Gönderen Konu: Hz. Lut Kavminin Helak Sebebi  (Okunma sayısı 83 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Hz. Lut Kavminin Helak Sebebi
« : Kasım 06, 2023, 07:29:24 ÖÖ »


Hz. Lut Kavminin Helak Sebebi

Bir gencimiz soruyor: Lut kavminin helak edilmesi eşcinsellikten değil, müşrik olmalarındandır. Bugün eşcinsel olan Müslümanlar da var. Neden eşcinselliği sapma görüyorsunuz?

Sorunun içinde o kadar çok düzeltilmesi gereken husus var ki nereden başlayacağımı bilemiyorum.

Hocam, sondan başa doğru gitsek sanki daha iyi olacak. Çünkü işin esasını eşcinselliğin özü itibarıyla kötü olup olmaması oluşturmakta sanki.

Çok doğru. Benim de aklımdan o geçiyordu. Sorudaki her üç önermenin odak noktasını eşcinsellik oluşturmakta. Matüridî’ye göre, “Bu konuda ilahi bir yasaklama olmasa bile akıl bu tür sapmayı haram kılardı.” (Matüridî, Te’vilât, II, 256, 542; III, 58.) Demek ki bu konu sadece din tarafından değil, akıl bakımından da çirkin görülmektedir. Bakıldığında Yüce Allah insanı kadın ve erkek cinsiyetli olarak yaratmıştır. İnsanın üremesini ve neslinin devamını da iki zıt cinsiyetin birlikteliğine bağlamıştır. Öyleyse insanın kadın ve erkek olarak yaratılmasının ve aralarında cinsel birliktelik oluşmasının hikmeti insan neslinin devamını sağlamak içindir. Zıtlıkları ortadan kaldırdığınızda veya zıtlar arasındaki cinsel ilişkiyi sekteye uğrattığınızda insanlığın devamı tehlikeye girer.

Bu söylediğinizden zıt cinsiyetler arasındaki cinsel ilişkinin serbest olduğunu mu anlayalım?

Hayır, asla! Bu birlikteliğin de belli kurallar çerçevesinde olması gerekir. Amaç insanlığın devamı olduğuna göre, doğan çocuğun hayatta kalması ve sağlıklı yetişmesi için iki şart vardır: Güvenlik ve bakım. Bunun için belli kurallar çerçevesinde oluşmuş kurumsal bir yapıya ihtiyaç duyulur. Bu yapının adı ailedir. Bir çocuğun güvenliği ve bakımı ancak aile ortamında sağlanabilir. Günümüzde devletler bile bakımevlerine aldıkları kimsesiz çocukları koruyucu aile yanına verme çabasındadırlar. Demek ki aile, çocuk için en iyi ortamdır. Anne veya babasını kaybeden çocukların ya da çocuğunu babasız veya annesiz yetiştirme durumunda kalan eşlerin nasıl sıkıntılar yaşadıkları bilinen gerçektir. Çünkü bir çocuk kendini çift taraflı bir destekle daha güvende hisseder. Anne baba açısından sorumluluk da ancak paylaşılarak hafifletilir. O yüzden kuralsız ve hukuksuz birliktelik sadece cinsel tatmini karşılar. İslam’da zinanın ve eşcinselliğin yasaklanmasının temel hikmeti de budur.

Biraz sert ve keskin bir yargı olmadı mı?

Kesinlikle değil. Bu ikisinin serbest olduğu bazı ülkelere baktığınızda nüfus artışlarının eksiye düştüğünü görürsünüz. Yani ölüm oranları doğum oranlarını geçmiş durumda. Nitekim bu gerçeği gören bazı ülkeler eşcinselliğe karşı sert tedbirler almaya yönelmişlerdir. Dikkat ederseniz artık hiçbir ülke, “nüfus planlaması”ndan söz etmemektedir. Nitekim tek çocuk şartı koşan bazı ülkeler üç çocuk yapılması yönünde politikaya dönmüşlerdir. Demek ki iki çocuk bile nüfus artışını pozitif hâle getirmemektedir.

Öyleyse eşcinsellik hiçbir şekilde meşru değildir. Bir Müslümanın eşcinsel olması meşruluk gerekçesi olamaz.

Çok doğru. Çünkü bir davranışın akıl bakımından kötü olması; herkes için, her yer ve zamanda bunun çirkin görülmesi ve insanlık için tehlike arz etmesi demektir. Hırsız, Müslüman olduğunda hırsızlığın, zina eden Müslüman olduğunda zinanın meşru olması düşünülebilir mi? Asla! Bu insanların aklıyla alay etmek anlamına gelir. Özünde kötü olan bir fiil, yapana göre değerlendirilemez.

Aynı fiilin yapanın niyetine göre değer alması söz konusu olamaz mı?

Bunun için fiilin özünde kötülük olmaması gerekir. Örneğin Allah’a tapmak iyidir ama bir puta tapmak kötüdür. Evlilik yaparak cinsel ilişki iyidir ama hukuksuz ve kuralsız cinsel ilişki kötüdür. Eşcinsellik bizatihi kötü olduğu için onun zamana, mekâna veya niyete göre iyi kabul edilmesi söz konusu değildir.

İyi de peygamberlerin birinci görevi tevhid ve ibadete çağrı değil midir? İnsana doğasını hatırlatmak neden bu kadar önem taşıyor?

Doğru. Ancak unutmayalım ki tevhide aykırı davranmak da zulümdür. Çünkü zulüm bir şeyi yerli yerine koymamak ve ona değerini vermemektir. Kendisini yaratıcısının değil de başkasının kulu gören kendisine zulmeder. Ancak bu zulmün karşılığı ahirette verilir. Bu hususta peygamberin görevi çağrıda bulunmaktır, hesabı Allah görür. (Rad, 13/40.) Ancak bu çağrıyı insanın anlayabilmesi için özellikle fıtratını yani doğallığını yitirmemiş olması gerekir. Eğer insan doğallığından uzaklaşmışsa bu takdirde peygamberin öncelikli görevi bu doğallığı hatırlatmak olur. Tevhid ve ibadete çağrı, doğasını yitirmemiş normal insana yönelik olabilir. Doğasını yitirmiş insanın duyularını ve aklını hakikat yönünde kullanma sıkıntısı ortaya çıkar. Bu durumda insanın doğallığını hatırlatmaya ve sapmayı ortadan kaldırmaya yönelik çağrı daha bir önem ve öncelik arz eder.

Sırf bu yüzden bir toplumun helak edilmesi ağır değil mi?

Aslında Yüce Allah bu helakle eşcinselliğin insana nasıl bir son hazırladığına dikkatlerimizi çekiyor. Her toplumda bireysel düzeyde eşcinsel yönelim olabilir. Ancak bunun yaygınlaşarak kültüre dönüşmesi, normalleşmesi ve propagandasının yapılması bir toplumun felaketine yol açar. Eşcinselliğin serbest olduğu ülkelerde nüfus artış hızının düşmesi bunun kanıttır. Böyle bir toplum helak edilmese de kendisini bitirmeye yönelmiştir. Yüce Allah bu fiilin diğer toplumlara sıçramaması, bir kültüre dönüşmemesi ve normalleşmemesi için helak yönünde bir takdirde bulunmuştur. Lut kavminin helak edilmesi sadece şirk ve küfür üzere olmaları yüzünden değil, öncelikle eşcinselliği toplumsal bir sapma hâline getirmiş olmalarındandır. Çünkü onlar bu sapkınlığı sokağa indirmişler, toplantılarına yansıtmışlar ve hatta dışarıdan gelen misafirlere saldırı noktasına vardırmışlardır. (Ankebut, 29/28-29; bk. Cağfer Karadaş, Hidayet Rehberleri Peygamberler, Bursa: Emin Yayınları 2013 s. 75-78.)

Peki, bu kötülükten dönüş için fırsat tanınmış mı?

Tabii ki. Yüce Allah hiçbir kuluna zulmetmez. Uyarıda bulunmadığı ve peygamber göndermediği bir kişi veya toplumu da sorumlu tutmaz. Hz. Lut’un gönderilmesi onlara hem bilgi vermek ve uyarmak hem de fırsat tanımak içindir. Hz. Lut yaşadığı süre içinde onları canhıraş bilgilendirmeye çalışmış ve sapkınlıktan uzaklaşmaları için türlü yollar ve çareler göstermiştir. Öte yandan bir peygamberin toplum içinde bulunması helak edilmemelerinin garantisidir. Onlara Hz. Lut’un gönderilmesi bu açıdan ilahi bir fırsattır. Ama onlar ne gösterilen yola ne sunulan çareye itibar etmişler, üstelik güvenceleri olan Hz. Lut’u şehirden zorla çıkarmaya çalışmışlardır. (Neml, 27/56.) Yüce Allah da suçüstü yapmak için genç erkekler suretinde melekleri Hz. Lut’a misafir olarak göndermiştir. Meleklerin gelişi onlar için aynı zamanda son bir uyarıdır. Ama onlar azgınlıklarını misafirlere yöneltmişler, Hz. Lut’un bütün rica ve yalvarmasına karşın saldırganlıklarını sürdürmüşlerdir. Yüce Allah da peygamberini ve inananları o bölgeden uzaklaştırarak azgın ve saldırgan bu topluluğu ibret olsun diye dünya yüzünden silmiştir. Ancak onların helaki sadece ölmeleri değildir. Çünkü ölüm doğal bir olaydır ve herkes için geçerlidir. Onların esas helaki suçüstü yapılmak suretiyle öte dünyada ilahi adalet gereği ebedî azaba çarptırılacak olmalarıdır.

Prof. Dr. Cağfer Kardaş.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41