Gönderen Konu: Dünya İmtihan Dünyasıdır  (Okunma sayısı 94 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Dünya İmtihan Dünyasıdır
« : Eylül 20, 2023, 11:15:45 ÖÖ »


Dünya İmtihan Dünyasıdır

Burası dünya.

Malum: Bir suç işledik ve dünyaya gönderildik.

Dünyaya ait hiçbir şey kalıcı değildir. Burada, sahiplenilecek veya peşinden gitmeye değecek bir şey yoktur. Çünkü insan, fanidir, geçicidir.

Ne yaparsak yapalım, dünyaya doymamız, kanmamız mümkün değildir.

Dünyada olan, dünyada kalır. Kural belli: “Neyi seversen sev, ayrılacaksın!”

Dünya görüşümüz ne olursa olsun, burada misafiriz. Burada kalmak yoktur. İnsanın dünyadaki hükmü / hatırı, en fazla iki nesildir. Çocuklar ve torunlar. Sonrası yok.

Dünyada kalıcı olan tek şey ölümdür. Ölüm, hepimizi, talebesi olduğumuz bu dünyadan mezun eder. Onun dışındaki insanlar, ülkeler, kurumlar; doğar ve ölür, başlar ve biter, yıkılır ve yeniden kurulur veya kurulmaz.

Emel Özkan’ın ifadesiyle: “Doğdum; ölümüm dünyaya geldi.”

Dünya gerçek bir yer değildir. Rüyadayız ve bir gün uyanacağız. Sonrasında her şey daha güzel olacak veya olmayacak.

Dünya, gelip geçilen bir yoldur. Asıl / kalıcı ikametgâha giderken uğranılan bir yerdir. Gelip geçici olduğumuz bir yere alışmak, ev sahibi gibi davranmak, doğru değildir. Dünyada, garip bir yolcu gibi olmak lazımdır.

Madem burada kalıcı değiliz, vakti gelince ayrılacağız; dünyanın gönlümüzde yer etmesine müsaade etmemeliyiz.

İçinde olduğumuz bir şeyin dışında bulunmak, elbette imkânsızdır. Mühim olan, ‘madde bağımlısı’ olmamak, gelip geçici olduğumuzu her daim akılda tutmaktır.

Dünya hayatı, bizim için gurbettir. Burada, hepimiz yabancıyız. Erzurumlu Emrah, ne güzel söylüyor: “Gurbet elde kıymetimiz / Ya bilinir ya bilinmez.”

Dünyadaki hayatımız, yorucu bir yolculuktan ibarettir. Dünya, kalbi yorar, yaralar. Dünyanın yan etkileri, az veya çok, herkese dokunur. Dünyanın en iyi tarafı, bir gün bitecek olmasıdır.

“Dünyadan sakınınız” nasihati, elbette boşuna değildir. Yunus Emre de bizi uyarıyor: “Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur.”

Dünya, insanı onarmaz; tam aksine, bozar. Ahmet Hamdi Tanpınar’a göre: “Her şeyin çaresi vardır, fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.”

Dünya, üç gündür. İkisi yolda geçer, kalır bir. Bu dünyadaki her gün, son günümüzdür. O halde soralım: “Bugün Allah için ne yaptın?”

Hesaplar buna göre yapılmalı, işler ve ilişkiler buna göre kurulmalıdır. Kendimizi bir yoklayalım, ne durumdayız? Hangi hesapların, işlerin, ilişkilerin içindeyiz?

Bu dünyaya imtihan için gönderildik. Oldukça meşakkatli ve musibet dolu bu imtihandan alnımızın akıyla çıkabilmemiz için istikamet üzere olmamız şarttır. Başka çaremiz ve vatanımız yoktur.

Bizim için ahiret, bu dünyadan başlar. Yaşadığımız sıkıntılar ve imtihanlar, böyle okunabilir.

Büyük zorluklar ve ağır imtihanlar, insanları birbirine yakınlaştırır. Geçmişte yoklukla ve zorlukla imtihan edildik. Mesela, 28 Şubat, aramızdaki kenetlenmeyi artırdı, hızlandırdı. 15 Temmuz ise bizi birbirimize kenetledi.

Bugün bunlardan pek bahsedemeyiz. İmtihanımız, çoklukla, maddiyatla, şöhretle ve mevkiiyle. Bu köşe, şu makam, bu yetki.

Her imkân, aynı zamanda bir imtihandır. Bu imtihanda kimi başarılı olur, kimi olamaz. Nasiptir, kaderdir. Ancak görünen tablo: İnsanların büyük çoğunluğu, maalesef bu imtihanı kaybediyor. Maalesef, böyle bir dünyanın içindeyiz. Bu işin partisi veya şirketi falan olmaz, olmuyor.

İmkânla imtihanı veremeyenleri, elbette kınamaya hakkımız yok. Onlar için dua edebiliriz: Allah yardımcıları olsun.

İnsanın bu dünyadaki en ağır imtihanı, iddiasıdır. İsmet Özel’in dediği gibi, insan iddiasından vurulur. Birçoğumuz, iddiasından vurulmuş insanlarız. İddia yerine dert / dava sahibi olsaydık, belki sonuç farklı olabilirdi.

Bu dünyada sadece kazanmak değil, kaybetmek de imtihandır. Meselenin özü şudur: Her iki durumda da kendimiz kalabiliyor muyuz?

Bu dünyadaki en zor imtihanlardan birisi de insanın dostlarıyla imtihanıdır. Onlar için de dua ediyoruz: Allah hiç kimseyi dostlarıyla imtihan etmesin.

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, burası dünya.

Yegâne gayemiz: Dünyada kazançlı çıkmak değil, dünyadan kazançlı çıkmaktır.

Mümin olan bunu bilir. Ona göre davranır.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41