Gönderen Konu: Cennete Kavuşmanın Yolu TEVHİD  (Okunma sayısı 426 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1983
Cennete Kavuşmanın Yolu TEVHİD
« : Şubat 14, 2018, 04:36:07 ÖS »
Cennete Kavuşmanın Yolu TEVHİD

her durum ve şartlar altında geçerliliği devam eden, mü'min kulun yönünü, istikametini, istikbalini, hedefini, gaye ve maksadını belirleyen bir şart olup İslâm`ın özüdür. Tevhidin gerçekleştirilmesinin karşılığı ise; "Rıza'yı Bâri" "Cemalullah"ve "Cennet"'e kavuşmaktır.

    Bizlerin İslâm ümmeti olarak ana, temel vasfımız Allah(cc)'a iman eden bir toplum olmamız ve onun bize tayin etmiş olduğu Hak(yol) üzere kendi yolumuzda, Tevhid, adalet, istişare'ye riayet ederek kendimiz olarak devam etmemizdir. Hak(yol)'u takip ederken böylelikle kendi İslâm tarihimizi de kendimiz yazmış oluruz. Yazılacak bu tarih, bizden öncekilerin Allah(cc)'a sunduğu kendi defterleri olduğu gibi, bizde Rabbimize böylelikle kendi defterlerimizi sunmuş oluruz. Kendi tarihimizi yazarken dikkat etmemiz gereken en önemli husus yazılan bu tarih İslâm üzere örnek, şahid ve mübelliğ bir tarih inşası ve serüveni olmalıdır. Aksi takdirde; başkasının şir'a(yol)'unda yol alan bir topluluk, ümmet, Hz Muhammed(sav)'in ümmeti olamaz.

 İtikadî bağların zaafa uğradığı, amelî dünyanın da sadece ferdi ibadetlerle sınırlı kalıp çoğunun terk edildiği İslâm'ın toplumsal hukuk ve muamelatla alakalı hükümlerinin cari olmadığı bir toplumda Tevhidin şahitliğini yapabilmek, Hükmullah'a ve Peygamber'in sosyal ve siyasî sünnetine sarılmakla mümkün olacaktır.

 Aksi takdirde övüne, övüne bitireme değimiz %99'umuzun çoğu, tek millet olan küfrün Avrupa kanadından adalet ve hukuk bekler konumuna gelmiş ise hali pürmelâlimiz hakkında, beyin kıvrımlarımıza biraz daha fazla fosfor yaktırmamız gerekiyor.

 Bizler, hakikaten peygamberi anlayabildik mi? O'na, tüm benliğimizle, Allah(cc)'tan vahiy alan bir elçi olarak hayatımızda yer verebildik mi?
Yahudiler; Hz Musa'ya hitaben   "Sen git Rabbinle savaş" biz burada oturacağız, kendimizi riske atmayız, araziye uyup müslüman olmaya çalışacağız, Allah için savaşmayız diyorlardı.

 Bugünde bizler Peygamber'in sosyal ve siyasî sünneti bizi marjinelleştirip, halkın gözünde bizi azınlıkta bırakıyor
 İlk önce ekonomik ve siyasî programlarla halkın refah seviyesini yükseltmeliyiz. O yüzden "El-Emin"'in küfrî ve tağutî rejimlere karşı olan siyasetini onun ümmeti olan bizler uygulayamayız demenin, o günkü Yahudilerin Hz Musa'ya olan tavrıyla arasındaki farkı birileri anlatırsa seviniriz.
 Peygamber ve O'nunla beraber olan mü'minler insanlara ucuz zemzem, ucuz hurma vaad etmediler, hele hele dâhiyane hükümet programları sunup insanları mide ve bağırsak inkılâbına çağırmadılar.

 Peygamberinin sıfatlarına methiyeler düzüp, mübarek sakalının kılına,hırkasına bakıp ağlayanlar" El-Emin"'in getirdiği "leküm, diniküm" siyasetine neden kalplerinde,beyinlerinde,dillerinde yer vermiyorlar?....

 Muhammedu'l Emin'e iman edenlerin, O'nun hayatında sergilemiş olduğu ibadet, muamelat ve siyasetine tevhid gözlüğüyle bir bütün olarak bakmaları, müslüman olarak üzerlerine farzdır.

 "Ve'l Asr, İnnel İnsane lefi husr" hüsrandan uzak olmak isteyenler, arınmaya gönlü olanlar bilmeledir ki, şu anda mü'minlerin sayısal çokluğu var ama dâvâ adamı nitelikleri yok. Sayısal çokluğa rağmen selin üzerindeki çerçöp gibi dağınık durumdayız. Resulun diliyle "Vehn" bizi kapladı. Efendimize  "Vehn" nedir? diye sorulunca, "ölüm korkusu ve dünya sevgisi" diye tarif etmiştir. Bugün bizim düçar olduğumuz "Vehn" ise, tağutî düzenle çatışma ve sürtüşme, azınlık olma korkusudur.

 Oysa annın vacibi, Peygamber'in sosyal ve siyasî sünnetine "Sen git, bizi marjinelleştiriyorsun, çatışma ve sürtüşme korkusu garantili maaşlarımıza, kariyerimize zarar veriyor" yerine sahih bir iman, Tevhid, adalet ve istişareye riâyetle, hakkı ve sabrı tavsiye etmektir. Andolsun ki, böyle bir hayattan hüsran uzaktır.

 Allah'a imandan sonra her alanda, her türlü meşru yollarla yürüyebilenler kendi özlerini temiz tutabilirler."Hak ve batıl" çizgisini ibadette, siyasette, muamelatta koruyamıyorsanız şeytan ve avanesini taklid etmeye mecbur olursunuz.

 "Yemin olsun ki siz içinizden cumartesi günü hakkında ileri gidenleri bilirsiniz. Biz de onlara, aşağılık maymunlar olun dedik." "Bu cezayı onlarla beraber bulunanlara, onlardan sonra gelenlere bir ibret ve takva sahiplerine nasihat olmak üzere verdik."(A'râf, 166-167) O günkü iman sahipleri Cumartesi yasağı ile sınanıyorlardı.  Basit bir hile ile Allah (cc)'ı kandırmaya çalıştılar. Sınırı aştılar, tağutlaştılar ve maymunlaştılar. Bilindiği gibi maymunun en büyük özelliği, her şeyi taklid etmesidir. Eğer Tevhid çizgisini sınırını korumazsanız, taklid etmeniz için elli bin sayfalık kriterlerle ehlileştirirler. Öyle bir ehlileştirme süreci ki on, on beş yıl sürebilir. O gün Tevhid sınırını koruyamayan Yahudiler, şeklen maymun oldular hatta bir rivayete göre üç gün sonra her yer maymun ölüsüyle dolmuştu. Bunlar insan mıydı, maymun muydu? Kimse anlayamamıştı. Elli bin sayfanın sonunda kefere, fecere takımını adım adım keler deliğine kadar takip edenler, müslüman mıydı, HıristiyanLaik batı kültürünün bir ferdi miydi? Bakıp dururuz. Her alanda her türlü meşru yollara tarihe müdahale edemezssek, içimizdeki beyinsizlerle helak olup gideriz. Ruhen maymunlaşmamak için Tevhid çizgisine riâyet edip meseleleri Kur'ân'a göre yorumlamalıyız.

 "Rabbinden sana vahyedilene uy. Ondan başka hiçbir ilah yoktur(ki onun hükümlerine uyasın) ve müşriklerden yüz çevir" (En'âm106)
 Bugün için imanın mücadele mekânı, iman edilen Peygamber'in "Mu hammedu'l Emin" olduğunu unutmamak, O'nun sosyal ve siyasî sünnetini "Yatalak düşünce" olmaktan çıkartıp, O'nun ahkâmını fert ve cemiyet hayatımızda uygulamak olmalıdır.

 


* BENZER KONULAR

Murat Pamukçu - Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:06:30 ÖS]


Çikolog - Single Eserleri + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:51:49 ÖS]


Aykut Narin - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:47:14 ÖS]


Mustafa Sürmeli - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:40:52 ÖÖ]


Hurafe ve Hurafecilik Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:34:53 ÖÖ]


Hüsn’ü Zan Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:30:30 ÖÖ]


İslam`ın İnsana Verdiği Temel Haklar Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:19:30 ÖÖ]


Dua ilgili konular Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:08:57 ÖÖ]


Duanın Kabulü Önündeki Engeller Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:04:34 ÖÖ]


Tüketmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:48:43 ÖÖ]


Lezzetin İçinde Helak Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:39:44 ÖÖ]


Kabir Hayatı ve Kabir Azabı 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:50 ÖÖ]


Dün Dersi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:10:26 ÖÖ]


İstikâmet Üzere Olmanın Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:03:29 ÖÖ]


Murat Bozkurt - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:31:17 ÖS]


Grup Cemre - Yunus Emre İlahiler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:22:45 ÖS]


Tavaf Namazı Nasıl Kılınır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:35:36 ÖS]


Kâbe'yi Görünce Okunacak Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:27:09 ÖS]


Hac İle İlgili Hadis-i Şerifler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:19:45 ÖS]


Hasan Ergüçlü - Hira Dağı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:16:42 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42