Gönderen Konu: Yaratan Rabb'inin Adıyla Oku  (Okunma sayısı 111 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2126
Yaratan Rabb'inin Adıyla Oku
« : Ağustos 15, 2023, 08:47:55 ÖÖ »


Yaratan Rabb'inin Adıyla Oku

Ümmetim dünyayı gözlerinde büyüttükleri zaman, kendilerinden İslam’ın heybeti çekilip alınır. İyiliği emretmeyi ve kötülüğü yasaklamayı terk ettiklerinde, vahyin bereketi kendilerine haram kılınır. Birbirlerine küfrettiklerinde, sövdüklerinde Allah’ın nazarında hiçbir değerleri kalmaz. (Tirmizi)

Okumak Allah’ın lütuflarından bir lütuftur. Cebrail aleyhisselam, Efendimiz’ in sallallahu aleyhi ve sellem önüne kitap koymadan “oku” dedi. Ümmi olan bir Peygamber’e, ilk emir olarak “oku” hitabı, akıl sahibi bir mü’mine, tefekkürün uçsuz bucaksız kapılarını açmalıdır. Okuma bilmeyen bir Peygamberden okuması isteniyor! Tefekkür etmek gerek ki anlaşılsın. İlk emri “oku” olan dinimizin, bizden istediği bazı okumalar vardır.  Herkes bir şeyler okur. Bebeklikte çocuk annesinin yüzüne bakınca annesini okur. Bazı mahlûkat sahibinin beden dilini okur. Akıl sahipleri kâinatı okur. Firaset sahibi bahtiyar kişiler olayları ve olayların neticelerini okur. Okumak, kişinin kalp seviyesiyle yapabildiği bir özel ameliyedir. Oku emriyle beraber gelen “Yaratan Rabbinin adıyla oku” emri okumanın nasıl yapılması gerektiği hususunda bize yol açıyor, ışık tutuyor.

“Bütün dertlere, sıkıntılara, bunalımlara son veren, insanı dünya ve ahirette gerçek anlamda huzura, mutluluğa ulaştıran biricik çözüm yolunu Allah gösteriyor. Beni yoktan var edip üstün yeteneklerle donatan ve kulluk göreviyle yeryüzüne gönderen sonsuz şefkat ve merhamet sahibi yüce Rabbimin adıyla, O’nun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca O’nun adına okuyor, söylüyorum: Ey insan Yaratan Rabb’inin adıyla oku! 

Sana Rabb’in tarafından gönderilen ve bundan böyle ayet ayet, sure sure muhatap olacağın bu kitabı, onu güzelce anlamak, zihnine nakşetmek, hayatına yansıtmak ve başkalarına tebliğ etmek amacıyla oku. Fakat batıl değerler, sahte ilahlar adına değil. Yalnızca Yaratan Rabb’inin adıyla oku!”(Kısa Açıklamalı Kuran ı Kerim Meali M. Kısa)

Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem Bedir savaşı öncesi okudu. Şöyle ki: Yakalanan esirlere düşmanın sayısını soruyor; “bilmiyoruz” diyorlar. Yine soruyor; “günde kaç deve kesiliyor?” Esirler cevap veriyor: “Bir gün dokuz, bir gün on deve kesiliyor.” “O halde müşriklerin sayısı dokuz yüz ya da bin kadar var.”

Hayatta en zirve sanat insan yetiştirmektir. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, hiçbir mucize göstermeseydi, hiçbir olağanüstülük sergilemeseydi bile delil arayanlar için, yetiştirdiği ashab-ı kiram hazeratı O’nun peygamberliğinin delili olarak yeterdi. İnsanlığın birbirini bitirdiği; Akif’in ifadesiyle: “Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi.” Dediği bir toplumdan bir fazilet toplumu inşa etmesi, son nefesinde dahi kardeşini kendisine tercih edecek rakik, kalpler yetiştirmesi insanı nasıl okuduğunu ve yetiştirdiğini göstermesi bakımından çok mühimdir.

Bugün öyle bir zamandayız ki insanlar sele kapılmış kütükler gibi şuursuzca sürükleniyor. Daha hazini şu ki, geçtiği topraklara hayat bahşedecek kudrette nice ırmaklar, ehil kimseler tarafından doğru bir mecraya sevk edilmediği için maalesef lağımlara akıyor.

Kendisini okuyamayan, tanıyamayan kişi ömrünü heba ediyordur. İnsan muhatabını okumayı başarabilir, fakat kendisini okumayı başarmak öyle kolay değildir. Büyükler ‘kişi noksanın bilmek gibi irfan olmaz’ demişler. İşte bu veciz söz kendini okumanın bir yoludur bir ölçüsüdür.  Maalesef kırkına ellisine geldiği halde kendisini okuyamamış kişilere rastlıyoruz. Ne hazin bir haldir ki ömür tükenmeye gelmiş ve fakat kendisini okuyamıyor.

“Nefsini bilen, Rabbini bilir.” Nebevi irşadı bu bağlamda ne kadar da önem arz ediyor.

Bir gün Hz. Ömer radıyallahu anh kabirleri okuyor. Rivayete göre Baki Kabristanı’nın yanından geçerken şöyle der:

“Allah’ın selamı üzerinize olsun ey kabir ehli! Buraları soracak olursanız, hanımlarınız evlendi. Evlerinize başkaları oturdu. Mallarınız mirasçılara dağıtıldı.” Bu sözlere cevaben hatiften şöyle bir ses duyuldu:

“Ya Ömer! Sen de buraları soracak olursan, önden ne göndermişsek burada onu bulduk.

İnfak ettiğimiz şeylerin karşılığını fazlasıyla aldık, elimizden geldiği halde yapmadığımız şeyler konusunda da hüsrana uğradık!” (Ruhu’l Beyan 1, 557)  İşte kabir böyle okunur.

İnsan dili o kadar tehlikelidir ki kolay kolay harekete geçmemesi için eskilerin tabiriyle “bin düşünüp bir söyleyelim” diye etrafına otuz iki tane dişten örülmüş sağlam bir kale, onun üzerinde de etten iki perde olan dudaklar yaratılmıştır. Buna rağmen sözü köz yapan aleyhimize delil üretip gıybet vb. günahlar irtikab ediliyor.

Çalışkanlığıyla meşhur iki böcek vardır biri arı diğeri karıncadır. Arı gibi çalışıyor yahut karınca gibi çalışkan ifadelerini çokça duyarız. Kâinatı okuyabilen bir akıl sahibi, ikisinin de çalışkan olmasına rağmen birinin yuvasının ayaklar altında, diğerininse ağaçlarda, kovanlarda vb. temiz yerlerde olmasının bir hikmeti olduğunu anlar, bilir.  Karınca çok çalışır fakat pintidir. Kazandığını kimseyle paylaşmaz. Arı ise hem kendi yer hem de kazandığını paylaşır. Cömerttir. Yeri de elbette yüksektir. Yükseklerdedir. Şüphesiz ki kâinat kitabını okumak kudret akışlarının farkında olmak kalp âlemiyle ilgili özel lütuflardandır.

Olayları okumak da şüphesiz ki firasetli mü’minler için özel lütuflardandır. Tarih bir kronolojiden ibaret değildir. Gerçek tarih sebepler ve neticelerdir.  Mehmet Akif’in ifadesiyle: “Tarih tekerrürden ibarettir diyorlar, hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?”

Bunu iyi okumak gerekir. Bilmek ile malumat sahibi olmak aynı değildir. Bilmek, okumak ile gerçekleşir. Olayları okuyabilmek ayrıdır, olaylar hakkında malumat sahibi olmak ayrı. İkinci Abdülhamid tahttan indirildikten sonra memleketin her yanı yangın yerine dönmüştür. Prens Bismark’ın ifadesiyle dünya siyasi zekâsının yüzde seksen beşi olan Abdülhamid, Balkan savaşları hususunda kendisinden fikir almak için yanına gelen bazı görevlilere; “kiliseler meselesini ne yaptınız?” Diye sorar. Onlar büyük bir başarı edasıyla “biz o meseleyi çözdük” derler.  “Yıllardır çözülemeyen bir meseleyi hallettik.”

Abdülhamid: “O mesele çözülmemeliydi. O mesele çözülünce Balkan toplulukları birleşip üzerimize gelir. Bu da bizim için büyük bir sıkıntı olur” der. Hakikaten de Abdülhamid’in dediği gibi olmuş, onların arasındaki meseleleri çözdüğümüz vakit sonrası bir araya gelmişler ve zaten sıkıntıda olan millet, bir de onlarla uğraşmak zorunda kalmıştır.

Kur’an’ı okumak, üzerinde tefekkür etmek; kalplerimizin cilalanıp dünyanın cürufundan temizlemesi için yegâne yoldur. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in talim ettirdiği şekilde tertil üzere okumak, anlamı üzerinde derin tefekkürlere dalmak bir mü’min için ruhun inkişafını sağlayacak bulunmaz fırsat demleridir. Ne ararsak içinde bulacağımız ve fakat kendisini bizim kalbimizin durumuna göre açan mucize kitap okunmaz da başka başka yerlerde dertlere çareler aranırsa ne büyük bir kayıp yaşanır. Kur’an imkânına sahip iken, yanı başımızda dururken faydalanmamak ise nasipsizlikten başka bir şey değildir. Gerçek okumalar yapabilmek duasıyla…

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Zaralı Alışkanlıklardan Korunmak Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:19:12 ÖÖ]


Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Bugün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:12:43 ÖÖ]


Akıllı Kime Denir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:04:51 ÖÖ]


2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41