Dünya Nimetleri Fanidir
Peygamber Efendimiz (SAS) bir hadisi şerifinde: “Dünya ahiretin mezrasıdır” buyurmaktadır. İnsanoğlu dünyada iken yaradılış gayesine uygun olarak hareket etmeli ve ahireti için hazırlanmalıdır. Dünya ve dünyada bulunan bütün nimetler fanidir. Onun içindir ki, insan mesaisini sadece dünyanın geçici nimetlerini elde etmek için sarf etmemelidir. Dünyada iken ebedi âlem için de gayret edip, hayatta iken baka âlemi için de bir şeyler göndermesi icap eder.
Cenabı Hak bir hadisi kutsisinde şöyle buyurur: “Ey dünya! Bana hizmet edenlere hizmetçi ol.”. İnsan; Yaradan’a, O’nun dinine hizmet edip, emirlerine uyup, yasaklarından kaçtıkça Hz. Allah (CC), o insan için beklemedik maddi ve manevi kapılar açar. İnsanda gayreti diniye olmalı, Cenabı Hakk’ın rızasını kazanmak için çok çalışmalıdır. Bu çalışmaları yaparken de hiçbir zaman ihlas ve samimiyeti elden bırakmamalıdır.
Şayet insanoğlunun arzusu sadece dünya olursa; Hz. Allah (CC) onu da verir. Bu hususla alakalı Mevla’mız Kur’an-ı Kerim’de: “Kim yalnız dünya hayatını ve onun ziynet ve ihtişamını arzu ederse onların yaptıklarının karşılığını burada tamamen öderiz. Onlar bu hususta bir eksikliğe de uğratılmazlar. Onlar öyle kimselerdir ki, ahirette kendilerine ateşten başkası yoktur. Dünyada istedikleri şeyler orada boşa gider. Zaten yapageldikleri hep boştur onların.” (Hud, 15-16). Bu bakımdan fani dünyanın geçici süs ve nimetlerine aldanmamak lazımdır. Zira: “Dünya üzerinde olan her şey geçici ve fanidir. Ancak azamet ve ikram sahibi olan Rabbul Alemin’in zatı ebedi ve ezeli bakidir.” (Rahman, 26-27).
Atalarımızın bizlere nasihat babında çok güzel sözleri vardır. Bunlardan bir tanesi: “Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar.”. Bir diğeri ise: “Ne ekersen onu biçersin” şeklindedir. İşte imtihan salonu bu dünyada neler yaparsak ukbada ancak onun karşılığını bulacağız. Bu hususla alakalı olarak Mevla’mız Kur’an-ı Kerim’de: “(Hatırlayın) o günü ki herkes (dünyada) ne hayır işlediyse karşısında (onu) hazırlanmış bulacak, ne de kötülük yaptıysa onunla kendi arasında uzak bir mesafe olmasını arzu edecek. Allah size (asıl) kendinden korkmanızı emreder. Allah kullarını pek çok esirgeyendir.” (Ali İmran, 30). Mübarek Peygamberimiz (SAS) şöyle buyuruyor: “Ne gariptir O kimse ki; ahireti tasdik ettiği halde sırf dünyası için çalışır. Dünya insan tabiatının meylettiği bir yeşilliktir. Allah sizi oraya bıraktı. Nasıl amel işleyeceğinize bakıyor.”.
Dünya ve dünya nimetlerinin fani olduğunu bizlere bildiren ayeti kerime ve hadisi şerifler çoktur. Nice enbiya ve evliyanın gelip geçtiği, nice sultanların hüküm sürdüğü ve sonunda bir beyaz kefenle yolcu oldukları fani dünya… 950 sene yaşayan Nuh (AS) bu dünyadan göçmedi mi?
Hem sultan hem peygamber, aynı zamanda zengin ve birçok mahlukatla konuşabilen, rüzgâr emrine verilmiş olan Süleyman (AS) bu alemden göçmedi mi? 18 bin alem şerefine yaratılan, arş-ı ala kürsi ve levhi kalemi ziyaret eden, insu cinin peygamberi, Peygamber Efendimiz
Muhammed Mustafa (SAS) bu dünyadan göçmedi mi? Hz. Peygamber Efendimiz (SAS): “Dünya ve dünyadakiler melundur. Ancak Allah için yapılanlar müstesna.”. O halde dünyanın geçici nimetleri bizleri aldatmasın. Bir an önce tövbe ve istiğfarla Rabbimize yönelelim. Kalan ömrümüzü inşallah Cenabı Hakkın razı olacağı şekilde harcayalım. “Ölüm bizleri uyandırmadan uyanalım.” İnşallah. Cümleniz Mevla’ya emanet olunuz.
FANİ DUNYA RADYO FORUM
