Gönderen Konu: Mümin ve Bal Arısı  (Okunma sayısı 86 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5783
Mümin ve Bal Arısı
« : Ağustos 17, 2023, 07:29:46 ÖÖ »


Mümin ve Bal Arısı

*Allah Teala; her şeyi hikmetle, en güzel şekilde, zıddıyla, çift ve ölçülü/dengeli yaratmış, kâinata/evrene de, insanlara da eşsiz, muhteşem bir düzen/kanun ve mizan koymuştur. O’nun düzeni de, ölçüleri de özgün ve üstündür. Bizler de Müslümanlar olarak, O'nun (c.c) yasalarına, ölçülerine uygun davranmalı, aykırı düzen, ilke, yasa ve ölçüleri/değerleri reddetmeliyiz.

Her şeyi yoktan yaratan Allah Teala’nın yarattıklarını farklı değerlendirmesine karşıt ölçme ve değerlendirmeler, tağutluk/kulluk haddinin/sınırının aşılmasıdır, rububiyet sınırının ihlâlidir. Bu ise affedilmez en büyük zulüm/şirktir. (Nisa/48, 116 Lokman/13, Hucurat/1, Ahzab/36)

O’nun (c.c) düzeni/yolu/yasaları/ilkelerine, ölçülerine aykırılıklar, karşıtlar, kimin haddine?

*Rahman’ın dinine/düzenine/yoluna/sözlerine hükümlerine, ilkelerine, ölçülerine aykırılık kulluk sınırlarının aşılmasıdır. Değerli ve önemli olanlar O’nun (c.c) bildirdikleri, değerli kıldıklarıdır. Muhalif söz, hüküm, değerlendirme kullukla bağdaşmaz. (Hucurat/1, Ahzab/35)

İnsanların en değerlileri/üstünleri peygamberlerdir.

Sonra onlara inanıp destek olanlar derece derece... Sıddıklar, şehitler, salihler... (Nisa/69) Bunlar, insanlara hizmet eden, yararlı olanlar, güvenilen, hayra çağıran, iyilikleri emreden, kötülükleri menedenler, iyilikte, hayırda yarışanlar, zulme/ifsada karşı konumlananlar, müttakiler, ıslaha/adalete, imara çalışan müminlerdir.

En zararlıları/şerlileri de tağutlar, zalimler, müşrikler, kâfirler, münafıklar, bozgunculardır.

Müminleri Resulullah (S.A.V) “bal arısına” (Nahl/69), “hurma ağacına”, “ altın madenine” benzetmiş. Arı; gayet temiz ve güzel şeyleri yer, temiz ve güzel ortamda dolaşır, konar. Temiz ve güzel, yararlı şeyler (bal) gıda, ilaç üretir. Ama kırmaz, bozmaz düzeni. İnsanlara bal üretir, ücretsiz sunar. Çalışkan ve temizdir. Herkese yararlıdır. Hiyerarşik düzene uyar.

*İnsanların en üstünü müttakiler/emir ve yasaklara riayet edenlerdir. (Hucurat/13)

*İnsanların hayırlıları, onlara yararlı olanlar, hizmet edenler. (S.A.V)

*Allah’a kulluk yapmayanın değeri yoktur. (Furkan/77)

*“Kimseye yararı olmayanlar ölülerdendir.” (Hz. Ali (k.v))

*“Bir topluma hizmet eden, o toplumun efendisidir.” (S.A.V)

En yararlı da, zararlı da olabilen “esfele safilinle alayı illiyyin” arasındaki insandır. (Tin)

“Mümin, Rahman katında Beytullah’tan daha değerlidir.” (S.A.V)

*Arı vahye mazhar. Vahiyle bal üretiyor olduğundan, her şeyi güzel yararlı, düzenli...

İnsan da, vahye uyduğunda düzene, adalete, saadete (huzur, güven ve refaha) ulaşabilir. (Nahl/112)

Bal, tüm insanlara gıda/şifa, Kur’an da müminlere şifadır. (Nahl/69, İsra/82)

Bal arısı ne kadar yararlıysa, düşmanı eşek arıları da öylece zararlı/teröristtir.  Öldürür, bozar, yıkar tüketir...

İnsan; Rahman’a uyduğunda bal arısı gibi yararlı, şeytana uyduğundaysa eşek arısı gibi zararlı olabiliyor.

*Hurma ağacı; yeşil yapraklarını hiç dökmez, her şeyi yararlıdır. Görüntüsü güzeldir, gölgesi de süreklidir. Hayvansal gıdaya yakın yararlı bir meyvedir.

*Altın gibidir; ateşte bozulmaz, eksilmez, çamurda/çöplükte de değerini yitirmez, temizdir, pas tutmaz, zamanla bozulmaz.

Müminin konuşması/sözleri bal gibi tatlı, yararlı olmalı. Temiz (her şeyi içi-dışı, kazançları) nezaketli, cömert, üretken, veren el, yük olmamalı; bencil değil, çalışkan, paylaşmacı/dayanışmacı

*Dünya gezegeninde sınavdayız. (Bakara/156-157, Kehf/7, Enbiya/35, Mülk/2, İnsan/2) Korkularla, açlıkla, mallardan, canlardan, ürünlerden eksilmeyle; amellerimizle, hayır ve şerle, güzel ameller yarışıyla; imtihanda/sınavda deneniyoruz. Bu sınavı/yarışı, hak/doğru yolda/İslam olanlar/iman ve salih amellerde koşanlar kazanacak; başka batıl/sapık yollarda olanlar ise kaybedecekler... Kazananlar, müttakiler olacak...

Tercihlerini doğru yapanlar, emanetlere riayet edenler, nimetlere şükredip mihnetlere sabredenler kazanacak. Cennet de, cehennem de burada kazanılıyor. İkisine de buradan yollar var. İki yol da gösterilmiş; akıl/irade-i cüz’iye/seçme yetenekleriyle/iyi veya kötüden birini seçme kuvvetiyle, hidayetçilere veya sapıklara uyma tercihleriyle baş başayız.*İnsan yeryüzüne Rahman’ın “halifesi” (Bakara/30)/ vekili/şerefli kulluk göreviyle, “mükerrem”, “ahsen-i takvim” (Tin) yaratılmış, yeryüzü de kendisine, hizmetine/tasarrufuna sunulmuştur. Emanetlere riayeti emredilmekte, hıyaneti de yasaklanmakta... Halife olarak yeryüzünde adalet sağlanacak, imar yapılacak. (Hadid/25, Nahl/90, Hud/61)

İnsanın önünde gerçekte iki yol var: Kendi özgür irademizle ya Rahman’ın hak yolu İslâm’a girerek/seçerek onda yürür; dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşabiliriz. Veyahut da tağutun/şeytanın batıl yollarından birisini seçerek, dünya ve ahiret hayatımızı karartırız. (Nahl/97, Nahl/112, Taha/123-124)

İnsanı da yarattıklarının çoğundan üstün kıldı. (İsra/70)

Gece, gündüz, güneş, ay, bitki, hayvan, maden vb. her şey insanın hizmetine sunuldu.

*İzzet/üstünlük/şeref, ancak Allah’a, Resulü’ne ve müminlere mahsus (Münafikun/8), egemenliğin maliki her şeye Kadir (Mülk/1) Allah Teala, dilediğini aziz, dilediğini de zelil eden (Al-i İmran/26) iken, neden milyarlarca Müslümanlar olarak zilletteyiz, iki yüz yıldır?! Çağımızın bu zor sorununun cevabını Kur’an’dan ve Resulullah’tan (S.A.V) öğreniyoruz:

*Allah’a ve Resulü’ne muhalefet edenler, öncekilerin alçaltıldıkları gibi alçaltılacaklardır. (Mücadele/5,20)

*Allah Teala’nın vaadi var: İman edip salih amellerde bulunanları, öncekileri hükümran/aziz kıldığı gibi, onları da yeryüzünde hükümran/aziz kılacak, İslâm’ı mutlaka kendileri için iktidar yapıp, sağlam temellere oturtacak ve onları korkularının ardından tam bir güvene erdirecektir... Çünkü onlar, hiçbir şeyi bana ortak koşmadan kulluk ederler... (Nur/55)

*Kur’an (hükümlerinden)dan yüz çeviren topluma dünyada da dar bir geçim/sıkıntılı bir hayat var. (Taha/124)

*Toplum itaat/şükür yerine nankörlüğü tercih ederse, korkulara, geçim sıkıntılarına düşer. (Nahl/112)

*Resulullah (S.A.V): Kur’an, semadan yeryüzüne asılmış/indirilmiş Allah’ın ipidir. Ona tutunanı Allah aziz eder, yüceltir. Terk edeni de zillete düşürür; parçalar.”

Ve Rabbimiz soruyor/uyarıyor: “Nereye gidiyorsunuz?” (Tekvir/26) İki yüz yıldır, Kur’an’dan yüz çevirip, izzeti Batı yollarında/kapılarında aramada ısrarcıyız.

O halde yeniden izzet için istiğfarlarla/tevbelerle Rahman’ın kapısına sığınmak zorundayız, vesselam…

Bahaddin Elçi.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41