Gönderen Konu: İslam İnsan Kadın  (Okunma sayısı 114 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 631
    • www.fanidunya.net
İslam İnsan Kadın
« : Haziran 08, 2023, 03:18:34 ÖS »


İslam İnsan Kadın

İslam; getirdiği emirler, yasaklar ve prensiplerle insanlara belli bir dünya görüşü kazandırma misyonu edinmiştir. Dünya ve dünyevi olaylar karşısında insanların nasıl bir tutum ve eylem içinde bulunacaklarını belirlemiştir.

İnsanların dünya işlerini tanzim etmek için hukuk kuralları konulmuştur. Fakat bu kurallar şayet ahlak zemininden uzaksa veya uhrevi bir karşılığı yoksa yaptırımı da o denli az olmaktadır. Sonuçta adına “beşeri hukuk” denilmektedir. İslam ise öyle değildir. O, hukuk terazisinin bir kefesine hakları ve vazifeleri koyarken diğer kefesine de ceza ve mükafatı koymakta, bunu hem dünyevi hem de uhrevi olarak görmekte, kaynağını Cenab-ı Allah’tan almakta ve ahlak zeminine oturtmaktadır.

İslam hukuku erkeğe de kadına da birtakım hak ve vazifeler yüklemiştir. Örneğin kadın için evinin işlerini görmek, çocuklarıyla ilgilenmek gibi bu ve buna benzer vazifeler verilmişken erkeğe de çalışıp kazanmak ve ailesine helal yoldan rızık getirmek görevi verilmiştir. Tabii bu; her zaman ve mekanda ve her türlü şartlar altında böyle olacak demek değildir. Bunun istisnaları da olabilir. Bazı şartlarda geçici olarak kadın, erkeğin görevini üstlenebilir. Erkek de kadının görevini üstlenebilir. Örneğin sağlığı yerinde olmayan bir baba, evde çocuklarıyla ilgilenirken bir anne de evin geçimi için çalışma durumunda kalabilir.

Günümüzde kadınlar aleyhine gerçekleşen pek çok üzücü hadiseye şahit olmaktayız.

Peki, bu tür hadiseler sadece ülkemizde mi olmakta? Elbette ki hayır… Kadınlara karşı işlenen bu cürümler ve bunların nedenleri ile alakalı olarak medya organlarında pek çok yazılar yazılmakta ve söylenmekte. Peki, çözüm olarak gözden kaçırılan bir şey yok mu? Elbette var:

O da inandığımız ancak yaşamaktan kaçındığımız İslam ve onun erkek ve kadın için çizdiği hayat modeli…

İslam’ın kadına ve onun korunmasına nasıl önem verdiğini anlayabilmek için dünyaya göz atmamız gerekir. Örneğin Hindistan’da kadına karşı şiddet, baskı, her türlü aşağılama kutsal bir kılıfla insanlara telkin edilir. Bundan dolayıdır ki Hindular kadınlara zulmetmeyi, onları aşağılamayı bir ibadet olarak görürler. Kadınların mülk edinme hakları yoktur. Boşanma hakkı sadece erkektedir. Eski Çinlilerce kadın kocasının kölesi sayılırdı.

Kocası ve çocukları ile yemeğe oturamaz, ayakta durur ve onlara hizmet ederdi. Kadın insan bile sayılmaz, ona ad takılmazdı. Erkek çocuklar makbul sayılır fakat kız çocuklar kötü hayvan isimleriyle anılırdı. Sözde uygarlığın beşiği olarak görülen Antik Yunan’da ise kadın hemen hemen kölelerle bir tutulmuştur. Tüm miras erkek çocuklara aitti. Bir erkeğe söylenebilecek en büyük küfür ise ona “kadın” demekti. Bu aşağılamaların ötesinde de kadın, tüm kötülüklerin kaynağı olarak kabul ediliyordu. Bizans da kadınların tanık olarak mahkemeye çıkmasını ya da ifade vermesini yasaklamıştı. Yahudilerin her sabah tekrar ettikleri dualarında, “Beni kadın yaratmadığın için sana hamdolsun” cümlesi geçmekteydi.

Hristiyanlıkta kadın büyük günahın kaynağı olarak görülüyordu. Kadın, Hristiyanlığa göre ayıplı ve kabahatli olup günahı onu yeryüzüne indirmiştir. Yirminci yüzyılda, 1938’lerde Fransız Medeni Kanunu’nda “kadınlığı” sorumluluğu sınırlayıcı bir sebep olarak kabul eden maddeler bulunmaktaydı. Bunlar İslam’ın dışındaki sistemlerin kadına bakış açısını özetleyen birkaç cümle. Elbette bunun daha fazlası da yazılabilir ancak bu kadarı kafi.

İSLAMİYET’TE KADIN

İslam, insana insan olduğu için değer vermiştir. İslam dini; kadın ve kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadına, hiçbir sistemin veremediği bir değeri vermiştir.

Kuran-ı Kerim erkeklere ve kadınlara hitap etmiştir. Hatta kadınlar ile ilgili önemli konuları ihtiva eden “Nisa suresi” de onların adını taşır.

Yüce Allah, kadın ve erkek ayrımı yapmadan İslam Peygamberi Hz. Muhammed’i (s.a.v) bütün insanlığa göndermiştir. Kadının her şeyden önce insan olduğu ve başta yaşama hakkı olmak üzere birçok temel haklarının bulunduğu bizzat Rasulullah (s.a.v) tarafından ifade edilmiştir. Veda Hutbesi’nde, “Kadınlar hususunda Allah’tan korkun. Siz onları Allah’ın emaneti olarak aldınız.” (Müslim, Hac, 19) buyurarak Efendimiz (s.a.v) erkekleri kadınlar konusunda ikaz etmiştir.

İslam; bir insan olarak erkeğe tanıdığı temel hakları kadına da tanımıştır. Buna göre; hayat hakkı, mülkiyet ve tasarruf hakkı, kanun önünde eşitlik ve adaletle muamele görme hakkı, mesken dokunulmazlığı, şeref ve onurun korunması, evlenme ve aile kurma hakkı, özel hayatının gizliliği ve dokunulmazlığı, geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Kadın her türlü ticari, zirai, sınai faaliyetlerde bulunabilir. Dilediği kadar mal edinebilir. Malını erkeklerle aynı şartlar altında dilediği gibi tasarruf edebilir. Her türlü borç ilişkilerinde taraf olabilir. Kefil veya vekil olabilir. Kendisini temsil edebilecek kişiler tayin edebilir ve daha niceleri...

Yukarıda ancak bir kısmını sayabildiğimiz kadına tanınan özelliklerin, hak ve hürriyetlerin yanı sıra İslam; kadın için bulunması gereken yeri de belirtmiş, onun özel durumuna binaen tedbirler almıştır. Onun giyiminin nasıl olması gerektiği, yolculuğunu nasıl yapacağı, evdeki mesaisi ile dışarıda bulunması gereken zamana dair getirdiği düzenlemeler kadının; dış dünyadan, art niyetlerden muhafazası içindir. İslam’ın kadın için tesis ettiği konum; onun fıtratına uygun, güvenlik veren ve onu küçük düşürücü şartlara karşı koruyucu mahiyettedir. Bu yüzden bugün kadına karşı şiddetin çözümü için alınacak tedbirler içinde, bir hukuk kuralları bütünü olarak İslam’ın sözü öncelenmelidir.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41