Gönderen Konu: Kulluk Kimliğimiz  (Okunma sayısı 607 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Kulluk Kimliğimiz
« : Kasım 16, 2023, 07:35:20 ÖÖ »


Kulluk Kimliğimiz

*Zamanımızda şirk, ırkçılık, tefrika, vehn vb. yıkıcı manevi/ kalbî hastalıklarımız, virüs gibi gittikçe yayılıyor. Ne yazık ki, ortamımız, şartlarımız bu hastalıklarımızı üretip, büyütüyor da. Önleyici hukuktan, ahlaktan, eğitimden uzaktayız...

Bunlardan “şirk” hastalığımızı “oku”mak istedik…

*Cennet için, zulüm/ şirk bulaşmamış sahih bir imana ihtiyacımızın olduğunun farkında bile değiliz. Bu nedenle, lehimize ve aleyhimize olan hükümleri bilmek zorundayız…

Dinimizin temeli/özü olan tevhidi, doğru olarak bilmeye, anlamaya ve uygulamaya çok muhtacız.

*Doğru tercihlerimizin yararlarını, yanlış tercihlerimizin de zararlarını hem bu dünyada hem de ahirette görüyoruz, göreceğiz.

*Bedenlerimizin hastalıklarını kolay anlıyor ve tedavi ihtiyacını duyuyoruz. Ne var ki bundan daha önemli olan manevi/ kalbî hastalıklarımız gizli olup, farkında bile olmayabiliyoruz. Bunların da en tehlikelisi/ zararlısı ve yaygın olanı “şirk”tir. Ebedi/ ahiret hayatımızı cehenneme çevirir, maazallah…

*İnsanlar için iki seçenek var: Ya Rahmân'a, veyahut da tağuta/şeytana kulluk/ ibadet edilir.

*İki devletle de vatandaşlık/aidiyet/kimlik ilişkisi mümkün iken, Rahmân'a kullukla (tevhid) beraber tağuta kulluk batıl (şirk) olup, affedilmez en büyük günah ve zulümdür. (Nisa/48,116, Lokman/13).

*Dini/kulluğu seçme hak ve özgürlüğüne sahibiz. (Bakara/256).

*Kelime-i tevhid/şehadet ile tağutu (şirki,) reddedip, (mümin/Müslüman) kimlik beyanında bulunuyoruz.

*Tevhidimizle, Fatihamızla (5), ezeldeki sözümüzü/ahdimizi yeniliyoruz. (Araf/172)

Allah Teâlâ'nın emir ve yasaklarını engelleyen, aykırı hükümler koyarak insanları itaate çağıran, zorlayan her şahıs, her ideoloji, din puttur; tağuttur. Rububiyet iddiasıdır. Allah'tan başkasının rabb olarak kabulüdür.

Bu ise, şirk olup, affedilmeyen en büyük günah ve zulümdür. (Bakara/256, Fatiha/5, Nisa/ 48, 116. Tevbe/31. Araf/172. Nahl/36, Lokman/13, Yasin/61. Zariyat/56. Kafirun/2. Nas/1-3) La mabude illallah. La rabbe illallah...

*KULLUK, KİMLİKTİR; nasıl ki, T.C. vatandaşlığı kimliği, bizi devlet kanunlarına bağlıyorsa, bunun gibi, "kulluk" kimliğimiz de bizi ilahi düzene/şeriata/kanunlara bağlar. Kulluk da vatandaşlık da bir bütündür. Bölünemez, parçalanamaz… Her yerde, her işte, her zaman, her konuda...

*Sınav için yolcu ve misafir olarak bulunduğumuz dünya hayatımızda sadece Allah Teâlâ'yı rabb olarak kabul edeceğimize, tağutlarınkini reddedeceğimize dair ezelde/ruhlar âleminde söz vermişiz; "işittik, itaat ettik” demişiz. (Araf/172) Bu sözümüzle deneniyoruz. Sözüne sadık olanlar kazanacak, ahdini bozanlar da kaybedecek.

*Cin şeytanları ile insan şeytanları; insan ve İslâm düşmanlığının gereği olarak, insanları, tek hak din olan İslam'ın dışındaki batıl dinlere/yollara ideolojilere/hayat tarzlarına, ilkelere, ölçülere çağırır, yönlendirir…

*Gökten ve yerden rızık verenin, kulakları ve gözleri yaratanın, ölüden diriyi, diriden de ölü çıkartanın, evrendeki bütün işleri bir düzen içinde YÖNETENİN ALLAH olduğunda inanmak, "mümin" olmak için yeterli değil; aynı zamanda tağutlara itaatten/rab edinmekten/ kulluktan kaçınmak; sadece, Allah Teâlâ'nın rububiyet yetkisini kabul etmek bizi yönetmesine/ hayatımızı düzenlemesine/ emir ve yasaklarına, hükümlerine, ilkelerine, ölçülerine de itiraz etmemek/ beğenip, kabul etmek de şarttır. Aksi takdirde "mümin" değil, "müşrik"lerden oluruz, maazallah. (Tevbe/31, Yunus/31) La rabbe illallah, La mabude illallah..

*Allah Teâlâ’nın; her şeyi/evreni yaratıp, yaşattığını, muhteşem/ mükemmel/adil bir nizamla yönettiğini gördüğü halde, hayatımızı düzenlemesine itiraz edebilmek, akıl işi midir?! Rabbimizin bize teklif ve tavsiye ettiği düzeni/dini tabiat/kevnî düzeni gibi muhteşem, ekmel, üstün ve eşsizdir...

*Kur'an’da; Allah Teâlâ’dan başkasına kulluk edilmemesi için, ihtiyacımız olan her şey, her misal açıklanmıştır. (Maide/3. Hud/1-2, En'am/38, Nahl/89, Kehf/54, Rum/58, Hac/67)

*Kulluk sözleşmemizi rabb ismiyle yaptığımız gibi, dualarımızı da daha çok rabb ismiyle yaparız ve kabirde de "rabbin kimdir?" Sorusuna muhatap oluruz.

*Allah Teâlâ kendisini âlemlerin rabbi, arşın rabbi, insanların Rabbi olarak tanıtıyor. Kur'an’da Allah zat isminden sonra en çok rabb ismi geçiyor. (969)

*Her ümmete; tevhide/ İslam'a çağıran, tağuttan sakındıran bir peygamber gönderilmiştir. (Nahl/36)

*Bu kulluk taahhüdümüze aykırı olarak, Allah'tan başkalarını rabb edinirsek, affedilmez en büyük günah/zulüm olan şirke düşmüş oluruz. (Tevbe/31, Lokman/13, Nisa/48, 116, 119)

*Haram ve helalleri tespit hak ve yetkisi, Allah Teâlâ’ya ve Rasulune aittir. Peygamberlerin bile, haramları helal, helalleri de haram kılma yetkisi yoktur.

*Kur'an’dan yüz çeviren topluma, Allah Teâlâ dünyada her türlü sıkıntıyı/ darlığı, şaşkınlığı, mutsuzluk verir... (Taha/123-124

*Başımıza gelen bütün belalar, günahlarımız nedeniyledir... (Şura/30)

*Allah'a ve Rasulune muhalefet edenleri, Allah Teâlâ zillete düşürür. (Mücadele/5, 20)

*Şükreden topluma; Allah (C.C.) huzur, güvenlik ve refah verir. Nankörlükte ise, korku ve geçim sıkıntısı sarar. (Nahl/112)

*İman edip, salih amellerde bulunan kavme, Allah Teâlâ’nın hükümranlık/izzet/ iktidar ve güvenlik vaadi var. (Nur/55)

*İmanla salih amel işleyenlere, dünyada da güzel bir hayat vaadi var… (Nahl/97)

Sahih imanla huzuruna dönebilmeyi, Rabbimizin kereminden umuyoruz, vesselam.

Bahaddin Elçi.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41