Gönderen Konu: Müslümanların Deizmle İmtihanı (Okunma sayısı 117 defa)

fanidunya NET · « : Kasım 30, 2022, 07:46:48 ÖÖ »

Müslümanların Deizmle İmtihanı

Deizm denen felsefi akım, son yıllarda isim yapmaya başlamışken bu günlerde “ateizm”den daha fazla anılır oldu. Halbuki; onun öncesinde iki akım vardı; inananlar ve inanmayanlar… Dine inanan ve ateist… Mümin ve kafir…

Deizm nedir ki bu kadar konuşulur oldu?

Deizm: Yaratanın varlığını akılla kabul eden, alemi ve tüm varlıkları ilk kez yaratanın Allah olduğunu kabul eden, bunu aklen mümkün gören fakat aklen peygamberin varlığını, ahiretin varlığını ret eden veya bu konularda net bir inanca sahip olamayan felsefi düşünceye Deizm denir.

Böyle düşünenlere de Deist denir.

Yani Deizme göre “Allah vardır, kainatı ve içindeki varlıkları yaratmıştır, kainatın işleyiş düzenini kurmuştur ve kenara çekilmiştir. Daha bir şeye karışmamaktadır.”

Bir başka deyişle: Deizme göre, Peygamberlik yoluyla yani vahiy yoluyla insanlara tebliğ edilen Allah inancı doğru değildir. Böyle bir hakikat, yani vahiy yolu diye bir şey yoktur.

Deizm kavramı 17. Yüzyılda İngiltere’de kullanılmaya başlamıştır ve ilk kullanan kişi de Pierre Viret’tir. Pierre Viret’in “İncil Öğretisi Eğitimi” adlı bir eserinde ilk kez bu ifade kullanılmıştır.

Deizmde insanların dünyada yaptıklarından ötürü cezalandırılacağı inancı yoktur.

Peygamber, kutsal kitap, sevap, günah, ibadet, dua, vahiy, melek, cin, şeytan, cennet, cehennem, ahiret ve kader gibi şeyler yoktur…

DEİSTLERE BAZI SORULAR

1- kıl yoluyla Allah’ın varlığına ve kainatı ilk yaratanın o olduğuna inandığınıza göre, akıl yoluyla şu soruya da cevap verin: Allah kainatı yarattığını fakat daha hiçbir şeye karışmadığını kime söylemiştir?

Nasıl söylemiştir?

2- Pierre Viret bir İncil öğreticisidir. Hristiyanlığın ve İncil’in bugün i’tibarıyla dünya işlerini düzenleyen bir kuralı bulunmamaktadır. Sadece ahlaki öğütleri bulunmaktadır. Tevrat, dünya işlerini düzenleyen, Kur’an ise hem dünya hem de ahiret için gerekli kuralları bize emreden kitaplardır. Pierre Viret bir Hristiyan olduğuna göre ve dünya işlerini düzenleyen bir kuralı olmadığına göre İncil’den gittikçe uzaklaşmanın önünü kesmek için böyle bir çözüm düşünmüş olabilir.

Bu durum şu sözü doğrulayan bir durumdur. Bir Hristiyan bilim insanı: “Kiliseye girerken aklımı laboratuvara girerken dinimi kapıda bırakıyorum” demiş. İncil’e ve Hristiyanlık öğretilerine göre, Allah’a tam ve kamil manada inanmak mümkün değil.

Hristiyanlıkta “teslis:üçleme” inancı olduğundan, bu inançla evrenin yaratılışını ve düzenini izah etmek mümkün görünmediğinden vahyi inkar edip sadece “akıl yoluyla Allah’ı bilmek ve kainatın varlığını izah etmek” düşüncesini ortaya atmış olabilir.

3- Pierre Viret nihayet bir insandır. Bu iddiasını ispat için ne bir tarihi vesika ne de başka bir belge sunabilmektedir. Sadece akılla böyle bir izah yapmaktadır. Bu haliyle bir felsefeci olmaktadır. Felsefeciler hiçbir konuda anlaşamadıklarına göre Viret’in söylediklerinde de uzlaşmaları mümkün olmayacaktır.

4-Deizme göre ahiret inancı olmadığına göre dünyadaki haksızlıkların nasıl cezalandırılacağının karşılığı yoktur. Hiçbir günahı ve kusuru olmayan, hayatı boyunca insanlara, hayvanlara yardım yapan birini öldüren bir katil cezasız mı kalacaktır? Deizm bunun cevabını nasıl vermektedir?

Katil zengin olursa veya yalancı şahit tutarsa onun cezası ne zaman verilecektir?

Fakirin fukaranın trilyonlarca parasını çalan hırsız, kendini gizleyebildiyse onun yaptığının cezası nasıl verilecektir veya verilmeyecek midir?

4-Hiçbir güç (kral, han, padişah, ağa…v.s) otoritesini, gücünü başkasıyla paylaşmazken tanrı nasıl, yarattığı evreni insana, kendisine eşit olmayan bir varlığa teslim etmiştir?

Akıl yoluyla Allah’ın varlığını kabul edip akıl yoluyla diğer kutsalları ret eden Deizm, akıl yoluyla üretilen sorulara cevap verememektedir.

HEM MÜSLÜMANIM HEM LAİKİM DİYENLER

İLE DEİSTLER ARASINDA NE FARK VAR?

Birine sorsanız; Müslüman mısın? “Elbette” diye cevap verecektir.

Peki, İslam’ın dünya hayatı için getirmiş olduğu düzenlemelere inanıyor musun?

“Ben Laikim” diyecektir.

Kabul ediyor musun diye sorsanız, hayır diyecektir.

Böyle bir kimsenin Deistten bir farkı var mı? Deist de Allah’a inanıyor, Laik Müslümanım diyen de.

Deist de İslam’ın şer’î kurallarına inanmıyor Laik Müslümanım diyen de! Deistlerin inanmadığı değerler olan Peygambere, kutsal kitaba, sevap ve günaha, cennet ve cehenneme, ahirete Laik Müslümanım diyen inansa idi, camiye uğrardı. Oruç tutardı. Sahte putlara tapmazdı. Kur’an’ın bir kurtuluş kitabı olarak gönderildiğini ve bütün hayatımızı kuşatması gerektiğini kabul ederdi.

Etmediğine göre Deistten farkı var mı?

Kadere inansaydı kadere küfreder miydi, isyan eder miydi?

Yaptığı davranışları sevap/günah ölçüsü bağlamında değerlendirir ve değer/zarar ölçüsünde değerlendirmezdi. Öyle olduğu içindir ki; otobüste, tramvayda, metroda oturan genç, yaşlı insanlara yer vermiyor. Çünkü meseleyi sevap/günah bağlamında değerlendirmeyerek “ben oturduğum yerin parasını verdim” diyor. Ne kadar ekmek o kadar köfte mantığıyla bakıyor.

O üç helal kazancın dört haram kazançtan fazla olacağına inanmıyor.

Öyle ise çocuklarımızı Deizm tehlikesinden de Laik Müslümanlık anlayışından da uzak tutmalıyız.

Müslüman laik olmaz. Fert laik olmaz, devlet laik olur. Fert laik olursa Deist olur, insan Deist olursa da kafir olur. Allah korusun.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA RADYO FORUM

FANİDUNYA FM MOBİL (Yenilendi)

FANİDUNYA FM

Gönderen Konu: Müslümanların Deizmle İmtihanı (Okunma sayısı 117 defa)

fanidunya NET

Müslümanların Deizmle İmtihanı

BENZER KONULAR