Gönderen Konu: Öğrenme güçlüğü - disleksi - tanısı nasıl konur  (Okunma sayısı 897 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Öğrenme güçlüğü - disleksi - tanısı nasıl konur
« : Ocak 24, 2017, 10:18:04 ÖS »
Öğrenme güçlüğü  - disleksi  - tanısı nasıl konur?

Değerli okuyucularım, öğrenme bozukluğu olarak nitelendirilen disleksi, okuma güçlüğü olarak kısaca tanımlanıyor. Anne ve babalar için en zor dönem şüphesiz, çocuklarının ilkokula başladığı ve okuma yazma öğrenmeye başladığı zamanlardır..

Bu dönemde anne ve babalar çeşitli kaygılar içindeler; “Arkadaşı okuma-yazmayı söktü benim çocuğum tam olarak okuyamıyor. Acaba zekasında mı bir sorun var da bu yüzden okuyamıyor...” Oysaki okumayı sökerken her çocuk aynı performansı göstermiyor. Bu sorun çok farklı nedenlerden kaynaklanabiliyor; zeka geriliği, görme-işitme özürleri, ciddi psikolojik sorunlar, sosyo-kültürel yetersizlikler, nörolojik-ortopedik özürler, aile içi çatışmalar, motivasyon eksikliği, verimli ders çalışma yöntemlerini bilememe, okul-öğretmen ya da eğitim programından kaynaklanan sorunlar, okul başarısızlığının ya da öğrenme güçlüklerinin nedenleri olarak kabul ediliyor.

Öğrenme bozukluğu, zekası normal ya da normalin üzerinde olan ve beklenen akademik becerileri kazanamayan çocuklar için kullanılan bir terim. Disleksi ise, dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur.

İlkokula başlayan disleksili çocuklar, eğitim alabilecek zihinsel gelişim henüz tamamlanmadığı için okuyamazlar, yazamazlar ve aritmetik işlemleri kavramada zorlanırlar. Ancak bu çocukların zeka düzeyinde bir gerilik yoktur. Hatta zekası yüksek çocuklarda da bazen disleksi sorununa rastlayabiliyoruz.

Disleksili çocuklarda dikkat eksikliği de sıklıkla görülür. Bu çocuklar dikkatlerini uzun bir süre bir konu üzerinde toplayamazlar. Sık sık eşya kaybederler, unutkandırlar. Ders çalışma konusunda hevessiz ve isteksizdirler. Sınav sorularını çabuk okuyamazlar ve cevapları yazamazlar. Çoktan seçmeli sınavlarda ve sözlülerde daha başarılı olurlar.

Değerli okuyucular, Disleksi tanısı konurken kullanılan testleri şöyle sıralayabiliriz;

WISC-R TESTİ ÖÖG

Disleksi tanısı koyarken çeşitli zeka testleri çok yardımcı olmaktadır. Özellikle ülkemizde halen en geçerli olan zeka testi WISC-R testidir. Bu test 6 yaşını doldurmuş ve 16 yaşını doldurmamış çocuk ve ergenlerde uygulanabilir.

WISC – R testi bir genel zeka puanı ve iki temel alt puanı ortaya koyar.

Test kapsamında yer alan alt testlere göre bazı yetenek kategorileri tanımlanmıştır:

Kazanılmış bilgi kategorisi: Genel bilgi, aritmetik, sözcük dağarcığı; bilgiyi kazanma ve kullanabilme yeteneği.

Mekansal yetenek kategorisi: Resim tamamlama, küplerle desen, parça birleştirme; çok boyutlu mekanda obje ya da sembolleri manipüle edebilme yeteneğini ölçer.

Kavramsal yetenek kategorisi: Yargılama, benzerlikler, sözcük dağarcığı; dil işlevleriyle ilgili yetenekleri kapsar.

Sıraya koyma yeteneği kategorisi: bellekte depolanan görsel ve işitsel uyarıcıları ard arda koyabilme yeteneğini ölçer.

SAAT ÇİZİM TESTİ

Çocuktan saat resmi çizmesi istenir. Sonra sayıları da yerleştirmesi istenir. Sayıların yazımı ve sıralamasına yönelik sorunları not edilir. Görsel algılama, sıraya koyma, motor becerilerde güçlü ve zayıf yönleri gösterir.

OKUMA YAZMA BECERİLERİNİN İNCELENMESİ

Çocuğun gittiği sınıf düzeyinde bir metin okutulur. Bir dakikada okuduğu doğru kelime sayısı, tüm metni bitirdiği süre ve yaptığı hatalar not edilir. Okuduğunu anlama becerisi ölçülür. Yazma becerisi için sınıf düzeyine uygun bir okuma parçası bakarak ve dikte edilerek yazdırılır. Yazım hataları ve yazı kalitesi incelenir.

GESSEL GELİŞİM FİGÜRLERİ TESTİ

Dokuz şekilden oluşur. Çocuktan şekiller kopya etmesi istenir. Çocuğun silgi kullanmasına izin verilmez. Şekilleri kolaydan zora doğru gider. Zaman sınırlaması yapılmaz. Çocukların birinci sınıfta gamalı haç ve eşkenar dörtgeni, 9 yaşından sonra köşegenleri birleştirme ve silindiri çizebilmesi beklenir. Hatalar; şekil bozma, birleştirememe, bütünleştirememe...

BENDER–GESTALT TESTİ

Geometrik figürlerden oluşur. Özel öğrenme güçlüğünü ayırt etmede kullanılan bir testtir. Bütünleştirme, döndürme, birleştirme, duramama, şeklin bozulması gibi hata türleri vardır. Özel öğrenme güçlüğünde birleştirme, şeklin bozulması hataları sık yapılır.

SAĞ–SOL DOMİNANS (HEAT) TESTİ

Bireyin kendi bedeninde ve kendisinde sağı-solu ayırt edip edemediğini öğrenmek amacıyla yapılır. Özel öğrenme güçlüğü olan bireylerde kendisinde, karşısındaki kişide ve çapraz sağ–sol ayrımında zorlanmalar sık görülmektedir.

HARRİS LATERALLEŞME TESTİ

Çocuğun gelişim sürecinde, 1-4 yaş aralığında, beyin yarım küreleri bazı işlevlerde diğerine göre daha baskın olarak aktif olmaya başlar. Örneğin, daha önce sağ–sol el ayrımı yapmayan çocuk daha çok sağ elini kullanmaya, topa sağ ayağı ile vurmaya başlar. Sağ beyin yarım küresi bedenin sol tarafını, sol beyin yarım küresi de bedenin sağ tarafını hareket ettirir. Normal gelişim sürecinde beklenen hareket işlevlerinde sol beyin yarım küresinin daha baskın hale gelmesidir. ÖÖG olan bireyler sağ –sol yönleri daha çok karıştırır. Harris lateralleşme testinde çocuğun sıklıkla hangi elini, ayağını, gözünü kullandığı belirlenmeye çalışılır. Elinde silgi varmış gibi, makas, tarak, kalem, çekiç varmış gibi yapması istenir.

GÖRSEL–İŞİTSEL SAYI DİZİLERİ TESTİ (GİST–A)

Özel Öğrenme Güçlüğü olan bireyler de kısa süreli bellek sorunları sık görülür. Görsel–işitsel sayı dizileri testi 6-12 yaş aralığındaki çocuklara uygulanır. Dört alt ölçümden oluşan sayıları yazarak, dinleyerek ve söyleyerek tanımlamaya çalışma testidir. Bu test kısa süreli görsel işitsel belleği ve dikkat ölçer. Çocuğu sayıları gruplayarak mı aklında tuttuğu, atlayarak mı söylediği, sayıların yerlerini değiştirip değiştirmediği incelenir.

Çocuklarınızın kolay öğrenebilmesi duasıyla Allah’a emanet olunuz. 

Kıvanç Tığlı Bulut.

PSİKOTERAPİST  DANIŞMAN.


fanidunya

  • Ziyaretçi
SINAV KAYGISI
« Yanıtla #1 : Ocak 24, 2017, 10:21:37 ÖS »


SINAV KAYGISI

Değerli öğrenciler, bir sınava girmeden önce sınavı başarıp başaramayacağınız kaygısı beyninizi aşırı meşgul ediyorsa, yoğun bir kaygı hissediyorsanız, bu kaygı günlük yaşantınızı etkiliyorsa, uykunuzu, yeme içmenizi etkiliyorsa sınav kaygısına adaysınız demektir.

Sınav yaklaştıkça uyku tutmuyor, sınava girerken eliniz ayağınız titreyip soğuk terler dökmeye başlıyorsanız, bir de sınavda beyniniz zonkluyorsa ve soruları heyecandan okuyamıyorsanız yoğun bir sınav kaygınız var demektir.

 Normal düzeyde bir sınav kaygısı DOĞALDIR, hatta FAYDALIDIR.

Aşırı (şiddetli) kaygı, öğrenmeyi ve hatırlamayı ZORLAŞTIRIR.

Hiç kaygısızlık veya çok düşük düzeydeki kaygı MOTİVASYONU DÜŞÜRÜR.

Kaygı, belli bir düzeye kadar motivasyonumuzu olumlu etkilerken, belli bir düzeyden sonra bilişsel (düşünsel), fiziksel ve duygusal yönlerden bizi olumsuz etkileyerek, motivasyonu kırıcı ve başarılı olabileceğimiz durumlarda bile başarısız olmamıza sebep olabilmektedir.
      Sınav kaygısı, yeterli bilgiye sahip olmamıza rağmen başarısız olmaktan korkmaktır. Yeterli bilgiye sahip değilsek, başarısız olmaktan korkmamız ise zaten doğal bir sonuçtur ve sınav kaygısı kapsamına girmez. Bu kaygı, başarılı olabileceğimiz bir sınav veya mülakatta bilişsel, fiziksel veya duygusal olarak yaşadığımız belirtilere bağlı olarak başarısız olmamıza sebep olabilir. Bu belirtileri besleyen, olaylarla başa çıkabilme, kendimizi tanıma ve bu süreçlerimizi kontrol edebilme gibi kişisel etkenlerin yanında, aile ve arkadaşlar gibi çevresel etkenler de vardır. Burada aile, dışsal sebepler arasında en önemli katkıyı yapar. Ailelerin, yüksek veya gerçek dışı beklentileri ve bu beklentilerini sözel veya davranışsal olarak çocuklarına nasıl yansıttıkları, çocuklarının bunları nasıl algıladıkları ve yorumladıkları sınav streslerini olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir.

Sınav kaygısı olan kişide fizyolojik olarak; uykusuzluk, çarpıntı, kâbus görme, terleme, titreme, mide bulantısı, baş ağrısı gibi belirtiler görülürken, davranışsal olarak; gerginlik, sinirlilik, öfke, karamsarlık, mutsuzluk, isteksizlik gibi belirtiler de ortaya çıkar.

Bilişsel olarak öğrencide;

• Bu sınavda başarılı olamayacağım. 

• Sınav sırasında heyecandan bildiğim her şeyi unutabilirim. 

• Kendimi yetersiz ve eksik görüyorum. 

• Ailemin yüzüne nasıl bakarım gibi birtakım olumsuz düşünceler gelişebilmektedir.

Bu tür olumsuz düşünceler gencin dikkatini toplamasını engelleyerek, sınav üzerine yoğunlaşmak yerine başka yönlere dikkat vermesini sağlar. Bu da sınav başarısını olumsuz yönde etkiler. 

Sınav kaygısının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;

*Yaşam tarzı: Yani yetersiz dinlenme, kötü beslenme, yetersiz fiziksel egzersiz, uygun zaman planlamasının yapılamayışı, sorumluluklarına öncelik vermeme. 

*Ders çalışma tarzı ile ilgili durumlar: Yetersiz çalışma yani, tutarsız ve ilgisiz konulara çalışmak, dikkat dağıtan ortamda çalışmak, sınavdan önce çalışmak, konuyu hatırlayamamak, anlamadan okumak, tekrar gözden geçirmek için not tutmamak, tekrar etmemek.

*Psikolojik faktörler: 

Meli malı lamak: Her şey bizim için anayasa maddelerine bağlanmıştır, yere zaman ve duruma göre değişmezler. “mükemmel olmalıyım”, “başarılı olmalıyım”, “en yüksek puanı ben almalıyım.”

Facialaştırmak: Emniyet içinde olmak, mutlaka garanti gibi algılanır. Bu eğilim içinde olan öğrenciler daha yoğun karamsarlık yaşarlar. “Sınavda  kötü not alırsam mahvolurum.” “Sınıfta görüşümü söylersem rezil olurum.”

Çevrenin ipoteğine girmek: Öğrenci çevre için yaşamaktadır en büyük ödül ve cezayı çevreden alır. Öğrencinin kendi düşüncesi önemli değildir. “Annem ve babam ne der?” “Arkadaşlarım ne düşünür?”

EMDR terapi tekniği sınav kaygısında; kaygıyı azaltmada ve başarıyı artırmada etkili ve kolay uygulanabilir bir tedavi metodu olarak başarıyla uygulanmaktadır. 

Çocuklarımızın sınavlarında başarılı olması duasıyla Allah’a emanet olunuz.

PSİKOTERAPİST KIVANÇ TIĞLI BULUT

DANIŞMAN.

Sınav kaygısı

Kıvanç Tığlı Bulut.

PSİKOTERAPİST  DANIŞMAN.

 


* BENZER KONULAR

Ebubekir İpek - Benim Sevdam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:00:30 ÖS]


Ahlakî Eğitimde Annenin Önemi Gönderen: melek
[Dün, 07:33:28 ÖÖ]


Kurşun Döktürmek Neden Caiz Değildir Gönderen: melek
[Dün, 07:28:41 ÖÖ]


Merhamete Dön Gönderen: melek
[Dün, 07:23:29 ÖÖ]


Kaçarak Evlenmek Mutluluk Getirir mi Gönderen: melek
[Dün, 07:18:11 ÖÖ]


Allah'ın Mağfiretine Koşun Gönderen: melek
[Dün, 07:11:07 ÖÖ]


Kul Borcu Yüzünden Allah'a Kulluğu Unutmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:05:22 ÖÖ]


Mümin Ülfet Eder Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:01:45 ÖÖ]


Çocukların Kıyafet Adabı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:55 ÖÖ]


Allah, Kalplerin Özünü Bilir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:17:24 ÖÖ]


Göz Alerjisi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:04:42 ÖÖ]


Sünnetullah Ontoloji Kurallar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:57:29 ÖÖ]


Zekeriyya Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:43:56 ÖÖ]


Kulluk’tan Düşme Nedeni Heva Gönderen: türkiyem
[Mayıs 10, 2024, 09:24:39 ÖÖ]


Yaratan Rabb'inin Adıyla Oku Gönderen: türkiyem
[Mayıs 10, 2024, 09:18:20 ÖÖ]


Hasta Kalp Gönderen: türkiyem
[Mayıs 10, 2024, 09:05:04 ÖÖ]


O’nun Rızası İçin Gönderen: türkiyem
[Mayıs 10, 2024, 08:51:01 ÖÖ]


Akıl Eğitimi Gönderen: türkiyem
[Mayıs 10, 2024, 08:44:10 ÖÖ]


Modern Hayatın Kölesi Olmaktan Kurtulalım Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 10, 2024, 08:03:13 ÖÖ]


Kul Hakkına Riayet Etmek Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 10, 2024, 07:54:32 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42