Gönderen Konu: İhtiyaç Kanunu  (Okunma sayısı 67 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
İhtiyaç Kanunu
« : Temmuz 06, 2023, 08:16:28 ÖÖ »


İhtiyaç Kanunu

Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ hiç yoktan (ölçülü, güzel, hikmetle) yarattığı kâinatta/evrende/ her şeyde her an tasarruftadır. Her varlık “var"lığını O'na (C.C.) borçlu.

Varlığını da O’nunla sürdürebiliyor. Her şey O’nunla kaim; O’na (C.C.) muhtaç. Hem de her an... Biz insanlar da öyleyiz. Adımız bile yokken, bizi topraktan/meniden/ spermden en güzel biçimde yarattı, ruh/can verdi.

Bilinen yeteneklerle donattı. Kendisine yeryüzünde “hilafet" verdi kulluk emanetini yükledi. Bu dünya yolculuğumuz sonunda O'na (C.C.) döndürülüyoruz.

Nimetlerden, yaptıklarımızdan da hesaba çekileceğiz.

Ölümle yok olmayacak, başka bir hayata doğacak ve sonsuz/ölümsüz bir “ahiret” hayatı yaşayacağız. Cennet veya cehennemde... Sayamayacağımız maddi-manevi tüm nimetleri veren O (C.C.).

Her şey O’ndan, O’nunla, O’na (C.C.). Nefes alıp, verdiğimiz bile O’nun adıyla (hu, hay) değil mi?


Rabbimiz bizi bu sebepler âleminde hem birbirimize, hem de hepimizi Kendisi’ne muhtaç olarak yaratmıştır. O’nun (C.C.) “ihtiyaç kanunu” dışında kalan hiçbir şey, hiç kimse yoktur. Hem de her anda.

Varlığımız, sağlığımız, huzurumuz, geçimimiz... Her şeyimiz O’nunla...

Her şeyi/isteklerimizi/dualarımızı, işlerimizi Yaratan O (C.C.) Yarattığı her şeyi insan için, insanı da Kendisi için yaratmış. Her şey insanın hizmetinde... Güneş, ay, hava, su, toprak, hayvan, gece, gündüz...

İhtiyaç kanunu ile farklı yeteneklerimizle ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor, yeryüzünü birlikte ıslah ve imar edebiliyoruz.

Birbirimizle ilişkilerimizde ihtiyaç kanunu belirleyici oluyor. Kimlere ihtiyaç duyuyorsak, ona yaklaşıyor, onu önemsiyor, değer veriyoruz.

Açlığımızda gıdaya, hastalığımızda tedaviye/doktora/ilaca, korktuğumuzda sığınacak bir dosta, sevmeye, güvenmeye, refaha, adalete, dayanışmaya muhtacız. İhtiyacı olmayan sadece/ancak Allah Teâlâ’dır.

O (C.C.) Ganiyy ve Samed’dir. İhtiyaçlarımızı da, karşılıklarını da Yaratan O’dur (C.C.). Evrende kâr-zarar, iyilik-kötülük... hiç bir şey O’na rağmen “ol”amaz. O (C.C.) hem Kadir, hem de Muktedir’dir. O’na rağmen, bize kimse yarar da zarar da veremez. Tüm nimetleri Yaratan O iken, neden en çok O’na rağbet edemiyor, yönelemiyoruz? Aradıklarımızı “kul” kapılarında arıyoruz da, O’nun kapısına, yoluna, rızasına, nizamına neden yönelemiyoruz?! Bunun sonuçlarını da yaşıyoruz.

O’nun tabiat kanunlarına da, teşri/hayat kanunlarına da muhtacız. Neden saygı gösteremiyor, kendimize zulmediyoruz.


“Bismillah” “İnşallah” “Biiznillah” “Ya Kâfi”, “Ya Şâfi”, “Hasbiyallah” Veli ve Vekil olarak Allah yeter. “Lâ Faile illallah” “Maşaallah, la kuvvete illa billah”/Allah’ın dilediği olur; Allah’tan başka hiçbir kuvvet yoktur.”

(Kehf/39) “Allah her şeye Kâfidir.” (Zümer/36) “Her şeye Kadirdir” (Mülk/1) ifadeleri O’na ihtiyacımızı ne güzel ifade ediyor.

Yardımı O’ndan istiyoruz. (Fatiha/5)

Yaratılmışların şerrinden O’na sığınıyoruz. (Felak, Nas)

Şeytanların şerlerinden O’na sığınıyoruz. (Euzu besmele, Nas)

Her şey O’nun adı, dilemesi, izni, yardımı, yaratması, kudreti... ile olabilir. (Besmele)

Allah’tan başka hiçbir kuvvet yoktur. (Kehf/39-44)

Hiçbir kimse Allah’ın yardımı olmadan bir şey yapamaz.

O’na itaatimiz, isyandan korunmamız O’nun yardımıyla.

Kendimize bile yarar ve zarar veremeyiz, O dilemedikçe. (Yunus/49, Araf/188)

Allah dilemedikçe, biz dileyemeyiz.(İnsan/30, Tekvir/29)

Allah dilemedikçe iman da edemeyiz. (Yunus/100)

Güvenlik, huzur, refah şükürle/itaatle mümkün (Nahl/112)

Güzel bir hayat, iman ve salih amellerle mümkün (Nahl/97)

İstiğfarlar, tevbelerle güzel bir hayat mümkün (Hud/3,52)

Allah Teâlâ’nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur; ihtiyaçları karşılayandır. Her şey O’na muhtaçtır.  (İhlas/2)

O bize yardım etmezse, bize kimse yardımcı olamaz.

“Cümle işler Halik’ındır; kul eliyle işlenir.”

O bize yardım ederse, kimse engelleyemez; kimse bizi yenemez.

O’nun verdiğini kimse engelleyemez; vermediğini de kimse veremez.

Allah Teâlâ’nın yardımı ancak O’nun yolunda olduğumuzda, O’na kulluk/itaat ettiğimizde (Fatiha/5) ve O’nun dinine yardım ettiğimizde gelir. (Muhammed/7)

Dualarımız; acziyetimizin, muhtaç oluşumuzun ifadesi değil midir? Kullardan istemek zillet, Rahman’dan istemek ise izzettir.

Samed olan Rabbimiz her ihtiyacımıza KÂFİ iken, neden, başka yollarda/kapılarda, zilletteyiz?

“Kur’an varken, nereye gidiyorsunuz?” (Tekvir/26)

Bu ilahi çağrıya icabetten başka çaremiz yok, vesselam.

Bahaddin Elçi.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41