Gönderen Konu: Büyük Günahlar ve Onlardan Sakınmanın Mükâfatı  (Okunma sayısı 126 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2126
Büyük Günahlar ve Onlardan Sakınmanın Mükâfatı
« : Kasım 26, 2023, 08:38:55 ÖÖ »


Büyük Günahlar ve Onlardan Sakınmanın Mükâfatı

Yüce Allah, Nisâ sûresi 31. âyette şöyle buyurmaktadır:

إِنْ تَجْتَنِبُوا كَبَائِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُمْ مُدْخَلًا كَرِيمًا

“Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere sokarız.”

Bu âyetten anlaşıldığına göre iki çeşit günah vardır. Bunlardan birincisi,“kebâir” denilen büyük günahlar, ikincisi ise “seyyiât” denilen küçük günahlardır. Âyette yüce Allah, şayet size yasaklanan büyük günahlardan sakınırsanız, küçük günahlarınızı affeder ve sizi güzel bir yer olan cennete koyarız buyurmaktadır.

Bu âyette geçen “kebâir” kelimesi büyük günah anlamına gelen “kebira” kelimesinin çoğuludur. Yine bu âyette geçen “seyyiât” kelimesi de küçük günah anlamına gelen “seyyietün” kelimesinin çoğuludur. Peki, büyük günah ve küçük günah nedir? Büyük ve küçük günahlar nelerdir?

1. Büyük Günah: İşleyen kimsenin Kur’ân-ı Kerîm’de ve sünnet-i seniyyede şiddetli bir azapla tehdit edildiği günahlara büyük günah denilir.[1] Kur’ân-ı Kerîm’de günah olan davranışlar yasaklanmış ancak sayı olarak belirtilmemiştir.[2] Sünnete baktığımız zaman bazı hadis-i şeriflerde büyük günahların sayı ile belirtildiğini görmekteyiz. Mesela, Ebû Hureyre’nin rivayet etmiş olduğu bir hadis-i şerifte Allah Resulü: “İnsanı helak eden yedi günahtan sakınınız.” buyurmuştur. Sahabîler, “Ey Allah’ın Resulü, bunlar nelerdir?” diye sordukları zaman Hz. Peygamber: “Allah’a ortak koşmak, sihir (büyü) yapmak, Allah’ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, evli, namuslu ve hiçbir şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnad etmektir.”[3] buyurmuştur.

Büyük günahlarla ilgili Hz. Peygamber’den rivayet edilen başka hadisler de vardır. Yine başka bir zaman Hz. Peygamber, “Allah’a ortak koşmak ve anne babaya isyan etmenin” günahların en büyüğü olduğunu belirtmiş ve ayakta iken oturduktan sonra üç defa: “Yalan sözden sakınınız.”[4] buyurmuştur.

Büyük günahların açıklandığı başka hadisler de mevcuttur. Ancak bu hadislerde “büyük günahlar bunlardan ibarettir, bunlardan başka büyük günah yoktur” şeklinde bir ifade yer almamaktadır. Buradan şu anlaşılmaktadır ki, büyük günahların kesin bir sayısı yoktur.

Buna rağmen Sahabe-i Kiramdan büyük günahların sayısıyla ilgili farklı görüşler nakledilmiştir. Mesela Abdullah b. Mes’ud dört, Abdullah b. Ömer yedi, Abdullah b. Amr dokuz, Abdullah b. Abbas da yetmişe yakın büyük günah olduğunu, tövbe edildiği takdirde büyük günahın kalmayacağını, ısrar edilirse de küçük günahların büyük günaha dönüşebileceğini, Allah’a isyan olan bütün günahların büyük günah olduğunu belirtmiştir.[5]

2.Küçük Günah: Kur’ân-ı Kerîm’de “lemem”, “seyyie” ve “seyyiât” kelimeleriyle ifade edilen, küçük günah, büyük günahların dışında kalan, yapan kişilerin cehennem ateşi ile tehdit edilmediği, hakkında herhangi bir ceza belirtilmemiş olan günahlardır.[6]

Herhangi bir sayı ile sınırlandırılmamış olan küçük günahlara şayet ısrarla devam edilirse onlar büyük günaha dönüşebilir. Nitekim Allah Resulü Hz. Muhammed aleyhisselam; “Üzerinde ısrar edildikçe, küçük günah yoktur.” buyurmuştur. Yine Hz. Peygamber aleyhisselam, eşi Hz. Âişe’ye hitaben: “Ey Âişe! Göze önemsiz gibi görünen günahlardan sakın! Çünkü bu günahlar için, Allah tarafından görevlendirilmiş bir görevli vardır. Çünkü küçük günahlar insanda bir araya gelince onu helâk eder.”[7] buyurmak suretiyle göze önemsiz gibi görünen günahlardan sakınmayı emretmektedir.

Allah Teâlâ’nın yüceliği düşünülerek günahın küçüğünden de büyüğünden de sakınmak gerekir. İnsan, küçük diyerek önemsemeyip günah işler ve günaha devam ederse zamanla küçük günahlar, insanı psikolojik olarak büyük günahlar işlemeye de hazır hale getirir.

En’âm sûresi 151-153. âyetlerde on büyük günahtan bahsedilmekte ve bunlar şiddetle yasaklanmaktadır. Burada bu büyük günahları kısaca açıklamak istiyoruz:

1. Allah’a Ortak Koşmak: Tarih boyunca insanlar, elleriyle yaptıkları putlara ilah diye tapmışlardır. Zaman zaman Allah’ın yarattığı güneş, ay ve yıldızlar gibi cansız varlıklara, zaman zaman da melek ve cinler gibi ruhsal varlıklara tapanlar olmuştur. Hâlbuki her şeyi yoktan var eden ve rızık veren sadece Yüce Allah’tır. İbadet ve tapınmaya layık olan da odur. Yüce Allah, Kur'ân-ı Kerîm’de sadece kendisine ibadet edilmesini emretmekte, kendisine ortak koşulmasını ise yasaklamaktadır.[8] Zira İslâm dininde en büyük günah şirktir. Nisâ sûresi 48. âyette de Allah’a ortak koşan kulun asla affedilmeyeceği belirtilmektedir.

2. Anne Babaya Kötü Davranmak: Kur'ân-ı Kerîm’de Allah’a ibadetten sonra ikinci sırada anne babaya iyilik ve ihsanda bulunma emredilmiştir.[9] Çünkü Allah Teâlâ, insanı yaratmış ve sayısız nimetler vererek lütufta bulunmuştur.[10] Anne baba ise insanın dünyaya gelmesine vesile olmuş, aynı zamanda onu büyütüp yetiştirmiştir. Bundan dolayı Yüce Allah, önce kendisine şükretmeyi daha sonra da anne babaya teşekkür etmeyi tavsiye etmektedir.[11]

İslâm dininde Allah hakkından hemen sonra anne baba hakkı gelmektedir. Anne baba hakkı asla ödenemez. İnsan, anne babasına daima iyilik ve ihsanda bulunmalı, onlara öf bile dememelidir.[12] Allah’ın rızası anne babanın rızasına bağlıdır. İnsan, anne babasının Allah’a ortak koşma emri dışında bütün emirlerine itaat etmelidir. Zira yüce Allah, “Biz insana, ana babasına iyi ve güzel davranmasını tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek taşımıştır. Onun (memeden) ayrılması da iki yıl sürmüştür. (onun için biz insana): Bana ve anana babana şükret, dönüş banadır. Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin ve bana yönelen kimsenin yoluna uy (demiştir.) Sonra dönüşünüz banadır, size yaptıklarınızı haber vereceğim.”[13] buyurmaktadır.

3. Fakirlik Korkusuyla Çocukları Öldürmek: Yüce Allah, “Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.”[14] buyurmak suretiyle fakirlik endişesiyle çocukların öldürülmesini yasaklamaktadır. Zira yüce Allah, yarattığı bütün varlıkların rızkını vermeyi kendisi teminat altına almıştır. İnsanın böyle yersiz bir endişeyle çocuğunun hayatına son vermesi, büyük bir suçtur. Asrımızda insanlar çocuklarını iki şekilde öldürmektedirler. Birincisi; bedensel olarak, ikincisi ruhsal olarak. Çocukların öldürülmesinin birinci şekli; çocuğun dünyaya gelmesine bile fırsat tanımadan anne rahminde kürtaj yoluyla öldürülmesidir ki bu büyük bir cinayettir. Nitekim kürtaj İslâm dininde yasaklanmış ve haram kılınmıştır. Çocukların öldürülmesinin ikinci şekli ise; çocuğun ruhsal olarak ölümüne sebep olmaktır. Bu da çocuğun ruhî yönden eğitiminin ihmal edilmesi nedeniyle ateist veya deist olarak yetişmesidir.

4. Açık ve Gizli Fuhuş Yapmak: Fuhuş, insanın yaratılış ve fıtratına aykırı olan her türlü çirkin söz ve davranıştır. Fuhşun açığından da gizlisinden de uzak durmak ve sakınmak gerekir. Yüce Allah, “Açık gizli hiçbir fuhuş ve günaha yaklaşmayın.”[15] buyurmak suretiyle fuhşiyâtın açık olsun gizli olsun her türlüsünü yasaklamıştır. Fuhuş denilince ilk akla gelen zinadır. Nitekim Yüce Allah, bir âyet-i kerimede; “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlık ve çok çirkin bir yoldur.”[16] buyurarak zinayı yasakladığı gibi insanı zinaya götürecek bütün fiil ve sözleri de yasaklamıştır.

5. Allah’ın Haram Kıldığı Cana Kıymak: Yüce Allah, “Allah’ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın.”[17] buyurarak haksız yere cana kıymayı yasaklamış ve haram kılmıştır.

Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, en büyük günahlardan biridir. Nitekim yüce Allah, “Kim, bir cana karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim de bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.”[18] buyurmaktadır.

Her varlığa can veren yüce Allah’tır. Dolayısıyla Allah’ın verdiği cana hiç kimsenin kıyma hakkı yoktur. Cana kıymak, hem Allah’ın hem de insanın hakkına tecavüzdür. İslâm dininde sadece kısas vb. gibi cezadan dolayı cana kıymak câizdir. Bunun dışında cana kıymak kesinlikle haram kılınmıştır.

6. Yetim Malı Yemek: Yüce Allah: “Rüşd çağına erişinceye kadar, yetimin malına, sadece en iyi tutumla yaklaşın.”[19] buyurmak suretiyle yetim malı yemeyi yasaklamış ve haram kılmıştır. Küçük yaşta babasını kaybeden çocuğa yetim denilmektedir. Şayet yetim çocuğa babasından bir mal kalmış ise onun malını haksız yere yemek büyük bir günahtır. Nitekim yüce Allah, “Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler, aslında karınlarına ateş doldurmaktadırlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.”[20] buyurmak suretiyle yetim malı yemenin ne kadar büyük bir günah olduğunu güzel bir şekilde ifade etmektedir. Yetim çocuğun malını velisi onun adına koruyup kullanmalı ve geliştirmelidir. Yetim çocuk, rüşt çağına ulaşınca malını ona iade etmelidir.

7. Ölçü ve Tartıyı Adaletli Yapmamak: Yüce Allah, “Ölçü ve tartıyı adaletle yapın.”[21] buyurarak ölçü ve tartıyı adaletli yapmayı emretmektedir. Ölçü ve tartıyı eksik yapmak, Allah’ın haram kıldığı büyük günahlardan biridir. Nitekim Mutaffifîn sûresi 1. âyette; “Ölçü ve tartıda hile yapanlara yazıklar olsun!” buyrulmak suretiyle alışverişte hile yapanlar uyarılmakta ve ikaz edilmektedir. Çünkü bu, kul hakkıyla ilgili bir büyük günahtır. Hakkı yenilen kul, hakkını helal etmediği sürece Allah o kulu affetmeyecektir. Bundan dolayı bu büyük günahtan uzak durulmalı, asla ticarette sahtekârlık yapılmamalıdır. Tarih boyunca nice kavimler ölçü ve tartıda hile yaptıkları için helak olmuşlardır.

8. Yalan Söylemek, Doğruluktan Sapmak: Yüce Allah, “Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız dahi olsa adaletli olun.”[22] buyurarak doğru konuşmayı emretmekte, yalanı haram kılmaktadır. Zira dinin özü doğruluktur. İnsan doğruluktan asla ayrılmamalıdır.

Nitekim Hz. Peygamber aleyhisselam, doğruluğun insanı cennete, yalanın ise insanı cehenneme götüreceğini belirtmiştir. Peygamberler ve müminlerin en önemli özellikleri sıdk/doğruluktur. Doğruluğun zıddı yalan ise kâfir ve münafıkların vasfıdır. Doğruluğu kendisine şiâr edinen insan, bu dünyada başarı ve mutluluğa ulaştığı gibi ahirette de kurtuluşa erişecektir. Hz. Peygamber, “Şu altı hususta bana söz verin ben de sizin cennete gireceğinize dair garanti vereyim.” buyurmuş ve bunları şöyle sıralamıştır:

Konuştuğunuz zaman doğru konuşun!
Va’dettiğiniz zaman yerine getirin!
Emanette emin olun!
Irzınızı, namusunuzu koruyun!
Gözlerinizi harama bakmaktan sakının!
- Ellerinizi haramdan uzak tutun.”[23]

9. Ahde Vefa Göstermemek: Yüce Allah, “Allah’a verdiğiniz sözü tutun.”[24] buyurarak ahde vefa göstermeyi emretmektedir. Ahde vefa, yapılan antlaşmaya sadık kalmak, verilen sözü yerine getirmek anlamına gelmektedir. İnsan, gerek Allah’a verdiği sözü, gerekse insanlara verdiği sözü mutlaka yerine getirmelidir. Nitekim Yüce Allah, “Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir.”[25] buyurarak verilen sözün mutlaka yerine getirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Zira ahde vefa en önemli İslâmî erdemlerden biridir.

Hz. Peygamber, hayatı boyunca ahde vefa göstermeye önem vermiş ve verilen sözde durmamayı münafıklık alameti sayarak şöyle buyurmuştur: “Münafıklığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde yerine getirmez, emanete hıyanet eder.”[26]

10. Allah’ın Yolundan Başka Yollara Uymak: Yüce Allah, En’âm sûresi 153. âyette “Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.” buyurmaktadır.

Bu âyette ifade edilen Allah’ın yolu İslâm’dır. İslâm başka âyetlerde sırat-ı müstakim/dosdoğru yol olarak nitelendirilmektedir. En doğru yol Allah’ın yoludur. Dolayısıyla bütün yolları terk edip sadece Allah’ın dosdoğru yolu olan İslâm’a uymak gerekir. Çünkü diğer yollar insanı haktan uzaklaştırır, batıla götürür. Yüce Allah, “Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, bu kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de kaybedenlerden olacaktır.”[27] buyurmak suretiyle Allah katında makbul olan tek doğru dinin İslâm dini olduğunu ifade etmiştir.[28]

Abdullah b. Mes’ud’dan radiallahu anh rivayet edildiğine göre bir gün Hz. Peygamber, yere düz bir çizgi çizer ve “bu benim dosdoğru yolumdur” buyurur. Daha sonra o çizginin sağına ve soluna başka çizgiler çizer ve bu yolların her birinde bir şeytan vardır ve insanı batıla davet etmektedir diyerek En’âm sûresi 153. âyeti okur.[29]

Büyük Günahlardan Sakınmanın Mükâfatı: Yüce Allah, tefsirini yaptığımız Nisâ sûresi 31. âyette büyük günahlardan sakınan insana iki mükâfat vereceğini vaad etmektedir. Bunlar:

1. Kulun işlediği küçük günahların affedilmesi: Allah Teâlâ, Nisâ sûresi 31. âyette büyük günahlardan sakınanlara küçük günahlarını örteceğini vaad etmektedir. Büyük günahlardan uzak durmak, Allah’ın emrini yerine getirmektir. Dolayısıyla bu bir ibadet ve salih ameldir. Nitekim Hud sûresi 114. âyette de “İyiliklerin kötülükleri gidereceği” ifade edilmektedir.

2. Kulun şerefli bir mekâna konulması: Allah Teâlâ, yasakladığı büyük günahlardan sakınan insana ikinci olarak şerefli bir mekânı vaad etmiştir ki, o şerefli mekân da dünyada huzurlu bir hayat, ahirette ise cennettir. Allah’ın yasakladığı büyük günahları işlemek, insanın dünyada huzurlu hayatı, ahirette de cenneti kaybetmesine sebep olur.

Âyetlerden Çıkarılan İlkeler

1.Allah’a isyan ifade eden büyük küçük bütün günahlardan sakınmak gerekir.

2.Büyük günahlardan uzak durmak küçük günahların affedilmesine vesile olur.

3.Yüce Allah büyük günahtan sakınanları ahirette güzel bir mekâna/cennete koyacaktır.

4.Büyük günahların en büyüğü Allah’a ortak koşmaktır.

5.Allah kendisine ortak koşanı asla affetmez.

6.Anne babaya isyan etmek büyük günahtır.

7.Rızık endişesiyle çocukları öldürmek büyük günahtır.

8.Fuhşiyâtın gizli ve açık olanından uzak durmak gerekir. Zira her türlü fuhşiyât büyük günahtır.

9.Allah’ın haram kıldığı cana kıymak büyük günahtır.

10.Yetim malı yemek, büyük günahtır.

11.Ölçü ve tartıda hile yapmak büyük günahtır.

12.Yalan söylemek, doğruluktan sapmak büyük günahtır.

13.Ahde vefasızlık büyük bir günahtır.

14.Allah’ın yolu olan İslâm’ı terk edip başka yollara uymak büyük günahtır.

---------------------------------------------------------------------

 [1]     Kılıç, Sadık, Kur’an’da Günah Kavramı, Konya, 1984, 322.

[2]     Bk., Nisâ 4/31; Kehf 18/49; Şûrâ 42/37; Necm 53/32.

[3]     Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıb, 38, Hudûd, 44; Müslim, Îmân, 145. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ, 10; Nesâî, Vasâyâ, 12.

[4]     Buhârî, Şehâdât, 1291; Müslim, İman, 38.

[5]     İbn Kesir, Tefsir, 1/486; Ateş, Süleyman, Yüce Kur’an’ın Çağdaş Tefsiri, Yeni Ufuklar Neşriyat, İst., 1989, 2/268.

[6]     Ebû Tâlib Muhammed b. Ali b.Atıyye el-Hârisî, el-Mekkî, Kutu’l-kulûb fi muameleti’l-mahbûb, 1961, 2/303.

[7]     İbn Mâce, Zühd, 29; Ahmed b.Hanbel, el-Müsned, 1/402, 5: 331, 6: 70, 151.

[8]     Bk., Nisâ 4/36; Mâide 5/72, 117; En’âm 6/151; A’râf 7/59, 65, 73, 85; Hûd 11/50, 61, 84; Nahl 16/36; Hac 22/77; Mü’minûn 23/23, 32; Neml 27/45; Ankebût 29/16, 36; Necm 53/62; Nuh 71/3.

[9]     Nisâ 4/36.

[10]    İbrahim 14/34; Nahl 16/18.

[11]    Lokman 31/14.

[12]    İsrâ 17/23.

[13]    Lokman 31/14-15.

[14]    İsrâ 17/31.

[15]    En’âm 6/151.

[16]    İsrâ 17/32.

[17]    En’âm 6/151.

[18]    Mâide 5/32.

[19]    En’âm 6/152.

[20]    Nisâ 4/10.

[21]    En’âm 6/152.

[22]    En’âm 6/152.

[23]    Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/323.

[24]    En’âm 6/152.

[25]    İsrâ 17/34.

[26]    Buhârî, İman, 24, Edeb, 69; Müslim, İman, 107, 108; Tirmizî, İman, 14.

[27]    Âl-i İmrân 3/85.

[28]    Âl-i İmrân 3/19.

[29]    Buhârî, Rikak, 4; Tirmizî, Kıyamet, 22; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/293, 316, 322.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41