Gönderen Konu: Tevhit Sözleşmemiz 1  (Okunma sayısı 85 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5823
Tevhit Sözleşmemiz 1
« : Ekim 20, 2022, 11:21:14 ÖÖ »
Tevhit Sözleşmemiz  1

Sözlerin ve sözleşmelerin en değerlisi, önemlisi ve üstünü, “Lâ ilahe illallah” (Muhammed/19)

“Muhammed Resulullah” (Fetih/29) tevhit/şehadet sözleridir.

“En değerli ilim de tevhit ilmidir.”

İslâm’ın özü, çekirdeği, temeli olan tevhit; hilafet (vekâlet) ve kulluk sözleşmesidir; Allah Teâlâ ile insanlar arasında...

Tüm peygamberler tevhitle gönderilmiş, insanları tevhide çağırmışlardır. (Nahl/36)

İnsanlar üzerinde hükmetmek, emir ve yasak koymak hak ve yetkisi, ancak Allah Teâlâ’nındır.

Tevhit; kulluk, kimlik beyanı, namaz da tevhit eylemidir.
Tevhit; uluhiyet/rububiyet ile ubudiyet (kulluk) arasındaki sözleşmedir. Bir tarafta âmir (emirler), öbür tarafta memurlar (insanlar).

Bu sözleşmenin bir özelliği de, tamamen insanların lehine, yararına olmasıdır. Yaratan olarak yararımıza olan şeyleri emretmiş, zararlı olanları da yasaklamıştır.

Allah Teâlâ insanı “ahsen-i takvim” (Tin/4) üzere “eşref-i mahlûkat”, mükerrem yaratmış, esmasına mazhar kılmış, yeryüzüne -“hilafet” (Bakara/30) ve “kulluk” şerefiyle, göreviyle “emaneti” yükleyerek (Ahzab/72)- sınav için (Mülk/2, İnsan/2) göndermiştir.

Hilafet göreviyle yeryüzünde Allah Teâlâ’yı temsilen, O’na (C.C.) vekâleten, O’nun (C.C.) adına, O’nun (C.C.) hükümleri, buyrukları çerçevesinde yeryüzünde tasarruf edecek ve adaleti sağlayacak...

Vekâlet, kulluk sınırlarının dışına çıkmayacak. Yeryüzündekilere âmir, Allah Teâlâ’ya kul (memur)...
Hilafet; Allah Teâlâ ‘ya kullukla, ümmete O’nun (C.C.) adına hükümdarlık arasında bir makamdır.

Rabbimiz/Rahman, bize okumayı, kalemle yazmayı (Alak/1-5) ve beyanı (konuşmayı) öğretti. (Rahman/3) Bu nimetlerin şükrü, ancak itaatle, bu emanetlere riayetle ve şükürden acziyetimizi idrak ve ifadeyle -lütufla- ödenebilir.

Rabbimizin bize ihsan ettiği sayısız nimetlerinden birisi de konuşma/söz söyleme nimetidir; bu yetenek de ötekiler gibi emanettir. Emanetlerin, emanetleri verenin iradesine uygun kullanılması sorumluluğumuz; kulluğumuzun gereği... Dilimiz doğruyu söyleyecek, sözleşmelere vefa gösterilecek (farz). Yalandan, yalan şahitlikten, aldatmaktan, gıybetten, sövmekten, alay etmekten, yararsız konuşmaktan vb. kaçınacak; sözleşmelerimize/anlaşmalarımıza riayet edilecek.

Sözlerimizden, sözleşmelerimizden sorgulanacağız; zaten kaydediliyor. (Kaf/18)

“Dil, kalbin tercümanıdır.” “Dilin yarası, kılıç yarasından daha acıdır.” “Söz zarf, anlamı mazruftur. Zarfı mazruf içindir. Sözler anlamların kabı, elbisesi gibidir.”

Rabbimizle yaptığımız “kulluk” sözleşmemizle (Araf/172) sınav için dünyaya indirilmişiz. (Mülk/2, İnsan/2) Yeryüzü O’nun (C.C.) mülkü. Orada O’nun (C.C.) rızasına, hükümlerine uygun bir hayat sürmek sorumluluğundayız. Emanetçi, misafir, yolcu gibi yaşamak... Yeryüzünü de imar etmek...

Bu taahhüdümüzü sözleşmemizi; kelime-i tevhidimizle/şehadetimizle anarak ifade, ikrar, ilan ve tekrar ediyoruz: Rabbimize olan ahdimizin üzerindeyiz. Biz, tevhitle O’nun (C.C.) egemenliğine/hâkimiyetine/kulluğuna giriyor, tağutlarınkini reddediyoruz. O’nun (C.C.) rızasına, emir ve yasaklarına uygun bir hayat sürdürmeyi taahhüt/kabul etmiş oluyoruz. O’nun (C.C.) dini/İslam’ı (yolunu, hayat tarzını, düzenini, emir ve yasaklarını, ölçülerini, ilkelerini, sözlerini, hükümlerini) beğeniyor, seçiyor, kabulle, tağutlarınkini de reddediyoruz. “Lâ ilahe illallah Muhammedür Resulullah.”

Bu taahhüdümüzü; günde beş vakitte (namazda/Fatiha/5) 40 kez, “Ancak sana kulluk eder, senden yardım isteriz”, namaz dışında hayatımızın her alanında (ailede, toplumda, ticarette, hukukta, siyasette, eğitimde, uluslararası ilişkilerde...) anıyor ve ifaya çalışıyoruz.

Bahaddin Elçi.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5823
Ynt: Tevhit Sözleşmemiz 2
« Yanıtla #1 : Ekim 20, 2022, 11:25:49 ÖÖ »
tevhit sözleşmemiz  2
 
Kulluk, vatandaşlık gibi siyasi, hukukî bir bağlılıktır; bölünemez, hayat gibi...

Biz; itaat/kulluk taahhütlerimizi yerine getirirsek, Rabbimiz de bize “cennet” vaadini yerine getirecek. Burada en çok dikkat etmemiz gereken, Rabbimize kullukta hiçbir şeyi, kimseyi ortak koşmamaktır. Çünkü “şirk en büyük zulümdür”. (Lokman/13) Hem de affedilmeyecek en büyük günah (Nisa/116, 36).

Resulullah (S.A.V.): ”Ya Muaz! Allah Teâlâ’nın kulları üzerindeki hakkı nedir? “Allah ve Resulü bilir” cevabından sonra Resulullah (S.A.V.); “Sadece Allah’a kulluk edip, O’na (C.C.) kullukta ortak koşmamaktır. Kulların Allah Teâlâ’da olan hakları da ‘şirksiz kulluk’ karşılığında cennettir” buyurmuş.

“Dil doğru olmadan kalp de doğru olmaz. Doğru söz cennete götürür.” “Münafıklığın alâmeti üçtür: Yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete hıyanet.” “Ahde vefa imandandır.” (S.A.V.)

Rabbimiz; gerek kendisine, gerekse insanlara verdiğimiz sözleri ifa etmemizi emrediyor.” (Maide/1) Rabbimiz; kendisine “elestte” verdiğimiz sözümüzü dünyalıklara satmayın... (Nahl/95) buyuruyor. Yine ezelde kendisine verdiğimiz: “İşittik, itaat ettik” andımızı bize hatırlatarak, uyarıda bulunuyor. (Maide/7)

“Allah’ın üzerimizdeki gerek (İslâm) nimetini, gerekse ‘işittik, itaat ettik’ dediğiniz zaman O’na (verdiğiniz) andınızı hatırlayın. Allah’ın emrine uygun yaşayın...” (Maide/7) Müminlerin, elest bezminde ruhların “kâlû belâ” (evet, Rabbimizsin) demeleri ile inanıp, söylediği şehadet kelimesi ve: “Ya Rabbi dinledik ve itaat ettik” ifadeleriyle, O’nun (C.C.) hâkimiyetine girmeye ve İslâm’a uygun yaşamaya söz vermeleri demektir. Allah Teâlâ, bu ahdi hatırlatmaktadır... (Feyzul Kur’an, sh/ 107)

Zariyat/56’da: “Cinleri de insanları da sadece/ancak kendisine (şirksiz) itaat için kulluk sorumluluğumuzla yarattığını” buyuruyor.

Nahl/36’da: “Sadece Kendisine kullukla, tağutlara kulluktan kaçınmamızı (tevhit)” tebliğ eden peygamberler gönderdiğini, buyuruyor.

En’am /82’de “iman edip de, imanlarına zulüm (şirk) karıştırmayanların korkudan emin olanlardan, doğru yolu bulanlardan” oldukları zikredilir.

Yusuf/106’da “insanların çoğunun Allah’a şirk koşarak inandığı” zikredilir.

Araf/172’de Allah Teâlâ ile ruhlar âleminde/bezm-i elestte yaptığımız kulluk sözleşmesiyle, O’nun (C.C.) egemenliğini seçmişiz, tağutlarınkini reddetmişiz. Yeryüzünde Allah’ın iradesine/hükümlerine uygun bir hayat yaşamaya söz vermişiz. “Kulluk, Allah Teâlâ’nın hüküm ve hâkimiyetine teslimiyetle gerçekleşir.” (Feyzul Kur’an, Yusuf/40)

Araf/54: ”Yaratmak da, emretmek (hak ve yetkisi) de ancak/sadece yüceler yücesi âlemlerin Rabbine aittir...”

“İnsan; emaneti (kulluk, hilafet, ilahi teklifleri emir ve yasakları) yerine getirme sorumluluğunu yüklendi.” (Ahzab/72)

Allah sadece kendisine kulluk etmemizi, şeytana kulluktan kaçınmamızı emrediyor. (Yasin/59-61)

“Sözü doğru olanın, özü de, işi de doğru olur.” (Elmalılı Hamdi Yazır)

Düşmanlarla yapılan antlaşmalara da riayet sorumluluğundayız. Allah adına yapılan biat/beyatlara (siyasi, ahlâki itaat) da uymak sorumluluğundayız. (Fetih/10)

İttika eden, doğru söz söyleyenlerin, amellerinin de düzeltileceği ve affedileceği, buyruluyor. (Ahzab/70-71)

Rabbimiz; şeytana kulluk etmekten kaçınmamızı, sadece/ancak kendisine kulluk etmemizi, doğru yolun kendi yolu olduğunu, buyuruyor. (Yasin/59-61)

Rabbimizin sonsuz kereminden, lütfundan; tevhidin ilmini, marifetini, şuurunu, nizamını ve ahdimizi bozmadan tevhit üzere kendisine dönmemizi diliyoruz, vesselam.

Bahaddin Elçi

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41