Gönderen Konu: Dünyevîleşme Hastalığı  (Okunma sayısı 59 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5783
Dünyevîleşme Hastalığı
« : Aralık 14, 2023, 07:34:35 ÖÖ »


Dünyevîleşme Hastalığı

Efendimiz (S.A.V.) şöyle uyarıyor: “Öyle bir zaman gelecek ki, aç insanların yemek kabına üşüştüğü gibi, kâfirler sizin üzerinize üşüşecekler.

Sahabe, “Ya Resulallah, o zaman sayımız az mı olacak?” derler. Efendimiz (S.A.V.), “Hayır, çok olacaksınız ama sizin çokluğunuz su üzerindeki saman çöpünün çokluğu gibi olacak, ağırlığınız olmayacak. Bir de vehn hastalığına yakalanacaksınız” der. Sahabeler, “Vehn hastalığı nedir?” diye sorar. Efendimiz (S.A.V.), “Dünyayı çok seveceksiniz, ahireti unutacaksınız” buyurur.

“Ahirete göre dünya, sizden birinizin parmağını denize daldırmasına benzer. O kişi parmağının ne kadarcık bir su ile döndüğüne baksın.” (S.A.V.)

“Dünya, bir misafirhane/konaklama yurdudur.”

“Dünya, ahiretin tarlasıdır...” (S.A.V.)

Dünya tutkunluğu/sarhoşluğu/(vehn), içki sarhoşluğundan daha zararlı değil mi? Vehn’e müptela olan, hastalığının farkında bile değildir; tedavisi de zordur. Alkol sarhoşu ise, sarhoşluğunun farkındadır. “Vehn, bütün kötülüklerin başıdır.” (S.A.V.)

“Dünyada rahatlık yoktur.” (S.A.V.)

“Dünya, mümin için ahirete göre zindan gibidir.” (S.A.V.)

“Dünya hırsı, tuzlu deniz suyuna benzer; kanmak için içildikçe yakar.”

“Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur.”

“Bu dünyada olduğun müddetçe sıkıntıları garipseme. Çünkü bu dünya vasfının hakkı ve sıfatının gereği ne ise, ancak onu izhar eder...” (İbn-i Atâullah el-İskenderî K.S.)

Dünya; imtihan, fitne, bela, gam ve hüzün yeridir... Zevk, safa ve istirahat yeri değildir. Dünyanın vasfı böyle olunca insan orada bulunduğu müddetçe sıkıntıları garipsememeli ve dünyanın bu sıfatları gerektirdiğini unutmamalıdır.

“Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez; nedendir bu? Ezelden gam turab ile yoğrulmuş bir bedendir bu...” (Y.S.Selim)

*Dünyevîleşmek hastalığı ehl-i imanın, özellikle asr-ı kıyâmette içine düştüğü ciddî bir hastalıktır. Bu hastalığa yakalananların hayatlarındaki en önemli gâyesi dünyevî başarı, kazanma ve bu gâyelerin duygusu olan hırstır...

*Bu hastalığın en kötü neticesi de, insanlara âhireti, gidiyor olduğu yeri, ölümü unutturmasıdır. Dolayısıyla âhiret algısı zayıflayanlar veya kaybolanlar, her türlü kötülüğe açık hale gelmektedir…

*Dünyevîleşme; ehl-i imanın ruh ve duygu dünyasında ciddî kırılmalara, karakter bozukluğuna, akıl ve irâdenin noksanlaşmasına sebep olur. Böylelikle insan; artık hayatı sadece menfaatten, paradan, eşyadan, makamdan, başarıdan ve çeşitli hazlardan ibâret görür...

*İnsanın para kazanma dışında hiçbir şey düşünmez hale gelmesi, âhiret inancının zayıflaması, haram ve helâl çizgisinin kaybolması, yalancılık, riyakârlık gibi bozuk karakterlere bürünmesi, gösterişi sevmesi, insanlara tepeden bakması, gururu vs. gibi dünyevîleşme hastalığının belirtileri olmaktadır...

*Bu hastalığın nasıl bulaştığı ise, herkesin dikkat etmesi gereken bir noktadır. Özellikle bu hastalık; kişinin yaptığı amellerin karşılığını hemen görme, yani dünyada görme arzusundan doğmaktadır. Âhiret ikinci plana atılır ve oradaki alacağı mükâfat ve lezzeti unutur. İşte tam bu nokta dünyevîleşmenin başladığı noktadır...

*Bundan sonraki aşama ise, nefsin bazı dünyevî lezzetlere Allah’ı zikretme zevkinin yerine geçecek şekilde alışması, bu zevkin hayatın vazgeçilmezi olmasıdır. Ayrıca, dinî hizmetlerdeki şevk ve heyecanın kırılması da, dünyevîleşmenin bir başka belirtisidir...

*İnsanın şevkinin kaynağı eğer dünyevî unsurlar haline gelmişse, meselâ, takdir görmek, bir kişiye bağlanmak, nazar-ı âmmede mevki sahibi olmak, benliğini beslemek vs… Bunları bulamadığı her an ise, şevksizlik yaşar... Oysa şevkin kaynağı rıza-ı İlâhî olsa, hiç kimse, hiçbir engel onu yolundan çeviremez…

*Hâsılı; “BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN BAŞI, DÜNYA SEVGİSİDİR…” diyen Rasûlullahın (S.A.V.), ümmetini en çok bu noktalarda uyarması, çağın hastalığının daha çok bu noktadan olacağını göstermektedir...

*Bu hastalığın en etkili tedâvisi, doğru âhiret bilincinin yerleşmesi, kuvvetli iman ve lezzetleri acılaştıran ölümün çok zikredilmesidir. Ancak bu şekilde insan, dünyadaki bağlandığı şeylerin fâniliğini görebilecek ve dünyalıklara hak ettiği kadar değer verecektir…

Yüce Rabbimizin kereminden hem dünyada, hem de ahiretteki bütün güzellikleri dileriz, vesselam.

Hastanede tedavileri süren milletvekili kardeşlerimiz Hasan Bitmez ile Suat Pamukçu’ya Rabbimizden acil şifalar dileklerimizi sunuyoruz...

Bahaddin Elçi.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41