Gönderen Konu: Ölçü - Denge  (Okunma sayısı 332 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2131
Ölçü - Denge
« : Ağustos 22, 2018, 01:26:52 ÖS »
Ölçü -  Denge

“Biz her şeyi bir ölçü ile yarattık” (Kamer: 49)

Rabbimiz bu alemde yarattığı her şeyi belirli bir ölçü içinde özenle yaratmıştır.

İnsanın da yaradılışı sorumluluk esası üzerine kuruludur. Alemde sorumluluk yüklenme bilincine sahip olan tek varlık insandır.

“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de, onlar bunu yüklenmekten çekindiler, endişeye düştüler. Ama insan onu yüklendi.” (Ahzap: 72 ) ayet-i kerimesinde bunu açıkca görüyoruz.

Ancak insanın sorumluluğu, kendini bütün varlıklardan azade görerek yalnızca Rabbi’ne boyun bükmekten ibaret değildir. Bilakis, insanın Rabbi’ne karşı sorumluluğu, O’nun yarattıklarına karşı sorumluluğu da ihtiva eder.

Bütün iş ve davranışlarımızda orta yolu tutmak fazilet sayılır. Bu sebeple İslâm getirdiği prensiplerle Müslümanları faziletli insanlar yapmaya çalışmış böylece onlardan insanlığa örnek ve önder bir topluluk vücûda getirmek istemiştir.

İslâm nizamı, hayatın bütünüyle ölçülü olmasını, ifrat ve tefritten kaçınılması gerektiğini bildirmektedir. Bu sebeple "itidâl" (ölçü sahibi olmak) son derece önemli kabul edilmiştir.

İfrat ve tefrit itidalden ayrılanların yoludur. Onun içindir ki,İslâm denge, denge de İslâm'dır.

“İslam, köprünün iki ayağı ortasında bir hayat yaşayabilenlerin dinidir. Mü’min, dünya hayatını bir kenara koyup sadece ahiret için çalışan, hayatını ibadetle geçiren, dünyayı tanımayan bir insan değildir. Müslüman, hem dünyayı hem ahireti dengede tutan insandır.”

İtidal ‘Sırat-ı Müstakim'dir, tam bir istikamettir. Düşüncede, fikirde ve tatbikatta dengeyi temin etmek, mutedil olmak, istikamet üzere olabilmek için iki aşırı uç olan ifrat ve tefritten mutlaka kaçınmak şarttır.

Itidal ümmetin vasfıdır. Bu hususta Rabbimiz Kur'an -ı Kerim'de:

“Sizin insanlar üzerinde şahitler olmanız, Resulün de sizin üzerinizde bir şahit olması için,sizi orta (dengeli) bir millet kıldık.” (Bakara: 143 ) buyurur.

İslâm, orta yol olduğu gibi, İslâm ümmeti de orta ümmettir; yani, düşüncede ve davranışta, almada ve vermede, kısaca insan hayatının her safhasında.

İslam, mülk her şeyden önce Allah'ın (El-Melik) olduğu için, kişiye tahsis edilmiş özel mülkü bile dilediği şekilde ve dilediği yere harcama yetkisi vermemiştir. Her şeyden önce, Müslüman yeryüzünün halifesi olarak, yeryüzündeki geçim kaynaklarını bu hilâfetin gerektirdiği biçimde kullanmak, üretmek ve dağıtmakla yükümlüdür.

Öyle ki, kişi üzerinde nefsinin bile bir hakkı olduğundan, ‘mal benim, beden benim' anlayışı içinde tıka basa yemek veya kendisini yemek ve içmekten mahrum etmek, ifrat ve tefrit olduğu için yasaklanmış ve bedenin de, malın da Allah'a kulluk sınırları çerçevesinde kullanılması emredilmiştir.

Hz. Ali r.a bir gün insanlara Efendimiz aleyhisselamın itidalini anlatmak adına yerden bir çubuk alır ve tam ortasından tutarak; “İşte Allah Resulü ne ifrata, ne tefrite kapı açmadan her meselede işin tam ortasında dururdu.” demiştir.

Efendimiz aleyhisselam itidal üzere yaşardı. Onun sünneti hayatın her alanında eğer tercih imkanı varsa orta yol idi. “Dinin direği” dediği namazı dahi orta halde kılmayı emrederdi.

Efendimiz bir gün mescide girmişti. İki direk arasına uzatılmış bir ip gözüne ilişti: “Bu ip nedir?” diye sorunca, sahabeler: “Bu Zeynep binti Cahş’a ait bir iptir. Namazda ayakta durmaktan yorulunca ona tutunuyor” dediler. Bunun üzerine peygamberimiz aleyhisselam:

“Onu hemen çözünüz. Biriniz istekli olduğu zaman namaz kılsın, yorgunluk ve gevşeklik hissettiği zaman ise yatıp uyusun” buyurmuştur.

Unutulmamalıdır ki şeytan ifrat ve tefritte gezer. Hayırlı bir ameli öncelikle yaptırmamaya çalışır, buna engel olamaz ise bu sefer o ameli aşırılıklarla ifsad etmeye çalışır.

İfrat ile tefrit arasında denge kurup mu’tedil bir mü’min olabilmek için en büyük şablonumuz; Resûlullah aleyhisselamdır.

Rabbimizden niyazımız her tür aşırılıklardan ve dengesizliklerden bizleri koruması, dinimizi orta yol üzerine yaşamamızı nasip etmesi ve Efendimizin yolundan bizleri ayırmamasıdır.

Amin.

 


* BENZER KONULAR

Nasıl Bir Mümin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:26 ÖÖ]


Nesline Kim Sahip Çıkar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:39:56 ÖÖ]


Öfkeden İntikam Hırsı Hüzünden Dert Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:26:40 ÖÖ]


Büyük Düşünenlerin Kelime Hazinesi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:19:04 ÖÖ]


Peygamberlerin İnsanlığa Hizmetleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:08:59 ÖÖ]


Cuma Günü ve Cuma Namazının Faziletti Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:03:55 ÖS]


Zulme Rıza Zulümdür Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:57:11 ÖS]


Elem ve Zoorlklara Karşı Sabır Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:47:42 ÖS]


İyilikleeri Yok Eden Haset Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:39:51 ÖS]


Gençlik Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:33:40 ÖS]


Mehmet Kemiksiz - Dert Söyletir 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:10:00 ÖS]


Gülbe Şeker - Ellerim Küçük Daha 2 - 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:02:48 ÖS]


Mutsuzluk Kilo Aldırıyor Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:26:02 ÖÖ]


İslâm Ahlâkı-Ahlâkı Güzelleştirmenin Yolu Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:16:18 ÖÖ]


Çocuklarda Çalma Davranışı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:10:15 ÖÖ]


Ayrılığın Acısı ve Tatlısı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:03:45 ÖÖ]


Son Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:38:32 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Kutlu Doğum 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:30:08 ÖÖ]


Sana sığınırız Ya Rabbi! Gönderen: melek
[Mayıs 05, 2024, 06:33:30 ÖS]


Kabirdeki Kişi Tekrar Dünyaya Gelse Sizce Ne İle Uğraşır Ne Yapardı Gönderen: melek
[Mayıs 05, 2024, 06:19:41 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42