedenle evlenme niyetinde olan her müminin bu edepleri öğrenmesi gerekir. Aksi halde hem mesul hem de mutsuz olur.

Öncelikle evliliğin bir eğlence aracı olmadığını bilmeliyiz. Bir ömrü kapsayan bu sünnetin asıl hedefi, helalinden yuva kurmak, haramlardan korunmak, nesil yetiştirmek, hayat nimetine fiilen şükretmek ve nefsi terbiye etmektir. Zaten aileyi özel ve değerli yapan şey de ondaki niyet ve hedef değil midir? Hedefi edep ve cennet olmayan evlilikler, oyun ve eğlenceden ibaret olur. Böyle bir evlilik üzerine aile kurulamayacağı gibi, onunla insan terbiyesi de gerçekleşmez.

Evlenecek kimselerin görüşmesi

Erkeğin evlenmek istediği kızı, kızın da erkeği görmesi sünnettir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) evlenmek isteyenlere, alacakları kızı önce görmelerini tavsiye ederek şöyle buyurur: "Allah, bir erkeğin kalbine, bir kadınla evlenme düşüncesi koyarsa, ona bakmasında bir günah yoktur." Dinimize göre evlenme niyetinde olan kız ve erkek ancak kızın ailesi veya yakın akrabalarından birinin yanında özel gösrüşme yapabilir, tanışıp konuşabilir. Bir defa görüşmek yeterli olmadı ise aynı şartlarda, yani aileden birinin eşliğinde gerektiği kadar görüşme yapabilir.

Erkek evlenmek istediği kızın yalnız yüz ve ellerine bakabilir. Zira yüz ve ellerin görülmesi kadının güzelliğini ve bedenin durumunu anlamak için yeterli sayılır. Her iki taraf için aranacak en önemli özellik ise akıl ve güzel ahlak olmalı. Damat ve gelin adaylarının tanınması için aile çevresi de yardımcı olmalı. Adaylar hakkında doğru bilgi verilmeli, erkek ve kadının evliliğe mani olacak ve ileride sorun çıkaracak bir durumları varsa, bu önceden belirtilmeli.

Yuva kurulurken damat ve gelin adayları hakkında bilinen kusurların söylenmesi gıybete girmez. Her iki tarafta yuvanın huzurunu bozacak, güzel geçime mani olacak ne tür kusur varsa onları söylemek haram olmaz, gerekli görülür. Özellikle eşleri birbirinden neftret ettirecek bedeni hastalıklar ve ruhsal bozukluklar varsa, tanışma safhasında açıkça söylenmeli.

Çünkü önceden saklanan bu durumlar daha sonra pişman olunacak bir evlilik yapılmasına neden olabilir. Evliliği zora sokacak ciddi aldatma ve yalan beyan durumunda, her iki taraf için de boşanma yolu açılır.

Usulsüz görüşmeler

Evlenmek ile eğlenmek ayrı şeylerdir. Hiçbir yabancı kadın ya da erekle eğlenme yahut vakit geçirme için görüşüp konuşma, dertleşme, gizlice buluşma ve arkadaş olmanın helal olmadığını bilmeliyiz. Bu tür işler nefse hoş gelse de biraz ötesi düşünüldüğünde gereksiz ve zararlı olduğu anlaşılır. Zamanımızda flört denen bu ilişki başta kadın olmak üzere her iki tarafı da yıpratacak sonuçlar doğurur. Evlenme niyetinde olan kişilerin, telefon ve benzeri iletişim araçları ile görüşmesi de ihtiyaç kadar olmalı, nikah kıyılmadığı müddetçe adayların birbirine yabancı olduğu unutulmamalı. Görüşülen kimse ile gönüller kaynaşmaz, diller anlaşmaz ve zevkler uyuşmaz ise, şartlar zorlanmamalı. Çözümü olanaksız bir durum varsa iş ilerlemeden ayrılmalıdır.

Evlenecek erkek veya kadın, anne ve babasının duasını almayı da ihmal etmemeli. Çünkü anne babayı haksız yere üzüp de yüzü gülen kimse yoktur. Ancak ebeveynler dinen haram bir şey istiyorlarsa, o zaman kendilerine uyulmaz. Bir kızı, hiç tanımadığı veya tanıdığı halde sevmediği bir erkeğe zorla vermek de dinimizde helal değildir. Babanın böyle bir hakkı yoktur.

Allah için bak!

Mugire b. Şu'be (r.a) anlatıyor: "Hz. Peygamber'e (s.a.v) bir kızla evlenmek istediğimi söyledim; Rasulullah Efendimiz (s.a.v), "Gidip istediğin kızı gör; böyle yapman aranızda muhabbeti temin için daha uygun" buyurdu. Ben de kızın ailesine giderek, durumu haber verdim ve kızlarını görmek istediğimi söyledim. Kızın anne babası bunu hoş karşılamadı.

O sırada kız perde gerisinde bizi dinliyordu. Benim kendisiyle görüşmeden geri döndüğümü görünce, anne babasına, "Şu adamı bana çağırın!" dedi. Beni geri çağırdılar. Kız perdenin dışına çıkarak bana "Eğer Allah Rasulü (s.a.v) senin beni görmeni emrettiyse, bana bak; yoksa allah için söylüyorum, ben bu işi hoş görmem" dedi. Ben de kıza baktım ve kendisini beğendim. O da bana razı oldu ve evlendik. Kendisiyle huzurlu bir hayat sürdüm.

Dr. Dilaver Selvi.

 


* BENZER KONULAR

Dinin Faydası Önce Dünyadadır Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:02:58 ÖÖ]


Hayatı Kul Olarak Yaşamak Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:53:03 ÖÖ]


Ahir Zaman Bilinci Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:43:18 ÖÖ]


Ölüm Gününüz Doğum Gününüz Olsun Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:37:24 ÖÖ]


Cemiyette Hayır Koymayan Günahlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:26:30 ÖÖ]


İman Ettik Demekle Kurtulacakmısınız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:43 ÖÖ]


Mutlu Evlilikler Nasıl Gerçekleşir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:45:50 ÖÖ]


Kaliteli Kulluğun Kriterleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:37:45 ÖÖ]


Mucize Bir Yeteneğimiz Konuşmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:30:58 ÖÖ]


Her Hastalığın İlâcı Vardır Yalnız Ölüme Çare Yoktur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:17:54 ÖÖ]


Kuran'a Daha Sıkı Sarılmak Gerek Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:42:36 ÖS]


İnsanoğlunun Yükü Ağır Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:37:25 ÖS]


Ahir Zamanda Doğru Düşünebilmek Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:28:33 ÖS]


İtikadın Bozulması Amelleri Heba Eder Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:18:31 ÖS]


Allah İle Arama Kimse Giremez Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:08:08 ÖS]


Zekt Mali Bir İbadettir 1 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:54:39 ÖÖ]


Zekt Mali Bir İbadettir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:45:27 ÖÖ]


Manevi Seyahat Hac Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:38:59 ÖÖ]


Sabrın Sonu Selamettir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:31:56 ÖÖ]


2014 - Asfa Temiz Kalpler Korosu - Tertemiz 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:21:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41