Gönderen Konu: Ben Müslümanım Diyenden Daha Güzel Sözlü Kim Olabilir  (Okunma sayısı 85 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2149
Ben Müslümanım Diyenden Daha Güzel Sözlü Kim Olabilir
« : Ağustos 29, 2021, 03:38:26 ÖS »
Ben Müslümanım Diyenden Daha Güzel Sözlü Kim Olabilir

Hüznünü, sevincini Rabbine arz ermek için yüzünü Kabe’ye dönen, bütün hatalarına, noksanlarına rağmen Rabbinin merhametine sığınanlardan daha mutlu kim olabilir?

Elhamdülillah Müslümanlar cevabı ile taçlanan düşüncelerimiz, ne yazık ki yaşanılanlardan kaynaklı dillerimizden dökülen bir sürü olumsuz cümleye dönüşüyor. Gözyaşı ve kanın oluk oluk aktığı coğrafyalarda ürkütücü seslere bürünmüş kelimeler, umutsuzluk kokan cümlelere dönüşen zalimane yorumlar Müslüman yürekleri kasıp kavuruyor. Bu olumsuz tablolar tam da şeytanın istediği umutsuzluk bataklıklarına Müslüman yürekleri saplandırıyor. Medeniyetimizin müthiş kavramları hedonist ve postmodernist ağızlarda kimliksizleştirmeye çalışılıyor. Kavramlarımızın içini boşaltan, işinde zirveyi yaşayan şeytani zihniyetlere inat, Euzu Besmele ile kötülüklerden sakınıp Rabbimize sığınma vakti geldi de geçiyor. Öze dönüşün yol haritasının çizildiği “Takva ekseninde dönüşüm” idealine bir an evvel dört elle sarılmalıyız. Ama nasıl serzenişlerini duyar gibiyim. Aslında ‘Nasıl’ sorusunun cevabını adımızı bildiğimiz gibi biliyoruz. Nasrettin Hoca’nın güldürürken düşündüren şu fıkrası durumumuzu özetliyor: komşuları hocanın telaşlı bir şekilde evin önünde bir o yana bir bu yana gidip geldiğini, yere dikkatli dikkatli baktığını görmüşler. Komşuları hocaya:

-Hocam Hayırdır ?

-Hiç sormayın yüzüğümü kaybettim, onu arıyorum.

- Hocam yüzüğünü nerede kaybettin? Biz de bakıp sana yardımcı olalım.

 -Ahırda

-Hocam ahırda arasana, evin önünde niye yüzüğünü arıyorsun?

- Ahır karanlık, orada bulamam diye burada arıyorum.

Ne yazık ki Nasrettin Hoca'nın bu davranışını içselleştirmişiz, aklı tatile çıkaran bu davranışı ne yazık ki çoğu zaman sergiliyoruz. Kaybettiğimiz her bir değeri aramamız gereken yerde değil de hep başka yerlerde arıyoruz. Yaşayan Kur'an, Peygamber Efendimiz (sav); ‘’İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız’’ buyuruyor. Kardeşliğin farziyetine değinen birçok ayetin tefsiri olmuş bu Hadisi Şerifi, Allah rızası için bir kere daha derinden tefekkür edelim. Sevgi ve muhabbeti üstüne basa basa şart koşan bu kadar emir ve tavsiyeleri varken Müslümanlar niye bu kadar sevgisiz olabiliyor? Aklım almıyor.

 Allah resulü (sav), müminlerin özelliklerini sıralarken birbirlerinin hatalarını gece gibi örtmek sorumluluğunun üzerinde çokça duruyor. Biz ise adeta kardeşlerimizin günah çetelelerini tutup, çarşaf çarşaf oluşan listeleri orada burada konuşuyoruz. Her konuşanın bir açığını bulmak için yola çıkıp açık bulamayınca muhatabın ya da içinde bulunduğu topluluğun hakkında kötü zanlarda bulunarak niyet okuyuculuğu yapıyoruz. Zannın çoğundan kaçınıp ille de zan edeceksek güzelce zan etmemiz gerekliliği yönündeki ilahi emre uymayıp, şeytani zihniyetlerin zehir saçan cümlelerinin ardına düşüyoruz.

Ağabeylerim, ablalarım, kardeşlerim Allah rızası için bu bayramı bir fırsata çevirelim. Ağızdan içeriye girenlerin değil de ağızdan çıkanların insanlık ailesini zehirleyebileceğini düşünerek, sözümüzü zalimane argümanlarla tüketmeyelim. Gönül dilini kullanarak muhatabımıza yaklaşalım, sözümüz çoraklaşmış veya hasta yüreklere derman olsun. Kardeşlik bedel ister, Allah rızası için her insana değer veren, hakkı ve sabrı tavsiye edenlerden olalım. Kötü davranışa olan dik duruşumuzu ve nefretimizi kişiliklere yansıtmayalım. Önce kendimizden ve ailemizden başlayarak sevgi ve muhabbetin güzelliğini dalga dalga yayalım. İslam beldelerinin emin beldeler olmasını böylelikle sağlayacağız. Kendimizden başlayarak yaktığımız umudun meşalesi, mazlum coğrafyaların aydınlanmasına sebep olacaktır. Allah'ın izniyle onların gönüllerine böylelikle bir su serpecek ve mazlum coğrafyaların umutlarını yeşerecektir. Zafer inananlarındır. Yeter ki Kuran ve sünnet ışığındaki yolda yürüyelim.

 


* BENZER KONULAR

Mutsuzluk Kilo Aldırıyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:26:02 ÖÖ]


İslâm Ahlâkı-Ahlâkı Güzelleştirmenin Yolu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:16:18 ÖÖ]


Çocuklarda Çalma Davranışı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:15 ÖÖ]


Ayrılığın Acısı ve Tatlısı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:03:45 ÖÖ]


Son Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:38:32 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Kutlu Doğum 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:30:08 ÖÖ]


Sana sığınırız Ya Rabbi! Gönderen: melek
[Dün, 06:33:30 ÖS]


Kabirdeki Kişi Tekrar Dünyaya Gelse Sizce Ne İle Uğraşır Ne Yapardı Gönderen: melek
[Dün, 06:19:41 ÖS]


Fitne Adam Öldürmekten Daha Kötüdür Gönderen: melek
[Dün, 06:14:32 ÖS]


En Kötü Körlük İdrak Körlüğüdür Gönderen: melek
[Dün, 06:10:00 ÖS]


Kıyametten Sonra Mezarından İlk Diriltilecek Olanlar Gönderen: melek
[Dün, 06:05:30 ÖS]


Abdullah Akbulak - Dertli Yol 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:45:18 ÖS]


Cemaat Anlayışımızı Mümin Sorumluluklarımızı Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:44:31 ÖÖ]


Müslüman Gençlere Zikir Bildirisi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:27:36 ÖÖ]


Kıskanmak ve Muş Gibi Yapmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:23 ÖÖ]


Dinine Tarihine Kültürüne Bağlı Gençler Yetiştirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:57 ÖÖ]


Meyyit – Ölü - Ziyârete Gelenleri Tanır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:07:16 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Zakirin Gözyaşı 2001 - 320 Kbps - Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:43 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Sensiz Ağlar 2003 - 320 Kbps - WaV Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:13 ÖÖ]


Rabbin Gazabını söndüren kulunu Rabbine Sevdiren Gönderen: türkiyem
[Mayıs 04, 2024, 09:20:31 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42