Gönderen Konu: Dünyevileşme Hastalığından Kurtulalım  (Okunma sayısı 86 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Dünyevileşme Hastalığından Kurtulalım
« : Şubat 05, 2023, 08:15:16 ÖÖ »
Dünyevileşme Hastalığından Kurtulalım

Dünyevileşme, müminler için kanser kadar tehlikeli bir hastalıktır. ‘Dünyevileşme hastalığı’nın en önemli sebebi imanda zayıflık ve zafiyettir. Dinde laubalileşme, lakaytlık, ibadetleri geçiştirme, emir ve nehiylerde vurdumduymazlık, amelsizlik, vs. ‘dünyevileşme’nin dışa yansıyan tezahürleridir.

Dünyevileşme, dini olanın gündelik hayattan, ahlaktan, ticari ve sosyal yaşayıştan uzaklaştırılması, öneminin azaltılması, kişinin kendisini dünyanın cazibesine kaptırıp onun esiri olması manasını taşır. Diğer bir ifade ile dinin, gündelik hayattaki tesirini ve yerini azaltma, sınırlama, yaşadığı hayat tarzına dini müdahale ettirmeme anlamına da gelir. İnsanın ilgisini ve dikkatini yalnız ve yalnız dünyaya çevirmesi, zevk ve sefaya düşkünlük, rahatın peşinde koşmak da dünyevileşmenin belirtileridir.

Vahye ve sünnete dayalı bir hayatı, insanları bir bütün olarak ele alıp, ölçülü ve dengeli bir yaşayışı önceleyen Müslümanların heva ve hevese dayalı bir zihniyetle refahtan şımarmış, azmış menfaat ağırlıklı bir hayatı tercih eder hale gelmesi, dünyayı da ifsat etmektedir.

Müslümanlar ölümü unuttular, ölümden sonra hesaba çekileceklerini malları ve harcadıkları konusunda sorgulanacaklarını, yargılanacaklarını unuttular. Dünya hayatının gelip geçici olduğu, ‘üç günlük dünya’ sözü hep konuşmalarda kaldı. Dünyayı hayatlarının ve hedeflerinin merkezine koydular. Bu durumda insan, Allah ile bağını kopardı ve hafıza kaybına uğradı. Bencil, kendisinden başka kimseyi düşünmeyen, özgürlük adı altında her arzu ve isteğini yerine getirmeye çalışan bir yapı meydana geldi. Bu anlayışta sabır-kanaat-şükür-bereket diye bir kavrama yer yoktu.

Sorgulama yeteneğini kaybeden insanlar modern bir köle haline geldi. Kendisi için biçilen, şekillendirilen hayat tarzı; lüks, israf, gösteriş üzerine kuruldu. Zaruri olmayan ihtiyaçları temin etmek için her türlü değeri yok sayabilecek hale getirildi. Sonuçta ‘Dünya hayatını seve seve ahirete tercih ederler’ âyetinin işaret ettiği kimseler durumuna düştüler. Dinini yaşamaya çalışan insan, dış dünyanın çekiciliği ile iç dünyasının hakikatleri arasında sıkışıp kaldı.

   Müslümanların zihin dünyasında bir kırılma olarak beliren dünyevileşme, çok boyutlu alanlarda tezahür etse de temelde üç ana eksende kendisini gösteriyor.

Birincisi makam-mevki tutkusu, ikincisi mal-mülk ve servet tutkusu, üçüncüsü karşı cinsle ilişkilerde sınırları aşan (fahşa-cinsellik) tutkusu. Dünyevileşmeye götüren bu hal; insanı daha çok zevk, daha çok maddi haz peşinde koşmaya sürükledi ve tutkulara yönlendirdi.

Çünkü dünyevileşmenin böyle bir çekiciliği vardı. İnsan hikmet ve irfandan koptuğu andan itibaren dünyevileşmenin ortaya çıkardığı cazibe alanının dışına çıkamaz. Dünyevileşmenin hızlandırıcısı tahribat ve tahrifatı, dini hassasiyetleri de değiştirdi. Dindarlıkları yumuşattı, dönüştürücü etkiler ortaya çıkardı. Helal ve haram duyarlılıkları oldukça zayıfladı. Dünyevileşme dalgası, bulaşıcı bir hastalık gibi en muhafazakâr denilen ailelerde bile çöz ülmeleri beraberinde getirdi. Tatil anlayışlarından, site hayatına geçişten, tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak, marka düşkünlüklerine, tesettür defilelerinden pop müziğe ve flörte varıncaya kadar her tarafı sardı. Henüz dini hassasiyetlerini kaybetmeyenler, mukavemet gücünü yok edercesine bu ‘dünyevileşme seli’nin önünde, dinini yaşama mücadelesi verip imanını kurtarma derdine düştü. Tıpkı hadiste zikredilen ‘imanı muhafaza, elde kor (ateş) taşımak gibi olacak’ hali üzere mücadele devam ediyor.

‘Dünyevileşme’nin en kötü olanı İslâm’ın değişmezlerini değiştiren, imanda, fikirde, anlayışta meydana gelen ‘dünyevîleşme’dir. Kötü olmada bunu takip edeni ise “önce bazı alanlarda uygulama bakımından İslam’ı terk etme, sonra bunu bir şekilde meşrulaştırma”dır.

Bu konuda bir başka problem de imkansızlık, zorluk, yani zaruretler sebebiyle İslâm’ın eksik uygulanmasının zaman geçtikçe tabiileşmesi, normalleşmesi ve böylece kıblenin şaşırılmasıdır. Dini, müminlerin hayatında kâmil manada gerçekleştirmek ve korumak isteyen Müslümanlar, bir yandan zaruretleri görmek ve buna göre geçici çözümler üretmek, diğer yandan da her türlü olumsuzluğa rağmen mazeretlere sığınmadan her hal ve şartta yaşanan bir dini olduğunu unutmadan ‘örnek Müslüman’ hali içinde hareket etmeliler. Bizim ‘dünyevileşmiş tip’ dediğimiz bu insanın bütün, zamanlar ve mekanla da bir tek dini vardır: Madde, para, ekonomi. Dünyevileşmiş tip, dindarsa dinini, ideolojisi varsa ideolojisini, davası varsa davasını her fırsatta paraya tahvil etmenin yollarını arar.

Karunlaşmış bu tip, Müslüman olduğu zaman, “Allah rızası, hikmet, tebliğ, davet, ihlas, bereket, tekbir, cihad” gibi dinin kavramlarını kullanarak sömürür.

Kemalist olduğu zaman “çağdaşlık, uygarlık, laisizm, milliyetçilik” gibi Kemalizmin tekeline aldığı kavramları kullanarak sömürür. Fakat hepsinin de mantığı tektir.

Hepsi de tüketimi körükler. Hepsi de rantçıdırlar. Hepsi de menfaatlerini dinlerinden, imanlarından, ideolojilerinden önde tutarlar. Hepsi de çıkarları gerektirdiği zaman her şey olurlar. Hepsi de iktidar ve güç odaklarının etrafında pervanedirler. Hepsi de “istikrarı”’ çok severler. Konumunu kaybetmemek için veremeyeceği taviz, kaybetmeyeceği değer yok artık onun hayatında. Yeter ki ‘hayat standardı’nı kaybetmesin. Bu nasıl bir hastalıktır ki: Şam’dan yola çıkan bir ticaret kervanı Medine’ye girdiğinde Medineliler âdetleri olduğu üzere kervanı tefler ve zillerle karşıladılar. Peygamberimiz tam o esnada mescidde Cum’a hutbesi veriyordu. 12 erkek ve bir miktar kadın dışında bütün cemaat Resulülahın hutbesini terk edip kervana koştular. Peygamberimiz, bu duruma çok hiddetlendi ve buyurdu ki: “Eğer mescidde kimse kalmasaydı şu vadiyi ateş seli kaplardı” (Başka bir rivayette ‘Müslümanların üzerine taş yağardı’) Âyet de nazil oldu. “Dünyevileşmiş müminler, bir ticaret ya da eğlence gördüklerinde dağılıp ona koşarak, seni yalnız bıraktılar. De ki: Allah katında bulunan; eğlenceden de, ticaretten de daha hayırlıdır.

Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” Bugün de insanların çoğu sınırsız büyümeye, sınırsız tüketime, spor turnuvalarına, müzik konserlerine, show programlarına vs. dalarak, dini yalnız bırakmışlardır. Stadyumlar dolarken, camiler, kiliseler, sinagoglar boşalmıştır. İmanımızı muhafaza edelim. Ahireti unutmayalım!

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41